Almanya'da devlet himayesindeki çocukları başka ülkeye "satmışlar"

Almanya'da bir gençlik dairesinde ortaya çıkan "satılık çocuk" skandalı büyüyerek devam ediyor. Gelsenkirchen Gençlik Dairesi'ndeki yetkili müdürlerin, Alman devletinin himayesindeki çocukları Macaristan'da kurulan yurtlara gönderdiği ortaya çıkınca, savcılık skandala el koydu.

Gelsenkirchen Gençlik Dairesi'nce yetkilendirilen müdürlerin Macaristan'da şirket kurarak, kendi yurtlarında kalan çocukları bu ülkeye göndermesi skandalı Almanya'da gündeme oturdu.

Gelsenkirchen Büyükşehir Belediye Başkanı Frank Baranowski, skandalın ortaya çıkmasının ardından olaya karışan iki müdürü de görevden aldı.

Alman medyasına yansıyan iddialarda skandala karışan yetkili müdürlerin gönderdikleri her çocuk başına devletten yılda "5 bin 500 Euro" para aldığı ileri sürülmüştü.

ÇOCUKLAR MACARİSTAN'A NASIL "SATILDI"?

Alman birinci devlet televizyonu ARD'de yayınlanan "Monitor" programının son bölümünde gündeme getirilen iddialara göre, Gelsenkirchen Gençlik Dairesi'nin müdürleri ilk olarak 2004 yılında Macaristan'da "Neustart" (Yeni Başlangıç) adında bir şirket kurdu.

Bunu takiben 2005-2008 yılları arasında Gelsenkirchen'deki "St.-Josef-Heim" adlı yurtta kalan çocuklar "eğitilmek üzere" Macaristan'daki yeni yurda gönderildi. Olaya karışan iki müdürün gönderdikleri çocuk başına devletten 5 bin 500 Euro para aldığı ileri sürülüyor.

"11 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA NASIL KIYDINIZ?"

"Monitor" programında yer verilen biri de 11 yaşındaki Paul'un dramı yürekleri sızlattı. Paul ile Dorsten Gençlik Dairesi'nin ilgilenmesi gerekirken, talihsiz çocuğun Macaristan'daki döküntü bir yurda gönderildiği belirlendi. 11 yaşındaki Paul'e burada kaldığı süre boyunca ne pedagojik ne de psikolojik rehberlik yapılmadığı ve bütün bunlar yetmezmiş gibi çocuğun okula dahi gönderilmediği ortaya çıktı.

Buna ek olarak Bochum Gençlik Dairesinin bu iş için söz konusu şirkete 7 bin Euro ödediği ve aynı şirketin yan kuruluşu olan bir başka şirkete de haftalık dört saatlik internet dersi için 800 Euro ödendiği belgelendi.

Yayındaki iddiaya göre şehirden 100 kadar çocuk orada tıklım tıklım dolu yurda yerleştirilmiş. Bu skandalın ortaya çıkmasından sonra gençlik dairelerinin kontrolünde olan yurtlarda çocuklar üzerinden para kazanıldığı sorgulanmaya başlandı.

"ÇOCUK KOMİSYONCULARI" İDDİALARI REDDEDİYOR

Görevden el çektirilen her iki müdür de iddiaları reddetmelerine rağmen, belediyenin görevlendirdiği bağımsız bir şirket araştırmalarına hemen başladı. Olayın halkta da büyük yankı uyandırması üzerine Gelsenkirchen Büyükşehir Belediye Başkanı Frank Baranowski'nin çağrısı üzerine halkında katılımı ile bilgilendirme toplantısı yapıldı.

Bilgilendirme toplantısı belediyenin tüm birimlerinde gerçekleştirildi. Böylece bundan sonraki yapılacaklar konusunda siyasiler göreve çağırılmış oldu. Bu arada yurt işletmecilerinin denetilmesinin sistem gereği iyi çalışmadığı ortaya çıktı.

JUGENDAMT: DENETİMDE TÜV GİBİYİZ, POLİS DEĞİLİZ

Gelsenkirchen Büyükşehir Belediyesi'nin bilgilendirme toplantısında, ihaleyi aldıktan sonra şikayet olmadığı müddetçe yurt işletmecilerinin herhangi bir denetim uygulanmadığı ifade edildi.

Gençlik dairelerinden yurt ihalesi alabilecek şirketlere yetki veren Eyalet Gençlik Dairesi Başkanı Markus Fischer ise durumu şu örnekle anlattı: "Eğer durumu trafik üzerinden örneklendirecek olursak, biz TÜV (sertifika veren kurum) gibiyiz ama polis değiliz."

YURTLARA NEDEN "TIKA BASA" ÇOCUK DOLDURULUYOR?

"Jugendamt" skandalındaki en çarpıcı husus ise Almanya'da devlet himayesindeki çocukların niçin yurtdışındaki yurtlarda barındırıldığı sorusunun cevapsız kalması oldu. Çocukları Koruma Birliği (Kinderschutzbund) Başkanı Heinz Hilgers, bu uygulamayı "çok yanlış görmemekle" birlikte, denetimde büyük açık olduğuna dikkat çekiyor.

Bu yurtlar için devletten yüksek meblağlar alan müdürlerin, kurumlarındaki kapasitesinin çok üstünde çocukla doldurmaları ise suistimalin işareti olarak değerlendiriliyor. Buna ek olarak çocuklara verilmesi gereken pedagojik ve psikolojik desteğin ise yok denecek seviyede olması ise şimdilik savcıların elindeki en büyük delil olarak görülüyor.

BELEDİYE BAŞKANI: SÖYLEYECEK SÖZ BULAMIYORUM

Olaydan haberdar olduğu iddia edilen SPD'li Gelsenkirchen Büyükşehir Belediye Başkanı Frank Baranowski görevden el çektirme kararı hakkında, "Gördüklerim konusunda söyleyecek söz bulamıyorum. Hadise tüm çıplaklığı ile aydınlanmalı." ifadelerini kullandı. Gelsenkirchen Gençlik Dairesi Müdürü Alfons Wissmann ise dün yaptığı yazılı açıklamada iddiaları yalanlamıştı.

Öte yandan Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Meclisi'nden de tepkiler gelmeye devam ediyor. Yeşiller Eyalet Meclis Grubu Başkanı Peter Tertoche'nin geçen hafta meclis oturumunda konunun görüşülmesi ve araştırma komisyonunun kurulması için dilekçe verdiği öğrenildi.

Hıristiyan Demokratik Birlik (CDU) partisi Eyalet Meclis Grubu ise çocuk, genç ve aile komisyonunda görüşülmesi için dilekçe verirken, valilik de eyaletin gençlik dairesini araştırmaları derinleştirmesi için harekete geçirdi. Sosyal Demokrat Parti Eyalet Meclis Grubu Başkanı Klaus Haertel ise masumiyet karinesine dikkat çekmesine rağmen gördüklerinin dehşet verici olduğunu söyledi. CİHAN
06 Mayıs 2015 11:34
DİĞER HABERLER