'Atanmış ve seçilmişlerin karşısında öfkelenmeden insan kalabilmek zor'

Ankara'da 28 insanımızın ölümüyle sonuçlanan askeri servis araçlarına yönelik saldırı toplumun her kesiminin tepkisini çekti. Antalya Barosu Başkanı Alper Tunga Bacanlı'nın Facebook sayfasında yer alan açıklamada; Türkiye'de yaşamanın zorluğu vurgulanarak, "Bu ülkede işçi olmak, memur olmak, kadın olmak, genç olmak, çocuk olmak, havyan olmak zordur. Başkentin ortasında istihbarat zafiyeti gösteren, atanmış ve seçilmişlerin karşısında öfkelenmeden insan kalabilmek de zordur." ifadesi kullanıldı.

Aydınlık bir geleceğe yürümek için toplumsal yaşamın her alanında 'akıl ve bilimin' rehberliğine ihtiyaç olduğunun Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinde mevcut bulunduğuna işaret edilen açıklamada, bu yolların dışına sapılması halinde toplumun geleceğinin ve huzurunun tehlikeye gireceği vurgulandı.

Başta bireyler olmak üzere tüm kişi, kurum ve kuruluşların Türkiye üzerinde yaşayan her canlıya karşı 'bir borcu olduğu' hatırlatılan açıklamada şöyle denildi: "Eğer bir görevin başındaysak o görevi yerine getirirken toplumun aydınlık geleceği konusunda büyük bir sorumluluğumuz olduğunu hatırlamamız gerekir. Bu kaçıncı diyerek başladığımız tüm taziyelerin, kınamaların anlamını yitirdiğinin farkındayız. Hatta kime ve neye üzüleceğimizi şaşırdığımızın da farkındayız. Her ne olursa olsun ve kim gerçekleştirirse gerçekleştirsin Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına yapılan en ufak bir saldırıya karşı toplumsal olarak büyük duyarlılığımız vardır. Bu yer yarılsa asla değişmeyecek ve eksilmeyecek bir duyarlılıktır. Onlar bizi Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Sakarya'da kardeşler takımı gibi bir arada savunmuşlardır. Bu nedenle onlara varlığımız süresince minnettarız. Herhangi bir ülkenin askerleri değildir onlar. Hepsi bu halkın fakir ve gariban çocuklarıdırlar. Onlar kadar bu ülkenin hiç bir şeyden haberi olmayan, fakir bırakılan, geleceği çalınan gencecik çocuklarına da kıyılmasını kabul edemeyiz. Birlikte Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğumuz hiçbir insanımızı ötekileştiremeyiz. Bizi bizimle savaştırmaktan mutluluk duyan ve bundan kendisine ve yakınlarına bir gelecek umanlara karşı uyanık olmak da yukarıda bahsettiğimiz gibi bizim görevimiz ve sorumluluğumuzdur. Bir ilkokul çağındaki çocuğa seslenir gibi olsa da toplum olarak çok çalışmalı, çok üretmeli, çok okumalı ve başımıza gelenleri daha doğru anlamalıyız. Antalya Barosu Başkanlığı olarak yaşamın, barışın ve uygar geleceğin savunucusu olarak kalmaya devam edeceğiz. Acı dolu ülkemizin her insanına saygı ve vefamızla." CİHAN
18 Şubat 2016 16:49
DİĞER HABERLER