Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, terörün bu noktaya gelmesinde yöneticilerin sorumluluklarının olduğunu söyledi. 1980'den önce kardeşin kardeşi vurduğunu hatırlatan Arslan, "1980 sonrasında PKK terörü hortladı. Dış güçlerden destek alarak, 12 Eylül ihtilalinin yanlış uygulamaları ile çok kısa zamanda güç kazandı ve ülkemiz tekrar kan gölüne döndü. 2000'li yıllarda gerileyen terör, çözüm süreci denilen dönemde lojistik gücünü arttırdı ve 7 Haziran seçimlerinden sonra haince ve kalleşçe yeni saldırılara başladı." dedi.

Genel seçimden bugüne her gün Türk milletinin canının yandığını söyleyen Baro Başkanı Arslan, "Dağlıca'da, Iğdır'da, Tunceli'de canımız yandı. Yine şehit haberleri alıyoruz, içimiz acıyor, yüreğimiz kanıyor. Terörü oluşturanlar ve buradan yararlanmak isteyenler bilsin ki bu kan onları boğacaktır. Ülkemizi kaosa sürükleyip emellerine ulaşmak isteyenler, dünlerde muvaffak olamadığı gibi bugün de muvaffak olamayacaktır. Günü geldiğinde bu ülkenin insanları, Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi milli birlik ve beraberlik ruhuyla, Kuvayi Milliye ruhuyla işbirlikçilere, teröre destek olanlara, teröristlere gereken cevabı verecektir. Her akşam, bir sonraki sabaha yeni şehit haberleriyle başlamak istemiyoruz. Yeniden barış istiyoruz. Yeniden yarınlara umutla bakmak istiyoruz. Analar ağlamasın, kan dursun istiyoruz." şeklinde konuştu.

Terörün bu noktaya gelmesinde yöneticilerin sorumlulukları olduğunu ve bunu bildiklerini dile getiren Arslan, "Ama bugün bunu tartışmayacağız. Gün, birlik günüdür. Gün, dayanışma günüdür. Terör örgütünün bu lojistik desteği nasıl sağladığını bugün tartışmayacağız. Askerin, polisin en iyi kadrolarının nasıl tasfiye edildiğini bugün tartışmayacağız. PKK'ya diz çöktürmüş Türkiye Cumhuriyeti'ni kim, hangi küçük menfaatler uğruna bu hale getirdi, binbir acılarla yaşanmış o bildik filmi başa sardı? Bugün tartışmayacağız. Manisa Barosu olarak terörü lanetliyoruz, şiddeti lanetliyoruz. İnsan hayatı üzerinden yürütülen kirli oyuna dur diyoruz. Parlamenter rejimin, demokratik hukuk devletinin, demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin, vatanın bölünmez bütünlüğünün savunucusuyuz." şeklinde konuştu. CİHAN