17-25 Aralık büyük yolsuzluk operasyonlarında görev alan eski Emniyet Amiri Oğuzhan Ceylan'ın alzheimer hastası annesi Zümbül Ceylan hayatını kaybetti. Zümbül Ceylan'ın Eyüp Sultan Camii'ndeki cenaze namazına Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Oğuzhan Ceylan da katıldı. Ceylan'ı arkadaşları ve meslektaşları da acı günün de yalnız bırakmadı. Savcının sadece 7 saat izin vermesi ise tepkilere neden oldu.

Yolsuzluk operasyonlarında görev alan polislere yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Oğuzhan Ceylan'ın annesi Zümbül Ceylan'ın cenaze namazı, Eyüp Sultan Camii'nde öğle namazını müteakip kılındı. Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Oğuzhan Ceylan da izin alarak cenaze namazına katıldı. Ayrıca çok sayıda arkadaşı, meslektaşı ve yakını da cenaze namazında hazır bulundu. Zümbül Ceylan, kılınan cenaze namazının ardından Habibler Yeşil Yayla Mezarlığı'na defnedildi.

Cenaze namazına katılan Oğuzhan Ceylan'ın avukatı Ömer Turanlı, savcının sadece 7 saat izin vermesine tepki gösterdi. Turanlı, "22 Temmuz linç operasyonunun kara günlerinin kap karasını bugün yaşıyoruz. Yapılan haksızlıklar bugün ölüm anında da uygulanmaya devam ediyor. Tutuklu ve hükümlülerin cezaevinden çıkışını düzenleyen maddede 'ölüm anında tutuklu ve hükümlülerin yol dahil 2 gün izin verilir ve taziye ye katılmasına izin verilir' denilir. Bu zamana kadar da uygulama bu şekildeydi. ama maalesef dosya savcısı 'izin veriyorum alın lanet olsun' dercesine 7 saat yol dahil sınırlandırmıştır. Şimdi bizim müvekkilimizin annesinin cenazesi Eyüp Sultan Camii'nde kılınacak. Silivri'den bu Cumartesi trafiğinde buraya gelmesi yolu 5 saati bulur. Bu şahıs şimdi 2 saatte acısını mı yaşasın? Defin mi yapsın? Yani bu zulmü ölüm üzerinden de yürütmeye çalışıyorlar. Ben bunu şiddetle kınıyorum. Yargıda bir seneden beridir kaybettiğimiz hukukçuların vicdanına ve hassasiyetine bu durumu havale ediyorum. Müvekkilim anasına anası da müvekkilime hasret kalmıştır." ifadelerini kullandı.

İddianamenin 1,5 seneden beridir hazırlanmadığını anlatan Turanlı, şunları söyledi: "Oğuzhan Ceylan sebepsiz yatıyor. 1,5 senedir casus denildi hangi ülkeye casusluk yapıldığı bir türlü açıklanamadı. 'Terör örgütü' deniliyor. Hangi terör örgütü bir türlü açıklanamıyor. Niye açıklanamıyor, gösterilemiyor. Çünkü olmayan bir şey gösterilmez. Olmadığı için de iddia hazırlanamıyor. Maalesef yazılamayan iddia üzerinden bu linç operasyonları devam ediyor."

Cenazeye katılan eski Terörle Mücadele Müdürü Murat Çetiner ise, "Türkiye'de ne yazık ki hükümet terörle mücadelede bir politikası yok. Dün kahraman ilan ettikleri şu anda cezaevinde. Dün kötü ilan ettikleri şu anda kahraman. Aynı şey örgüt için de geçerli, düne kadar 'çağını çok iyi anlıyor, çözümlemeyi çok iyi yapıyor' dedikleri terörist başını bugün kötü ilan ediyorlar. Dün 'analar ağlamasın diye bazı şeylere göz yumduk' diyorlar. Aynı şey polisler için de geçerli. Oğuzhan Ceylan, İstanbul Terör Şubesi'nde çok başarılı bir emniyet amiriydi. Daha sonra Şırnak'a gitti, Şırnak'ta çok başarılı çalışmalar yaptı. Mesleğinin 15-16 yılında çok başarılı olan bu polis amiri, bir anda cezaevinde ve 1 yılı aşkın süredir hakkındaki iddialar belli değil. Şu anda da mağduriyetin bir parçası. Annesi vefat etti ve kendisi cezaevinde. Ne için cezaevinde olduğu belli değil, haklarında tahliye kararı olmasına rağmen. Mağduriyetin tabiri caiz ise dibi. Ülkenin bulunduğu bütün bu büyük problemler düşünüldüğünde, önemli bir parçası da bu. Sayın Cumhurbaşkanı daha önce milli birlik ve beraberlikten bahsediyordu. Bu nasıl bir birlik ve beraberlik? Dağdakileri öldürme değil, dağdakileri indirme ve onları kazanma. İnsan odaklı terörle mücadele eden insanlar cezaevinde. Bunlardan bir tanesi de Oğuzhan Ceylan." şeklinde konuştu.
CİHAN