[Arif Asalıoğlu] Putin Türkiye programını niçin erteledi?

Samanyoluhaber.com yazarı, Rusya Uzmanı Arif Asalıoğlu'nun yazısı

ARİF ASALIOĞLU

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkiye’ye gelmeliydi. Fakat Ankara (daha doğrusu Erdoğan), Washington ile Moskova arasında yer kapmaca oyununda bu sefer Batı tarafında kaldı. Bu ziyaret Başkan Yardımcısı Yuri Ushakov tarafından Resmî olarak ilan edilmişti. Ondan bir kaç gün sonra ise Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, teyit eden açıklamalar yaptı. Uzun süre beklenen Putin’in Türkiye ziyareti tam anlaşılmayan gerekçelerle bahar sonuna (büyük ihtimalle Mayıs ikinci yarısına) ertelendi. 

Moskova ile Ankara arasında eskiden beri farklı yaklaşım sergilenen riskli konuların olduğu bilinen bir gerçek. İki ülkenin Kafkasya değerlendirmeleri; Ukrayna ile müzakereler ve Kırım konusu; Suriye’de örtüşmeyen istekler ve PKK/PYD’ye bakış; Karadeniz’de güvenlik; Kiev’de Bayraktar fabrikasının kurulması gibi başlıklar çelişkili gündemlerden. Bunların bazıları ve hatta bir tanesi bile Moskova ile Ankara arasında soğuk rüzgarların esmesine sebep olabilir.

Ankara’nın Batıya odaklandığı dönem başladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan Batı ile ve özellikle Washington ile ilişkileri yeni yeni rayına oturttu ve karşılığında bazı fonlardan destek almaya başladı. Türkiye NATO’nun genişleme tekliflerine onay verdi. ABD’de ise F-16’ların (ve hatta F-35’lerin) tekrar Türkiye’ye gelmesini konuşuyor. Yani Ankara için Batı'ya odaklanmanın daha iyi olduğu yeni bir dönem başladı. 
Geçen sene Mayıs seçimleri öncesi “biz Erdoğan’ı en azından tanıyoruz, risklerini biliyoruz, onun tekrar kazanması tercihimizdir” açıklaması yaparak destek veren Kremlin karar alıcıları, iki ayrı koltukta oturmaya çalışan “Reis” gerçeği ile şimdi tekrardan karşı karşıya gelmiş oldular. İki tarafın uzun süre beklediği ve istediği bu buluşmanın ertelenmesi ciddi görüş ayrılıklarının olduğunu gösteriyor. Söz konusu ziyaret gerçekleşmiş olsaydı Türkiye, 24 Şubat 2022'de Ukrayna’ya savaş başlatmasının ardından Putin’in ziyaret edeceği ilk Batı ve NATO ülkesi olacaktı.

Ziyarete etki eden çetrefilli konular 
Aslında bir açıdan bakıldığında Moskova, Gaz Merkezi gibi işbirliklerini kotarmaya çalışan Ankara’nın aynı hafta içinde Washington'la F-16 pazarlıkları yürüttüğünü ve bu yılın başında Suriye’nin kuzeyine başlatılan operasyonlarda Rusya ile iletişimde olan bazı gruplara zarar verici temasların olduğunun farkında. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, iki hafta öncesinde bir basın açıklamasında “üçüncü tarafların, PYD/YPG'nin faaliyetlerine göz yumuyor” olmasına uyarı yapmıştı. Bu “üçüncü taraf” belirsizliğini koruyor. 
Ayrıca A Haber’deki bir söyleşide Hakan Fidan iki liderin bir araya gelmesinde Suriye’nin kuzeyindeki hassas durumun ele alınacağını şu ifadelerle dillendirdi: “Öte yandan Türkiye'nin PKK/PYD ile ilgili hassas sorunları var. Özellikle Fırat'ın batısında Rusya'nın da etkin olduğu Münbiç ve Tel Rıfat bölgelerinde PKK'ya göz yummamamız bizim için önemli. Başkanımız bu konuda çok hassas ve bu konu masaya gelecek.” Demek ki pekişen sorunlar var. 

Türk askeri halen yoğun şekilde Suriye’nin kuzeyinde bulunuyor. Bu durum Şam ve Moskova’yı tedirgin ediyor. Bazı Kürt bölgelerinde Şam ile mutabakat içinde kalınsa bile, Türk birliklerin yerleşim yerlerinden çıkması isteniyor. Moskova, Ankara ile Şam dialog içinde olmalı diyor. Aslında bu talepte olumlu gelişmeler de oldu fakat halen istenilen seviyede değil. Yakın zamanda Washington, Suriye’den çekilme işaretleri verdi. Bu ne kadar gerçekçi olur zaman gösterecek. ABD güçleri çekilirse diğer bir NATO gücü Türkiye daha çok fonksiyonel olur mu? Bu ihtimali Moskova risk etmek istemez. Bu nedenle bunun önünü de almak isteyecektir. 

Bayraktarlar her yerde Rusya’nın karşısına çıkıyor
Hakan Fidan’ın basın açıklamasına yansıyan ve Ankara’yı rahatsız eden benzer bir durum Moskova için de tedirginlik kaynağı. Baykar CEO’su Haluk Bayraktar, Riyad'daki Dünya Savunma Fuarı'nda yaptığı açıklamada Kiev yakınlarındaki Bayraktar İHA tesisin inşaatının devam ettiğini söyledi. Fabrikanın tamamlanması yaklaşık 12 ay sürecek. Şirket daha sonra iç teknoloji, ekipman ve organizasyon yapısına geçecek. Daha önce Ukrayna Stratejik Endüstri Bakanı Alexander Kamyshin, Kiev yakınlarında Bayraktar İHA üretim tesisinin inşaatına başlandığını duyurmuştu. Tesiste yaklaşık 500 kişi çalışacak ve 120'ye yakın insansız hava aracı üretecek. Baykar Makina, bir açıklamasında Ukrayna’daki kuruluşa yaklaşık 100 milyon dolar yatırım yapma sözü vermişti. Genel manada Ukrayna konusunda yaklaşımlarda değişimler var. Rusya el yükseltti. Yeni bölgeleri de planı içine almış olabilir. Bu nedenle savaş uzun sürecekse sürsün diyor. Mali yapı ve ülke ekonomisi zaten savaşa göre şekillendirildi. 

Rusya, Türkiye'nin hem NATO üyesi bir ülke olması hem de Karadeniz'in istikrarı ve güvenliğinde etkin olmasının ve bu konunun Ankara'nın önceliklerinde olduğunun farkında. Fakat Rusya’nın bazı beklentileri var. En azından mevcut istikrarın devamlılığı ve Ankara’nın baskılar nedeniyle yeni bir karara meyletmemesi. Muhtemel ziyarette Karadeniz'in güvenliği için yeni bir ve öneri de getirebileceğini düşünüyorum. Ankara, savaş başladıktan sonra ABD’nin Karadenize gemi gönderme teklifini Kabul etmemişti. Ayrıca İngiltere’nin Karadeniz ve bölgesinde etkin olma isteği biliniyor. Moskova bu açılardan Erdoğan ile bu güne kadar ortak yaklaşım bulabildi. Bu tutumu devam ettirme açısından, görüş ayrılığı sebebi konflikt gündemlerinden birisi bu olabilir.

Sonuç olarak olarak Türkiye, Rusya'nın Avrupa'da aynı anda diplomatik ticari kültürel ve ekonomik ilişkiler kurabildiği az sayıdaki ülkeler arasında yer almakta. Bu tutum Batının motivasyonu ile Ankara tarafından korunmak isteniyor. Ayrıca elbetteki Moskova’nın çıkarına. Uzun süredir bir araya gelmeyi bekleyen iki liderin çok sayıda hayati gündemi bulunuyor. Putin'in Ankara ziyaretinde enerji, ekonomi ve bankacılık alanlarında iki ülkenin çıkarına olan ticari konular var. Ayrıca her iki lider, ABD'nin baskısı nedeniyle ödeme transferlerinde ortaya çıkan sorunları çözmek için bir Türk-Rus bankası kurulması konusunu görüşmek istiyor. Yani biraz gecikmeli de olsa Putin ile Erdoğan’ın Mayıs ayında bir araya geleceklerini düşünmüyorum. 

12 Şubat 2024 13:09
DİĞER HABERLER