Almanya'da yayın yapan Der Tagesspiegel, 15 Temmuz üzerine çok çarpıcı bir haber yayınladı.
15 Temmuzu bütün yönleriyle inceleyen Von Susanne Güsten, 15 Temmuz'la ilgili Türk medyasında yazılamayanları tek tek ortaya döktü
İşte o haber:
Kontrollü Komplo
Türk hükümeti için durum açık: Bir yıl önceki darbeyi, Erdoğan ve çok sayıda vatandaş başarısız kıldı. Ama şüpheler artıyor: Ankara, planlanan darbeden haberdar mıydı?
Türk hükümetine göre, geçen yaz yapılan darbe girişiminin emrinin vaiz Fethullah Gülen tarafından verildiği ancak Recep Tayyip Erdoğan ve tüm ülkede sokaklara dökülen birçok sıradan vatandaşın cesur direnişi nedeniyle başarısız olduğu kesin. Ancak 15 Temmuz darbe gecesinden yaklaşık bir yıl sonra yeni sorular ortaya çıkmakta. İstihbarat muhbirlerinin ve darbe sanıklarının mahkemedeki açıklamaları, Ankara’nın darbe planından haberdar olduğunu ama engel olmadığı düşüncesine itmektedir.
Eski Tuğgeneral Erhan Caha, darbe gecesinde her şeyin hükümetin bilgisi dahilinde geliştiğinden emin. Caha bir kaç gün önce, darbe teşebbüsünün genelkurmayın, kuvvet komutanlarının ve istihbarat teşkilatı başkanının planları, bilgileri ve kontrolü dahilinde gerçekleştiğini söyledi. Caha’ya göre, ordu subaylarının zamanında uyarılması durumunda, yaklaşık 250 kişinin ölümüyle sonuçlanan bu girişim önlenebilirdi.
Mermiler gerçek değil miydi?
Caha, darbeye teşebbüsten ömür boyu hapisle yargılanıyor; belki ifadeleriyle sadece kendini korumak istiyor. Ancak bu şüpheleri dillendiren sadece Caha değil. Türk basınında yer alan haberlere göre, yargılanan başka bir subay da, niçin darbecilerin kullandıkları mühimmatının balistik inceleme sonuçlarının kurum ve yetkililerin tarafından sunulmadığını sordu. Bu açıklamaya göre, darbe gecesine müdahil olan askerlerin üçte ikisi genç erlerden oluşmaktaydı ki, bunlar da gerçek mühimmata sahip değillerdi.
Peki o zaman kim ateş açmıştı? Bu soruyu Washington'da bulunan muhafazakar düşünce kuruluşu AEI‘den Michael Rubin soruyor. Erdoğan muhalifi Rubin ayrıca, resmi açıklamalara göre darbeci bir komando birliğinin helikopterle, Marmaris’e Erdoğan’ı tutuklamaya gittiğine dikkat çekiyor. Rubin, bu zaman diliminde uçuş yasağı olmasına rağmen yetkililerin, helikopterin uçmasına izin verdiklerini vurguluyor. İsyancılar Marmaris'te geldiğinde ise, Erdoğan çoktan gitmişti.
İstihbarat muhtemelen haberdardı
Darbe sanıklarının sözde itirafları da bu durumda yeniden değerlendirmeye değer. Genelkurmay başkanı Hulusi Akar‘ın eski tutuklu yaveri Levent Türkkan, mahkemeye darbe planı itiraflarının ve sözde darbe katılımcılarının isimlerinin işkence altında alındığını söyledi. Türkkan, darbeden hemen sonra yüzündeki, ellerindeki ve karın bölgesindeki yaralı haliyle fotoğraflanmıştı.
MİT müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Akar'ın yaklaşan darbe girişiminden en geç 15 Temmuz öğleden sonra haberdar olduklarından hiç şüphe yoktur. Medya yansıyan haberlere göre, 15 Temmuz öğleden sonra eski bir Gülen sempatizanı olan bir helikopter pilotu, darbe girişimi planlarının olduğunu MİT merkezine bildirdi.
Bundan kısa bir süre sonra, MİT müsteşarı Fidan ve Genelkurmay Başkanı Akar bir görüşme için bir araya geldiler ve darbeden yarım saat önce ayrıldılar. Darbe girişiminden bir gün önce de MİT müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı uzunca görüşmüşler.
BND’nin şüpheleri / BND şüpheli
Parlamento darbe araştırma komisyonunun raporuna göre, darbeciler MİT darbeden haberdar olduğunu öğreniyorlar ve darbeyi altı saat öne çekiyorlar, yani 16 Temmuz gece 03:00’ten 15 Temmuz akşam 21:00’e. Eski Tuğgeneral Caha ve diğerleri, MİT ve Genelkurmay’ın neden darbenin başlamasını beklediklerini sorguluyorlar.
Batılı istihbarat servisleri, Erdoğan hükümetinin açıklamalarındaki bu tür tutarsızlıklara inanmıyorlar. BND Başkanı Kahl, darbenin Erdoğan için muhaliflerle hesaplaşmak için 'çok uygun bir bahane' olduğu söylemişti. Ayrıca, Ankara‘nın batılı müttefiklerini, darbenin arkasında Gülen hareketinin olduğuna inandırma çabalarının ikna edici olmadığını söylemişti.