Arap Baharı'nın acı bilançosu

Arap Baharı'nın acı bilançosu
Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde, Arap Baharı olarak adlandırılan muhalefet gösterileri ve yönetim değişimleri bugüne dek yaklaşık 29 bin kişinin hayatına mal oldu.
Uluslararası Af Örgütü gibi insan hakları kuruluşları, resmi açıklamalar ve BM rakamlarına göre, Tunus'ta başlayan ve bölgeye yayılan halk hareketlerinde, en fazla can kaybı NATO operasyonunun sürdüğü Libya'da oldu. Libya'da, devrik lider Muammer Kaddafi'nin ardından yönetimi ele alan Ulusal Geçiş Konseyi yetkililerinin son yaptığı açıklamaya göre, 6 ay içinde 25 bin kişi hayatını kaybetti, 50 bin kişi ise yaralandı. Nihai sayının mevcut tahminlerin üzerinde olacağını belirten yetkililer, ülkede en az 4 bin kişinin de kayıp olduğunu açıkladı. Libya'dan sonra en fazla can kaybının olduğu Suriye'de ise, mart ayından eylül sonuna kadar ölenlerin sayısının 2700 olduğu açıklandı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Devlet Başkanı Beşşar Esad'a karşı ayaklanmaların sert şekilde bastırıldığı Suriye'de en az 100'ü çocuk olmak üzere 2700 kişinin hayatını kaybettiğini, binlerce kişinin de hükümet güçleri tarafından gözaltına alındığını bildirdi. Resmi olmayan kaynaklar ölü sayısının 5 bine ulaştığını öne sürüyor. Esad, uluslararası toplumun tepki ve uyarılarına rağmen istifa etmiyor. Arap Baharı'nın "yeşerdiği" Tunus'ta, hükümet karşıtı gösterilere güvenlik güçlerinin müdahale etmesi sonucu çıkan çatışmalarda en az 200 kişinin öldüğü bildirilmişti. Tunus'ta, Devlet Başkanı Zeynelabidin Bin Ali'ye karşı aralık ayında başlayan halk ayaklanmaları, Bin Ali'nin ocak ayında devrilmesiyle sonuçlanmıştı. Gösterilerin yer yer sürdüğü Tunus, 23 Ekim'de yapılacak genel seçimle, "demokrasi yoluna" girmeye hazırlanıyor. Tunus'tan sonra halk hareketlerinin sıçradığı Mısır'da, başkent Kahire'de ocak ayının sonunda binlerce kişi devlet başkanı Hüsnü Mübarek'e karşı gösterilere başladı. Göstericiler ve polis arasında çıkan çatışmalarda can kayıpları oldu ve ordu güvenliği sağlamak üzere görevlendirildi. Devlet Başkanı'nın kabineyi değiştirmesi ve çeşitli reform sözleri vermesine rağmen, 18 gün süren ve Tahrir Meydanını merkez seçen gösterilerin ardından 11 Şubat 2011'de Mısır'ı 30 yıldır yöneten Mübarek istifa etti. Mısır'da haziran ayına kadar yer yer süren çatışma ve olaylarda, resmi rakamlara göre en az 840 kişinin öldüğü bildirildi. Gösteriler şubat ayında, Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'in istifa etmesi talebiyle Yemen'e sıçradı. Mart ayında gösterilerin şiddetlenmesine rağmen istifa etmeyi reddeden Salih, yeni anayasa yazılmasını da içeren bir dizi reform sözü verdi. Muhalefet gösterilerinin sürdüğü ülkeyi 33 yıldır yöneten ve haziran ayında bir bombalı saldırıdan kurtulan Salih, son yaptığı açıklamada, rakiplerinin yönetime gelmemesi koşuluyla istifası edeceğini açıkladı. Yemen'de hükümet karşıtı silahlı grupların düzenlediği saldırılar dışında, hala süren çatışmalar ve gösterilerde en az 200 kişinin öldürüldüğü belirtildi. Bahreyn'de 14 Şubat'ta başlayan yönetim karşıtı gösteriler, polisin sert müdahalesiyle bastırıldı ve ardından ülkede olağanüstü hal ilan edildi. Şii muhalefetin, Sünni yönetime karşı ayaklandığı ve yönetim yanlıları ile karşıtlarının da zaman zaman karşı karşıya geldiği ülkede, bugüne dek 30 kişinin olaylarda öldürüldüğü bildirildi. İnsan hakları kuruluşları, ülkede tutuklananların sayısının 1400'e ulaştığını belirtiyor. Umman'da da şubat ayında patlak veren göstericilerle polis arasında çıkan çatışmada iki kişi öldü. Gösterilerin bastırıldığı ülkede, çok sayıda muhalif hapis cezasına çarptırıldı. Arap Baharının etkili olduğu bazı ülkelerde ise yönetimler reform önlemleriyle protestoları önlemeye çabalıyor. Muhalefet gösterilerinin barışçıl geçtiği Fas'ta Kral'ın dini ve siyasi yetkilerini kısıtlayan yeni anayasa, referandumla kabul edildi. 2011 Ocak ayından bu yana, yönetim karşıtlarının güvenlik güçleri ya da karşıt görüşlülerle çatıştığı Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Yemen ve Bahreyn'de, bu verilere göre 28 bin 970 kişi hayatını kaybetti.
04 Ekim 2011 12:15
DİĞER HABERLER