Almanya’da hükümet, koronavirüs krizi ve hemen ardından patlayan Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yaşanan ekonomik sıkıntılar karşısında vatandaşın ezilmemesi için çeşitli ekonomik yardımlarda bulunuyor. Bunlardan biri de haziran ayında yürürlüğe giren ‘9 Euro’luk bilet’ uygulaması. Ancak alelacele yürürlüğe giren bu uygulama için maalesef altyapı tam olarak hazır değildi ve pek çok sorun ortaya çıkmaya başladı. Arızalı tuvaletler, aşırı kalabalık trenler, yorgun ve bitkin çalışanlar.
EVG (Demiryolu ve Ulaşım Birliği) ve GDL (Tren Sürücüleri Sendikası), Deutsche Bahn’ın durumu hakkında son derece endişeli. EVG Başkan Yardımcısı Martin Burkert, Welt am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada, “Bu yaz yaşananlar gibi koşulları hiç yaşamadım. Kapılar açıldığında insanların kelimenin tam anlamıyla Rostock’tan Hamburg’a giden bir trenden düştüklerini gördüm” dedi. Haziran ayının başından bu yana yerel ulaşımdaki aşırı yolcu yoğunluğu ciddi aşınma ve yıpranmaya neden oldu. EVG Sendikası Başkanı Burkert, “9 Euro’luk biletin yoğun kullanımından kaynaklanan zararını çok erken fark ettik. Asansörler arızalı, trenlerdeki tuvaletler artık çalışmıyor, her şey çok fazla zorlanıyor. Birçok meslektaş zaten kırılma noktasında. Hastalık izni arttı. Fark ediyoruz ki, 9 Euro’luk bilet hasta ediyor” dedi.
‘EN KÖTÜ DURUM SENARYOSU’
GDL Başkanı Claus Weselsky de demiryollarında şimdiye kadar karşılaşmadıkları bir kaos durumundan bahsetti. Weselsky, “Bu kesinlikle en kötü durum senaryosu. Devlet Demiryolları’nın durumu yıllarca süren aşırı cimriliğe varan tasarruflar nedeniyle felaket. Şirket içinde ağ ve operasyonların net bir şekilde ayrılması gerekir” dedi.
Devlet Demiryolları’nda yaşanan en önemli ve çözülmesi gereken sorunlardan biri de gecikme. Şirkete göre, haziran ayında uzun mesafeli trenlerin sadece yüzde 58’i, bölgesel trenlerin ise yüzde 88.5’i zamanında varış noktasına ulaştı. Demiryolu Müdürü Richard Lutz, haziran ayı sonunda yaptığı açıklamada, aşırı yüklenmiş bir demiryolu ağında ek trenlerle mümkün olduğunca çok insanı taşımaya çalıştıklarını söyledi. Lutz, gecikmelerle ilgili olarak da, “İnanın bana, bir köpek gibi acı çekiyorum” dedi.