Ekrem İmamoğlu ile Silivri'de gerçekleştirdiği görüşmeyi DW Türkçe'ye değerlendiren Avrupa Konseyi yetkilisi Marc Cools, İmamoğlu'nda gözlemlediği fiziksel değişimleri anlattı.
Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu kısa bir süre önce Silivri Cezaevi'nde ziyaret eden Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkanı Marc Cools, bu ziyareti ve Türkiye'deki diğer temaslarını DW Türkçe'ye değerlendirdi. Karizmatik bir belediye başkanını Silivri Cezaevi'nde yalnız, kravatsız ve kilo kaybı nedeniyle kendisine büyük gelen bir takım gelmesi ile görmenin "şaşırtıcı" olduğunu aktaran Cools, Ekrem İmamoğlu'nun durumunu Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi daimî gündemine almayı değerlendireceklerini söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile birlikte İçişleri ve Adalet Bakanlığından yetkililerle de bir araya gelen Marc Cools, yaptığı görüşmelerle ilgili DW Türkçe'nin sorularını yanıtladı:
DW Türkçe: Ekrem İmamoğlu'nu cezaevinde ziyaret ettiniz. Bu ziyaretteki amacınız neydi?
Marc Cools: Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi, 46 üye devlette yerel demokrasiyi korumak ve teşvik etmekle görevli. Bu görevi, Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı çerçevesinde yerine getiriyoruz. Çok sayıda belediye başkanının görevden alınması ve yerlerine seçimle değil merkezi idare tarafından kayyum atanmasının ardından, Kongre Mart 2025'te acil oturum düzenledi. Yayımladığı bildiride, yerel seçilmişlerin görev koşullarının kötüleşmesinden ve muhalefet belediye başkanlarına yönelik görevden alma, tutuklama ve terörizm ile yolsuzluk suçlamalarının artmasından ciddi kaygı duyulduğu ifade edildi. Kongre 19 Mart'ta da İBB Başkanı'nın tutuklanmasını şiddetle kınadı, olayın cumhurbaşkanlığı seçiminin önde gelen adaylarından birine yönelik siyasi baskı unsurları taşıdığını belirtti. Bu bağlamda İmamoğlu'yla görüşmek istedik. Amacımız, tutukluluk koşullarını yerinde görmek, Kongre'nin desteğini iletmek ve kendisinin ihtiyaçlarını dinlemekti.
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkanı Marc CoolsFotoğraf: Pressefotos aus Marc Cools Büro
Ekrem İmamoğlu'nu Silivri Cezaevi'nde ziyaret edebilme iznini nasıl aldınız?
Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi olduğundan, İstanbul Belediye Başkanı ile görüşme talebimizi Türkiye'nin Avrupa Konseyi Daimî Temsilciliği aracılığıyla ilettik. İzin verildi ve yetkililer bize ayrıcalıklı bir erişim sağladı. Şahit bulunmaksızın 1 saat 30 dakika süren bir görüşme gerçekleştirdik. Görüşme cezaevi hücresinde değil, cezaevinin bir salonunda yapıldı.
Silivri Cezaevi'ni gördüğünüz haliyle tarif edebilir misiniz?
İstanbul'a 45 dakika mesafede bulunan cezaevi gerçekten çok büyük. Kimlik kontrolümüzün yapıldığı binaya arabayla götürüldük, ardından İstanbul Belediye Başkanı'nın bulunduğu cezaevi bölümüne yine araçla eşlik edildi. Birkaç ortak alanını gördüğümüz cezaevinin genel durumu iyiydi. Cezaevi yönetiminden bir temsilci tarafından çok düzgün karşılandık ve güvenlikten geçtikten sonra belediye başkanı ile görüşme imkânı bulduk.
12 Eylül 2024 tarihinde Strasbourg'da konuk ettiğiniz Ekrem İmamoğlu ile cezaevinde buluşma nasıl oldu?
Sayın Ekrem İmamoğlu bizi oldukça sade bir şekilde karşıladı. Genellikle etrafı yardımcılar, kameralar ve fotoğrafçılarla çevrili bu karizmatik başkanı böyle yalnız ve kravatsız ve kilo kaybından kendisine büyük gelen bir takım elbiseyle görmek, ilk başta şaşırtıcı oldu. Fakat sıcak bir sarılma ve gülümseme, ardından esprili ve teselli edici sözlerle rahatladık. Bizi ağırlamaktan çok memnun olduğu açıktı. Tutukluluk koşullarının kendisi için tamamen kabul edilebilir olduğunu belirterek bizi rahatlatmaya başladı. Avukatları, ailesi ve arkadaşlarıyla görüşebiliyor. Haberleri takip ediyor, okuyup yazabiliyor. Ancak ziyaretimizden sonraki gün X (eski Twitter) hesabı kapatıldı. Bir süre İngilizce konuştuktan sonra Türkçe konuşmak istedi. Durum ciddi, meseleler önemliydi. Heyetimizde iki tercüman vardı. Bir saat 30 dakika süren görüşmede, Avrupa Konseyi genel kurul salonunda Kongre'ye geçmişte birkaç kez hitap etmiş, tutkulu ve mücadeleci belediye başkanını bulduk karşımızda.
Kendisiyle görüşmeniz sırasında neler konuştunuz?
İmamoğlu yolsuzluk suçlamalarının asılsız, dosyanın boş olduğunu belirtti. Savcılığın gizli tanık ifadeleri, söylentiler ve sahte bilgilerle hareket ettiğini söyledi. Kararın nasıl verildiğini de anlattı. Tutuklama sonrası hemen ardından cezaevine sevk edilmiş. Yol boyunca tüm güzergâh trafiğe kapatılmış, araçlar kenara çekilmiş ve polis helikopteri konvoyu takip etmiş. Otoyolda birçok kişinin araçlarından inerek, bağırarak veya sevgi işaretleriyle kendisine destek verdiğini anlattı. Diğer belediye başkanlarının benzer durumunu da hatırlattı. Bazı belediye başkanları kendisiyle aynı cezaevinde; onlarla uzaktan karşılaşsa da iletişim kuramıyor. Kendisine ve görevden alınan diğer başkanlara desteğimizi ilettim. Kongre, muhalif seslerin susturulmasını, çoğulculuğun bastırılmasını ve siyasi tartışma alanının daraltılmasını demokrasi normlarımıza aykırı buluyor. Ulusal otoritelerle diyaloğu sürdüreceğimizi ve mesajını ileteceğimizi belirttik.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'le de görüştünüz. Bu görüşmeden neler aktarabilirsiniz?
Sayın Özgür Özel muhalefet belediyelerinin güncel durumunu özetledi. Türkiye'de yerel demokrasinin güçlendirilmesi için Kongre ile yapılacak işbirliğinin önemini vurguladı. Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı'na atıf yaptı ve bu belgeye büyük önem verdiğini belirtti. Türkiye'deki gelişmelerin Kongre Başkanlık Divanı toplantılarının gündemine düzenli olarak alınmasını talep etti. Böylece Kongre'nin muhalefetin haklarını takip etmesini ve bir izleme mekanizması oluşturmasını istedi. Ayrıca Venedik Komisyonu'ndan görüş istenmesini önerdi. Ben de Kongre Başkanı olarak bu talepleri Başkanlık Divanı'na ileteceğime söz verdim.
İktidar partisiyle de görüştünüz. Bu görüşme hakkındaki izlenimleriniz nedir?
AKP yönetimiyle toplantıya Adalet Bakan Yardımcısı Hurşit Yıldırım da katıldı. Bize, ülke yargısının bağımsız ve tarafsız olduğu, Türk Anayasası'nın kuvvetler ayrılığını garanti altına aldığı güvencesini verdiler. Bu nedenle, görevden alınan belediye başkanlarının durumu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı da dahil olmak üzere, hakkında yargının kararını beklemek gerektiğini söylediler. Terörle mücadelenin halkın güvenliğini sağlamak amacıyla hızlı ve etkili bir tepki mekanizması gerektirdiğini, bu çerçevede bazı yerel yöneticilerin gözaltına alınması ve gözaltı sürelerinin uzatılmasının gerekli görüldüğünü hatırlattılar.
İçişleri ve Adalet Bakan Yardımcıları ile görüşmeleriniz hakkında ne söyleyebilirsiniz?
İçişleri Bakan Yardımcısı Sayın Münir Karaloğlu, Mart ayındaki acil tartışma sonrası Kongre'nin kabul ettiği bildiride ifade edilen yaklaşıma dair çekincelerini dile getirdi. Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu, insan hakları ve demokrasinin garanti altında olduğunu hatırlattı. Tutuklanan ve sonra serbest bırakılan belediye başkanlarının tamamının otomatik olarak görevden alınmadığını belirtti. İfade özgürlüğü konusunu da ele aldık. Bakan, Türkiye'de herkesin şiddet kullanmadığı sürece bu özgürlüğe sahip olduğunu vurguladı. Sosyal medya kullanımını kısıtlama niyetinde olmadığını, ancak sosyal medyanın demokrasi için tehdit oluşturduğu durumlarda kullanımın düzenlenmesini istediğini, özellikle sosyal medyada konuşanların kimliklerinin görünür olmasını sağlamaya çalıştığını belirtti.
Türkiye ziyareti hakkında genel izleniminiz nedir?
Sayın İmamoğlu ile görüşmemiz birçok açıdan çok önemliydi. Öncelikle ona yerel seçilmiş bir kişi olarak desteğimizi yenileme fırsatı bulduk. Uluslararası bir heyetin kendisini ziyaret etmesi güçlü bir destek anlamına geliyor. Onunla yaptığımız görüşme, yaşadığı durumu hem kişisel hem siyasi açıdan birinci elden öğrenmemizi sağladı. Diplomasının iptal edilme sürecinden, tutuklanmasına ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayının belirlenme sürecinde cezaevindeki yaşamına kadar detaylı bilgiler verdi. Bu bilgiler, bizzat bu durumu yaşamış kişi tarafından verilmesi nedeniyle özellikle değerli. Durumunu ve tutuklanan diğer belediye başkanlarının durumunu yakından takip etmeye devam edeceğiz. Siyasi partilerden bazı temsilcilerle, İçişleri Bakan Yardımcısı ile yaptığım görüşmeler de oldukça bilgilendiriciydi ve ülkedeki yerel demokrasi durumu hakkında bilgimizi tamamladı. Bir noktada sadece kararlar almak yetmez, insanlarla bir araya gelmek ve konuşmak gerekir. Sadece siyasi diyalog bazı anlaşmazlıkları netleştirebilir ve yeni perspektifler sunabilir. Örneğin İçişleri Bakan Yardımcısı'nın bizimle bazı konularda anlaşamasak da diyaloğu sürdürme niyetini bana yeniden ifade etmesinden memnunum.