Yolsuzluk soruşturmasında adları geçen eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar’ın fezlekelerinden hâlâ haber yok. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, fezlekelerin kendilerine geldiğini 14 gün önce açıkladı ama Meclis’e ulaştırmadı. Başta BDP’liler olmak üzere diğer vekiller hakkındaki 1000’e yakın dokunulmazlık fezlekesi ise bekletilmeden Meclis’e ulaşmıştı.

Meclis'te en fazla fezlekesi olan grup BDP. Bu partinin vekilleri hakkında 800'ü aşkın fezleke mevcut. BDP'li Bengi Yıldız, "Sadece benim hakkında 60'ı aşkın fezleke var. Hepsi de bekletilmeden birkaç günde Meclis'e ulaştı. Adalet Bakanlığı'nın bakanların fezlekesini bekletmesi anlaşılır bir şey değil" dedi. CHP'li Haluk Koç ise "Hakkımda dava açıp aynı gün Meclis'e fezleke gönderenler, gırtlaklarına kadar rüşvetin içinde boğulanların fezlekelerini Meclis'e göndermiyorlar" sözleriyle duruma isyan etti. "Bütün vekillerin fezlekeleri Meclis'e jet hızıyla geliyor" diyen CHP'li Ali Rıza Öztürk, şöyle devam etti:

"Öyle ki Kılıçdaroğlu hakkında Silivri'de yaptığı konuşmadan dolayı yargıyı etkilemek suçundan fezleke hazırlandı anında Meclis'e gönderildi.”

Taraf' Gazetesi'nin iddiasına göre şu sıralar TBMM'de "fezleke hesapları" konuşuluyor. AK Parti ile CHP'nin bu konuda sıkıntısı farklı. Meclis'te soruşturma komisyonu talebi için fezlekelerin gelmesi şart değil. Bir veya birkaç konuda soruşturma önergesi için 55 milletvekilinin imzası yeterli. Ancak rüşvet ve yolsuzluk nedeniyle verilecek bir soruşturma önergesi, iktidar partisinin oylarıyla bir kere reddedilirse aynı konuda ikinci bir önerge şansı bulunmuyor.

Meclis'e ulaştığı an fezlekelerin her milletvekilinin erişimine açık hâle gelecek olması AKP’yi endişelendiriyor. Her vekil, soruşturmada gizlilik kararı dahi olsa kürsü dokunulmazlığı kapsamında Meclis Genel Kurulu'nda fezlekeleri rahatlıkla okuyabilecek veya basın toplantılarıyla kamuoyuyla paylaşabilecek.

İktidar partisinin bir başka çıkmazı da soruşturma önergesinin Meclis Genel Kurulu’ndaki oylamasının gizli yapılması. Önergenin kabulü durumunda "soruşturma Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a dahi Yüce Divan yolunu açabilir" endişesi yüksek. Parti yönetiminin bu endişesine karşın AK Parti içinde rüşvet ve yolsuzluk iddialarından rahatsız olan ve aklanarak seçimlere gidilmesini isteyen milletvekillerinin de varlığı başka bir sorun teşkil ediyor. Meclis Genel Kurulu'ndaki olası bir gizli oylamanın reddedilmesi de "Yolsuzlukların üstü örtüldü" algısını oluşturacak.

Bu nedenle kulislerde, fezlekelerin Meclis'e gönderilmeyeceği yoğun bir şekilde konuşuluyor. Bir iddia da fezlekeler Meclis'e gönderilse dahi bu 30 Mart yerel seçimlerinden sonra olacağı yönünde.

Fezlekelerin Meclis'e ulaşmamasının bir sakıncasına CHP'li Ali Rıza Öztürk dikkat çekti. Bunun soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürebileceğini belirten Öztürk, şunları dile getirdi: "Bir bakanın delilleri karartmaya çalıştığı yönünde duyumlar alıyoruz. Delillerin karartılması tehlikesi var çünkü suç işlenildiğini gösteren çok kuvvetli deliller mevcut. Adalet Bakanlığı fezlekelerin Meclis'e iletilmesi konusunda sadece postacı görevi görür. Mahkemenin muhatabı Meclis'tir."