Başta Libya, Irak ve Suriye olmak üzere birçok Arap ülkesindeki Türk müdahalesinden duyulan rahatsızlığı ileten Arap Birliği Sekreteri, görüşmesinde, birliğin Türklere karşı durduğunu vurguladığı ve bölgedeki Türk askerinin eylemlerini kınadığı belirtiliyor.

ahvalnews.com'un Libya Review'den aktardığına göre, Türk müdahalelerinin Arap ulusal güvenliğini hedef aldığını ve ihlal ettiğini söyleyen Gheit, Birliğin Arap dünyasının güvenliğini, güvenliğini ve istikrarını tehdit eden herhangi bir bölgesel müdahaleyi reddettiğini vurguladı. Genel Sekreter, Ankara’nın eylemlerine karşı koymak için birleşik bir Arap pozisyonu oluşturmaya çalıştıklarını ifade etti.

Mısır’ın talebi üzerine Arap Birliği, 24 Haziran'da video konferans yoluyla bir toplantı gerçekleştirdi.

Toplantıya, aralarında Ankara destekli Trablus hükümeti temsilcilerinin de olduğu 21 Arap ülkesinin temsilcisi katıldı. Trablus hükümeti daha önce Mısır’ın davetini reddetmişti.

Yazılı bir açıklama yapan Arap Birliği, Libya’daki “tüm yasadışı yabancı müdahaleleri” reddetti, “Libya toprakları ve kara sularındaki tüm yabancı güçlerin çekilmesini” istedi.

Trablus hükümeti temsilcisi Salih El Şemahi, Arap Birliği’nin açıklamasına çekince oyarak, yabancı güçlerin, Halife Hafter güçlerinin saldırısını püskürtmeyi sağladığını ileri sürdü.

Mısır da Trablus güçlerinin Sirte’ye ilerlemesini halinde doğrudan askeri müdahalede bulunacakları uyarısında bulundu. Trablus bunu bir “savaş ilanı” olarak aldı.

Mevcut durumda ülkede iki iktidar var. Ulusal Birlik Hükümeti, Trablus merkezli olup özellikle AKP rejimi tarafından destekleniyor.

Bu hükümet Müslüman Kardeşler’in hakimiyetinde bulunuyor. Türk devleti, BM Güvenlik Konseyi’nin silah ambargosunu açık bir şekilde ihlal ederek, silah, cephane, zırhlı araç, dron desteğinin yanısıra Suriye’den topladığı binlerce çete mensubunu Trablus’a sevk etti. Türk ordusu da böylece Trablus’a yerleşti. Türk devleti son olarak Libya’da iki askeri üs kurma niyetini de açıkladı.