İzmir merkezli 18 ilde, kamuoyunda "askeri casusluk" olarak bilinen davanın soruşturmasında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla dün düzenlenen operasyonda gözaltına alınanların emniyetteki ifade verme işlemi sürüyor. Gözaltındakilerden bazılarının avukatı olan Muzaffer Akyol, bu operasyonun amacının, askeri bilgi, belge davasını kapatmak olduğunu ileri sürdü.

Emniyet müdürlüğü binası önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Av. Akyol, şunları söyledi: "İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etmekte olan askeri bilgi, belge dosyasının delillerini itibarsızlaştırmak için bir operasyonu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı yapmış bulunmaktadır. Yapılan soruşturmada müvekkiller, 'paralel' devlet yapılanması terör örgütüne üye olmak, yöneticisi olmak gibi suçlamalarla suçlanıyor. Size çok ilginç bir karar okuyacağım. Askeri bilgi, belge dosyasında hepinizin malum bilmiş olduğu, 57. saniye ile ilgili husus. 3 dakika 27 saniyeden ibaret olan, 57. saniye ile ilgili herkes tarafından bilinen işte, 'O delilleri şüphelinin evine polis koydu.' Bu, gazetelerde manşetler oldu. Bununla ilgili gazete hakkında, tarafımızca suç duyurusunda bulunuldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 dakika 27 saniyeden ibaret CD'nin çözümünü bilirkişi marifetiyle yaptırdı ve o bilirkişi, CD'nin çözümünde, aramaya katılan hiçbir polisin eve bir poşetle girmediği, delil koymadığı, bunu an an tespit ederek savcılığa verdi. Savcılık bunun üzerine ilgili gazete yöneticileri hakkında, TCK 125 anlamında hakaretten dava açılmıştır. Şu anda dava, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam etmektedir."

Bu operasyonun amacının, askeri bilgi ve belge davasındaki delilleri itibarsızlaştırıp dosyayı kapatmak olduğunu iddia eden Av. Akyol, "Bu yapılan operasyon, tamamıyla askeri bilgi, belge dosyasındaki delilleri itibarsızlaştırıp, 'O dosyayı da nasıl kapatabiliriz?' çalışmalarından ibarettir. Bu soruşturma kapsamında müvekkillere sorulan sorulardan biri de şu: 'Bu askeri bilgi, belge soruşturmasının başlangıcında, neden hakim kararı almadan soruşturma yaptınız?' Soruyorum şimdi size, bugünkü bu soruşturmada da sayın başsavcı vekilimiz, hakim kararı almadan gözaltı kararları almıştı. O gün yapılan yanlışsa bugün yapılan da yanlış, bugün yapılan doğruysa o gün yapılan da doğrudur. Koca İzmir'de 300'e yakın hakim ve savcı vardır. Bu dördüncü operasyon, dört operasyonda bir hakim ve bir savcı. Allah aşkına, koca İzmir'de bu işi yapacak başka hakim, başka savcı yok mu? Başka birileri yok mu?" dedi.

Dosyanın içinin boş olduğunu iddia eden Av. Akyol, "Bu dosyanın içi boş. İlk sorulan sorulara bakıyoruz, işte, 'PDY örgütüne üye misiniz?' diyorlar, 'Yurtdışına seyehate çıktınız mı, haberleşme kaynağı için farklı kaynakları kullanıyor musunuz?' Anayasa ile güvence altına alınan seyahat, haberleşme, din ve vicdan hürriyeti; bunlar hep Anayasa ile güvence altına alınmış. Sorular saçma. Devamında bir muhbir var, muhbirin ifadeleri esas alınıyor. Bu muhbirin ifadesinin ne kadar itibarı var? Şu anda gözaltında olan insanlar, basit insanlar değil. Mülkiye müfettişleri var, valiler var, emniyet müdürleri var. İtibarsız insanların beyanlarıyla bu şerefli, namuslu insanları itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Bundaki hedef, askeri bilgi, belge dosyasını itibarsızlaştırıp o dosyayı da kapattırmak. Nasıl diğer dosyalar hep kapatılmışsa şu andaki hedef de bu." dedi. CİHAN