"Ya Sezgin Baran Korkmaz Avusturya'da bülbül gibi öterse, girdiği ilişkiler ağını anlatırsa, malları üzerinden tedbirin nasıl kaldırıldığını, kimlerin devreye girdiğini söylerse!.."
Korkmaz gözaltında, Ankara'yı hafakanlar bastı
Sezgin Baran Korkmaz'ın kim olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım. Kara para akladığı iddia edilen kişi. İddianın asıl sahibi ABD'nin Utah eyaleti savcılığı.
Mesele şu:
Hazineyi dolandırmak, yurt dışına para kaçırmakla suçlanan Kingston kardeşler suçunu itiraf eder. Yasadışı yollarla elde ettikleri paranın 134 milyon lirasını Türkiye'ye gönderdiklerini söylerler. Belgelerini savcıya teslim ederler.
Kingston kardeşlerin Türkiye'deki temsilcisi anlaşıldığı kadarıyla Korkmaz'dır.
Korkmaz 2014-1018 yılları arasında gelen bu paralarla çeşitli yatırımlar yapar. Yani aklamaya çalışır.
Utah savcılığı paranın peşine düşer, mahkemeden Korkmaz'ın Türkiye'deki varlıklarının ABD tarafından geri alınmasını talep eder.
Türkiye'de uzun süre muteber iş insanı/yatırımcı/hayırsever pozisyonunda dolaşan Baran Korkmaz ABD'nin talebi üzerine önceki gün Avusturya'da bu sebeple gözaltına alındı.
Ankara'yı hafakanlar bastı.
Sadece Ankara'yı değil, birçok kişiyi hafakanlar bastı.
Ne var bunda, adam birilerinin kirli parasını aklamaya çalışmışsa paranın asıl sahibi itiraf etmişse, bu durum belgelenmişse mal varlığına el konulur, satılır ABD parasının tahsil eder. O adam da yargılanır cezası neyse çeker, denilecektir.
Kazın ayağı böyle değil.
Filmi biraz geri sayalım. 10 ay önceye dönelim.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü kara para aklama soruşturması kapsamında Korkmaz'ın mal varlıklarına tedbir, bankadaki parasına da blokaj konuluyor, yurtdışına çıkış yasağı getiriliyor. Aynı savcılık kısa bir süre sonra MASAK raporunu gerekçe göstererek tedbirin kaldırılmasını istiyor. Mal varlığı da parası da serbest kalıyor, yurt dışı yasağı da kaldırıyor.
Bu olay patlak verince anlaşılıyor ki, MASAK Korkmaz'ı aklayan rapor vermemiş. Soruşturmanın başladığını belirtmiş.
İstanbul Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz hakimi mi kandırmış? Hakim MASAK'ın raporunu okumadan mı karar vermiş?
Yoksa ikisi de okuduğunu anlamamış mı?
Bir yığın soru işareti...
Bir soru işareti daha var. Korkmaz'ın mal varlığının serbest bırakılmasını isteyen Başsavcı Vekili Yılmaz 10 gün sonra Adalet Bakan Yardımcısı görevine getiriliyor.
Bu da tesadüf mü?
Baran Korkmaz İçişleri Bakanlığını ziyaret ediyor ve bu ziyaretin ertesi günü ülkeyi terk ediyor. Kısa süre sonra da MASAK'ın kara para aklama raporu çıkıyor.
Bu da mı tesadüf?
MASAK'ın raporu üzerine mahkeme 14 kişi hakkında gözaltı kararı verdi ama kuş kafesten uçmuştu.
Veya uçurulmuştu!
Devreye Veyis Ateş adlı gazeteci kılıklı çantacı giriyor. Korkmaz'dan bu işi çözmek için 50 milyon Euro istiyor?
Korkmaz'a dönüş bileti vermek için mi?
Yargı tarafından kara para işinden aklanmak için mi?
Başka bir iş için rüşvet parası mı?
Meçhul!..
Olayların akışı mafya filmlerini aratmıyor değil mi?
Ankara'ya hafakanların basma sebebi bu.
Ya Sezgin Baran Korkmaz Avusturya'da bülbül gibi öterse, girdiği ilişkiler ağını anlatırsa, malları üzerinden tedbirin nasıl kaldırıldığını, kimlerin devreye girdiğini söylerse!..
Ya ben bittim, onlar da bitsin derse?
Ya otelde ağırladığı hakimlerin, savcıların, bürokratların, gazetecilerin isimlerini açıklarsa?
Birilerini hafakanlar basıyor!..