Arda Turan, Fatih Terim'in kendisini milli takıma çağırmamasını yorumladı. Milli formaya her türlü hizmet edeceğini dile getiren başarılı futbolcu Terim'in basın toplantısında sarf ettiği sözlerin kendisine ağır geldiğini dile getirdi. Barcelonalı futbolcu prim pazarlığı iddiasına da cevap verdi.
ARDA TURAN'DAN FATİH TERİM'E YANIT
Barcelona’da top koşturan Arda Turan, Türkiye A Milli Takım kadrosuna çağırılmaması ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in, konu ile ilgili düzenlediği basın toplantısında söylediği bir takım sözlerin kendisine ağır geldiğini dile getiren yıldız futbolcu, “Hiç bir zaman primci ve paracı olmadım. Yüz sene de çağırılmasam milli takıma hizmet ederim. Bazı sözler ağır geldi” diye konuştu.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİNE HİZMET EDİYORUM”
“Girişken bir insanım. Paylaşımcıyım. Leo Messi’ye Dünya Kupası’nı bile sormuş adamım. Ne yaptın falan diye.Çalışkan bir adamımdır. Gizli profesyonel diyorlar bana. Barça’ya geldiğimde pişmanlık yaşamamak için daha düzenli çalışıyorum”
“Barcelona her şeyiyle dünyanın en büyük kulübü. Buna ayak uydurmanız çok kolay değil. Artık bu takımın önemli bir parçası olduğumu hissediyorum. Bunun keyfini çıkarmak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti’ne hizmet ettiğimi düşünüyorum. Barcelona’nın Türkçe Twitter hesabı var. Bayramlarımızda Türkçe tweet atıyorlar.”
“EMEĞİNE SONSUZ SAYGIM VAR…”
Öğlen uykusundaydım. Telefon 50 kere çalınca ya öldüm ya da milli takıma çağırılmadım dedim. Futbolun içinde böyle şeyler var. Birilerine fatura kesilecekse böyle şeylerle karşılaşabileceksiniz. Konuşmamamın sebebi şu. Ben o takımın kaptanıyım ve ben kaptanken konuşmak bana yakışmaz. Beni kim paracı ve primci yaptıysa hesap soracağım dedim. Bunun arkasındayım. Ben bıraktığımdan sonra futbolculuğumdan çok iyi adam olmak istiyorum. Ben hiçbir zaman primci ve paracı olmadım. Ben takım arkadaşlarımı bilgilendirmek amacıyla primi sormak durumundayım. Biz kimseden prim istemiyoruz. Biz kimsenin vergisinden bir para almıyoruz. Bizim kazandığımız paralarla o primin lafı bile olmaz. Biz hayatımız boyunca parayla, primle pazarlık yapma, üstüne para isteme filan… Bunlar iftiradır. Hocam çok güzel şeyler söyledi. Benim onlarda çok emeğim var dedi. Emeğine sonsuz saygım var. Ama biz de onun emeğine aslanlar gibi oynayarak karşılık verdik. 6 ay oynamama süreciyle birlikte hocama gittim danıştım Bodrum’a. Ayağımda tendonda yırtık vardı. Barcelona oynamamı istememişti. Ben buna rağmen fedakarlık yapıp oynamak istedim. O tendon ağrısını hala zaman zaman çekiyorum. Biz her şartta ülkesi için fedakarlık yapmış oyuncularız.
BENİM İÇİN SONSUZ ŞEREF SAHİBİ ALLAH’TIR
Bundan sonra benim ilkelerimde şerefle… diye geçen bir cümlesi vardı hocanın. Sonsuz şeref sahibi benim gönlümde Allah’tır. Ben hocamızla her zaman iyi ilişkiler kurmuş insanım ama bizim halka özür dilenecek gibi şeyler yapmış gibi göstermek doğru değil. Niyetimde asla kötülük olmamıştır. Günahım Allah’la benim aramdadır, takımımın kötü olmasını isteyecek bir şey yapmam. Biz hocamızın evladıyız, onun nezdinde ülkemize hizmet ettik. Hiç bir zaman paracı ve primci olmadık. Milli takım bir ailedir, bir şey varsa her zaman içeride oturup konuşmaya hazırız. O futbolculuğu döneminden beri inandığı doğrular için yaşar, ben de öyle. Milli takıma hoca bizi yüz kere bin kere çağırmayabilir, oradaki arkadaşlarımız bizim kardeşlerimiz. Dışarıdan destekleriz. Bir sıkıntı, bir çözüm aranacak bir konu varsa, yüz yüze direkt söylerim. Bazı söylemleri kesinlikle kabul etmiyorum. Kavga her gün olur. Ben gittiğim günden beri kavga var. Biz başarılıyız. 15 maç yenilmeyip Fransa’ya gidip Hırvatistan ve İspanya’ya yenilebilirsin. Biz saha içindeki sorunlara bakalım. Biz bundan dolayı Olimpiyatlar’da madalya kazanamıyoruz. Bundan dolayı Barcelona’da oynayan 1 tane futbolcumuz var. Saha dışı nedir ya?
“SÖZLER AĞIRIMA GİTTİ”
Ben o formayı 12 yaşından beri şeref ve onurla taşıdım, bundan sonra da taşımazsak şeref ve onur iledir. Hiç konuşmadık Fatih hocayla. Ben hocama söyleyeceğim şeyleri en ufak yaşından beri yüzüne söyledim. Basın toplantısı yaptı. Bu konular hakkında konuşmadım, çünkü milli takımın maçları vardı. Bazı kelimeler ağır geldi biz de 29 yaşına geldik. Herkesin anası, babası evladı var. Bu lafları kimse kaldırmaz. 10 senedir ilk defa milli takıma girmedim. Herkes gitti; çocuklarla antrenman yaptık. Kendi hatalarımdan ders çıkarmaya çalıştım. Yattım yatağa, inandığın doğruları yaptın, için rahat, kötü niyetin yok, o zaman böyle devam et dedim. Ben o formayı hep aşkla giydim. Ben her zaman ülkemizin bayrağına formasına hizmet etmek için geldim. Ben kötü oynayabilirim. Hırvatistan maçı. Kendimi iyi hissetmedim, psikolojik olarak toparlayamadım kendimi oynayamadım. Böyle kariyerimde birçok maç var benim.