Avukat Erdal Doğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, Hrant Dink davasının sanığı Engin Dinç'e yönelik “İhmal edilen tarafını görseydik orada olmazdı” sözlerini eleştirdi. Dinç'in önemli bir konumda görev yaptığını hatırlatan Doğan, “Davanın adil yürütülmesi için en azından açığa alınmalı” dedi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, Hrant Dink davasısanığı Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç'in görevde olmasını, “İhmal edilen tarafını görseydik orada olmazdı” sözlerine Dink ailenin eski avukatı Erdal Doğan tepki gösterdi. Doğan, “Çok önemli bir yerde görev yapıyor. En azından açığa alınmalı. Davanın adil yürütülmesi için bu zorunluluk” dedi.
Özgür Düşünce'nin haberine göre, sanık olmuş bir kamu görevlisinin stratejik ve güvenlik açıdan çok önemli bir yerde görev yapmasına izin verilmeyeceğini ifade eden Doğan, “En azından açığa alınır. Askeri kişi olsaydı ilgili kanun gereği açığa alınır hatta ihraç noktasına gelirdi. Benzer bir konumda da Emniyet istihbaratın başında olan bir kişi için de aynısı düşünülür” diye konuştu.
MADDİ GERÇEKLERE ULAŞMAK ZORLAŞIR
Engin Dinç'in yaptığı görevin öneminin ortada olduğunu kaydeden Doğan, şunları söyledi: “Sanıkların istihbarı görevi nedeniyle ihmal ve ihmali nedeniyle bir kast iddiasıyla iddianame hazırlanmış. Bu iddialar bir iddianameye dönüşmüşse bunu, İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınmalıydı. Görevinin getirdiği ciddiyet ve güvenlikle bunu değerlendirmek kamu idaresi açısından zorunluluktur. Hem İçişleri Bakanlığı hem de Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sorumluluğu var. Dink'in öldürülmesine ilişkin davanın adil yürütülmesi açısından bu bir zorunluluktur. Çünkü kişi o göreve devam ederse delilleri karartabilir ve maddi gerçeğe ulaşmak zorlaşır."
ENGİN DİNÇ HAKKINDAKİ İDDİALAR
Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin iddianamede dönemin Trabzon İstihbarat Müdürü Engin Dinç'in “Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüye kullanma" suçlarından cezalandırılması istendi. İddianamede Dinç'in cinayeti işleyecek kişileri bilmesine rağmen açık ve yakın tehlike altında bulunan Dink'in yaşama hakkını korumadığı, kesin istihbari bilgiye sahip olduğu halde cinayet tasarısına ilişkin bilgilerin bir kısmını devlete aktarmadığı, elinde yeterli delil ve kamu gücü bulunmasına rağmen örgüte operasyon yaptırmadığı iddiaları bulunuyor.