Asırlık kıyafetlerin modası geçmiyor
-Azdavaydaki yöresel folklorik kıyafetler,
geçmişten geleceğe yörenin kültürünü
rengarenk bir şekilde yansıtıyor
-Yazın İstanbuldan gelen Saniye Aykan:
-Köyde kaldığım sürede çarşıda, pazar
KASTAMONU (A.A) - Esra Karamuk - Semih Yüksel - Kastamonunun
Azdavay ilçesinde yöresel kıyafetler günlük yaşamın her alanında kullanılmaya
devam ediyor.
Doğa ve av turizminde önemli yeri olan ilçede yaklaşık 400 yıllık bir
geçmişe sahip yöresel kıyafetleri gündelik yaşamın her alanında kullanan
kadınlar, rengarenk motiflerle süslü folklorik kıyafetlerle dikkati çekiyor.
İlçeye bağlı Gümürtler köyünde yaşayan Saniye Aykan (52), AA muhabirine
yaptığı açıklamada, entari, önlük, paçalı don, kuşak, şerit, takke, yazma ve
yelekten oluşan kıyafetlerin genç yaşlı herkesin gündelik yaşamında vazgeçilmez
bir yeri olduğunu söyledi.
Yöresel kıyafetleri geçmişten bugüne süregelen en büyük miras olarak
değerlendiren Aykan, Doğup büyüdüğüm bu köyde 18 yaşıma kadar kaldım. Bu
süreçte hep yöresel kıyafetleri giydim. Evlenip İstanbula yerleştik. Her yıl yaz
aylarında köyümüze gelir kışında İstanbula geri döneriz. Köyde kaldığım sürede
çarşıda, pazarda günlük yaşamın her anında yöresel kıyafetleri giyerim. Çünkü bu
kıyafetler geçmişten günümüze bize kalan en büyük miras diye konuştu.
-Özel günlere özel kıyafetler-
Düğün ve bayram gibi özel günlerde yöresel kıyafetlerin de özel olduğunu
vurgulayan Aykan, Bu günlerde yöresel kıyafetlerin renkleri daha canlı olur.
Özellikle genç kesim boncuk işlemeli, rengarenk yöresel kıyafetleri giyer. Sim ve
pul işlenmiş kumaşlarda tercih edilebilir diye konuştu.
-Tamamen el işçiliği-
Yöresel kıyafetlerin tamamen el emeği göz nuru olduğunu dile getiren Nursel
Şavak (32) da yaptığı açıklamada, ilçeye bağlı Kayabaşı köyünde doğup büyüdüğünü,
hiçbir giysinin yöreye ait yöresel kıyafetlerin yerini alamadığını belirtti.
Doğup büyüdüğü köyüne sık sık gittiğini anlatan Şavak, Yöremiz
kıyafetlerinin asırlık bir geçmişi var. Küçüklüğümden bu yana köyde olduğum
sürede yöresel kıyafetleri giyerim. Aynı şekilde köyümüzdeki tüm bayanlar bu
kıyafetleri giyer. Çünkü bu kıyafetler geçmişten günümüze değerini koruyarak
ulaşmış en büyük miras. Kıyafetler tamamen el işçiliğidir. Dikimin her aşamasında
baştan sona emek vardır dedi.
-Yüzük değil takke
Yöredeki bayanların medeni durumlarının başlarındaki takkelerinden
anlaşılabileceğini kaydeden Şavak, şöyle devam etti:
Günümüzde bir bayanın evli olup olmadığını parmağındaki yüzüğe bakarak
anlayabilirsiniz. Ama bizim yöremizde bir bayanın evli ya da bekar olduğu
başlarındaki takkelerden anlaşılıyor. Örneğin bekarların kafalarındaki takkeler
pullu, evlilerinki sarı siyah boncuklu olur. Bu şekilde bir bayanın evli ya da
bekar olduğu anlaşılır
-Moda renkler kırmızı ve bordo-
Modern kıyafetlerin Azdavayın yöresel kıyafetlerinin yerini alamadığını
vurgulayan Şavak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Günümüzde göç nedeniyle kıyafetleri giyenlerin sayısı azaldı. Ancak tatil
için Azdavaya gelen genç kızlar ve kadınlar mutlaka yöresel kıyafetleri
giyerler. Her evde mutlaka bu kıyafetlerden vardır. Genç kızlar genellikle
kırmızı tonlar taşıyan kıyafetleri, orta yaş ve üzeri de bordo renkleri ağır
olanları tercih eder
-Kumaşlar Endonezyadan ithal-
Öte yandan ilçede 30 yıllık esnaf olan ve yöresel elbiselerin kumaşını satan
Ali Metin Aydın ise kumaşların Endonezyadan geldiğini dile getirdi.
Kumaşı dikip hazır konfeksiyon haline getirdiklerinin altını çizen Aydın,
şunları kaydetti:
Geçmiş yıllarda nüfus hareketi bir hayli fazlaydı ve bu elbiseleri
giyenler çoktu. Göç ve nüfustaki azalma nedeniyle bu kıyafetler eskisi gibi çok
giyilmiyor. Ancak tatilini köyde geçiren genç yaşlı herkes Azdavaya geldiğinde
gündelik yaşamlarında bu kıyafetleri giyerler. Ayrıca kıyafetler kışlık ve yazlık
olmak üzere dikilir, yazın gelen kişilere de hazır dikilmiş vaziyette satışa
sunulur. Azdavayın giyim tarzı, folklorik giyim tarzına daha yakın. Mesela
gençler en son modeli, pullu olan elbiseleri tercih eder
Yayıncı: Ebubekir Gülüm