Çocuklarda diyabetin erken teşhis edilmesi ve çocukluk çağı diyabeti konusunda farkındalık oluşturulması amacıyla yürütülen Okulda Diyabet Programı ile 7,5 milyon öğrenciye ulaşıldı. 60 bin okulda çalışma yapan uzmanlar, Türkiye'de yaklaşık 18 bin diyabetli çocuk olduğunu tahmin ediyor.
Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, büyüklerde daha sık görüldüğü için, yetişkin hastalığı olarak biliniyor. Oysa bebeklik döneminden itibaren, ergenlik dönemine kadar da Çocuklarda şeker hastalığı görülebiliyor. Çocuklarda görülen şeker hastalığı vakalarının tamamına yakınının Tip 1 diyabet türünden olduğunu belirten uzmanlar, en önemli özelliğinin ise kronik bir hastalık olduğunu vurguladı. ‘Okulda Diyabet Programı' kapsamında yapılan çalışmalarda 60 bin okulda 7,5 milyon öğrenci, 585 bin öğretmen ve 580 bin veliye ulaşıldığı açıklandı.
Ulusal Diyabet Kontrol Programı; Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği tarafından Sanofi Türkiye'nin desteği ile yürütülüyor.
Çocuklarda diyabetin erken teşhis edilmesi ve çocukluk çağı diyabeti konusunda farkındalık yaratılması amacıyla 2010 yılından bu yana yürütülen Okulda Diyabet Programı, bu açıdan Türkiye'de bir ilk.
Okulda Diyabet Programı Proje Koordinatörü Prof. Dr. Şükrü Hatun, Türkiye'de 17-18 bin civarında Tip 1 diyabetli çocuk olduğunun tahmin edildiğini belirtti. Prof. Hatun, diyabet tanısı konmuş çocukların okul yaşamı boyunca tedavilerinin desteklenmesi ve yaşam kalitelerinin artırılması için öğretmenler ve aileler arasındaki yakın işbirliğinin gerekliliğine vurgu yaptı.
DİYABETLİ ÇOCUKLAR, OKULDA ÇOK ZORLUKLA KARŞILAŞIYOR
Prof. Dr. Şükrü Hatun, “Diyabet çocukluk çağında görülen kronik hastalıkların başında geliyor ve kontrol edilmemesi durumunda erken yaşlarda böbrek yetmezliği, görme kaybı, sinir hücrelerinde zedelenme, erken kalp ve damar hastalıkları gibi birçok komplikasyona yol açabilir. Ülkemizde 17-18 bin civarında Tip 1 diyabetli çocuk olduğu tahmin ediliyor. Bu hastalıkla ilgili hem farkındalık düzeyi düşük hem de diyabet tanısı konan çocuklar okul hayatları boyunca pek çok zorlukla karşılaşabiliyorlar.” diye konuştu.
Diyabet tanısı geciktiğinde çocukların ağır bir tabloyla hastaneye yatabildiklerini belirten Prof. Hatun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocuklarda diyabetten şüpheleniliyorsa hemen bir hekime başvurulmalı. Uygun tedaviyle Tip 1 diyabetli çocuklar normal bir yaşam sürebilirler ve diyabetle arkadaş olarak hayatlarına devam edebilirler. Ancak bu noktada öğretmenler ve aileler arasındaki yakın işbirliği çocukların okul yaşamı boyunca tedavilerinin başarıyla sürdürülmesi, sağlıklarının korunması ve okuldaki hayat kalitelerinin sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Diyabetli çocuklara bakımları konusunda destek olunması, ihtiyaçları olan malzemelere erişimin kolaylaştırılması, beslenmelerine dikkat edilmesi, ara öğünlerin zamanında alınmasının sağlanması ve eğitimlerine devam edebilmeleri için gerekli desteğin verilmesi gibi konularda aileler kadar öğretmenlerin de yardımına ihtiyaç duyuluyor. Değerli öğretmenlerimizin de desteğiyle okullarda diyabet ve obezite ile mücadeleye tüm gücümüzle devam ediyoruz.”
CİHAN