Adana’dan mitinge giden Can Ateş, “Patlamadan sonra alan kıyamet günü gibiydi. Herkes kaçıyordu, yerde ezilenler vardı. Adana’dan beraber geldiğimiz 20 arkadaşımı kaybettim” dedi
Ankara’da 102 kişinin yaşamını yitirdiği kanlı saldırıda yaralananlar, olayın şokunu atlatamıyor. Habertürk, Ankara Numune Hastanesi’nde, tedavisi süren yaralılar ve hastane yönetimiyle görüştü. Hastanenin klinikler şefi Op. Dr. Ahmet Uçaner, olay günü yaşananları anlattı. Patlamayı televizyondan öğrendiğini ifade eden Uçaner, “Hemen evden çıktım. Acil servis çok kalabalıktı. Aynı anda 15 ameliyat masası çalışmaya başladık. 2.5 saat sonra kontrolü ele alabildik. Acil serviste hasta kalmadı. 120 yaralı geldi, 7-8’i cansızdı. Hekimlerimiz, hemşirelerimiz, hatta temizlik personelimiz çağrı yapmadan geldi. Emekli hemşirelerimizden de yardım için gelenler oldu” dedi.
‘MİSKET ŞAHDAMARINI KESMİŞTİ’
Üroloji kliniğinde görevli olan Dr. Cevdet Serkan Gökkaya ise olay günü acil servise girdiğinde kapı komşusunu karşısında gördüğünü belirterek söze başladı. Gökkaya, “Acilde bir el yakamdan tuttu. ‘Ne olur ‘Ölmedi’ de’ diyordu. Bunu diyen kapı komşumdu. ‘Kim var, kim ölmedi?’ dedim. Denizli’den gelen kardeşi o gün mitingdeymiş. Belirtilen kişiyi bulduğumda çoktan ölmüştü. Boynuna giren bir misket, şahdamarını kesmişti. Vücudunda başka hiçbir yara yoktu” diye konuştu.
‘ET PARÇALARI YAĞIYORDU’
Yoğun bakımdan çıkan yaralılar ise olay anını ve yaşananları anlattı. Şoku atlatamayan yaralılar, uyurken patlama anıyla uyandıklarını dile getirdi.
Can ATEŞ: “Arama yoktu, çok şaşırdık. İlk patlamada ne olduğunu anlayamamıştım ki ikinci patlama gerçekleşti. Çok yakındaydım. Adana’dan mitinge beraber geldiğim 20 arkadaşımı kaybettim. Benim de dizlerimin altı parçalandı. Patlamadan sonra alan kıyamet günü gibiydi. Herkes kaçıyordu, yerde ezilenler vardı.”
Talat ALDEMİR: “Balıkesir’den yola çıktık, saat 10.00 gibi garın önündeydim. İlk patlamada havaya doğru bir ışık topu yükseldi. Kulaklarımız duymuyordu. Derin bir sessizlik vardı. Ayaklarım yok gibiydi, yere yuvarlandım. Üzerime et ve kemik parçaları yağıyordu. Ayaklarıma da kemik parçaları battı. Yaklaşık 1 saat alanda bekledim. Kimse yardım edemedi, çünkü her yerde yaralılar vardı. Bir taksiyle hastaneye ulaştırdılar.”
Hasan KILIÇ: “Patlamalarda sadece çığlıklar ve parçalanmış bedenleri hatırlıyorum. İkinci patlama 7 metre yakınımda oldu. İki ayağım da yaralı. Biz barış ve kardeşlik türküleri söylemek için alandaydık. Ben canlı bomba falan görmedim. Görsek de canlı bomba olacağını nasıl anlayalım?”
Habertürk