Basına yönelik operasyon kapsamında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve 8 eski emniyet müdürünün tutukluluğunun devamına karar verildi. Karaca'nın tutukluluğuna devam kararına yayın politikası gerekçe gösterildi. Bu gerekçeye tepki gösteren Karaca'nın avukatı, yayın politikasından kendi istedikleri gibi yayın yapılmaması durumunda siyasilerin rahatsız olabileceğini, hakimlerin böyle bir düşüncesinin olamayacağını kaydetti.
14 Aralık basına yönelik operasyon kapsamında tutuklanan 9 kişinin aylık tutukluluk incelemeleri yapıldı. Tutuklu emniyet müdürleri soruşturmadaki usulsüzlüklere dikkat çekti. El Kaide bağlantılı Tahşiye adlı gruba yönelik daha önce Genelkurmay ve MİT tarafından çalışmalar yapıldığı yine tekrarlandı. Tahşiye'ye yönelik soruşturmanın savcı ve hakim kararlarıyla yapıldığını vurgulayan müdürler, AK Parti Milletvekili olan dönemin Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal'ın da onayı bulunduğu kaydedildi.
Yolsuzluk soruşturmasını kapatan ve polislere yönelik soruşturma açan savcılardan İsmail Uçar'ın da Aksaray'da Tahşiye'ye operasyon yaptırdığı ve iki kişinin tutuklandığı hatırlatıldı. Aylık tutukluluk incelemelerinin geç yapıldığını söyleyen tutuklu müdürler, emniyette tecrübeli polislerin tasfiye edilmesiyle şehit edilen savcı Mehmet Selim Kiraz olayının aleyhe sonuç verdiğini belirtti.
Balyoz davasında olduğu gibi kendilerine manevi cebir suçunun isnat edildiği kaydedilen savunmalarda Balyoz davasında beraat kararı verildiği için bu nedenin de ortadan kalktığı ifade edildi. Sulh ceza hakimliklerinin proje mahkeme olduğu vurgulanan savunmalarda polislere tahliye veren hakimlerin hemen değiştirildiği kaydedildi.
Karaca'nın avukatı Fikret Duran, savcılığın kalıp halindeki cümleleri ile tahliye taleplerinin reddedildiğinin altını çizdi.
Dün yapılan duruşmanın kararı bugün açıkladı. 4. kez yapılan aylık inceleme neticesinde İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimi Atila Öztürk, 9 kişinin de tutukluluğunun devamına karar verdi.
Hidayet Karaca'nın tutukluluğunun devamına yayın politikası gerekçe gösterildi. Hakim, yıllar önce biten bir dizinin senaryosu gerekçe gösterilerek tutuklanan Karaca'nın var olduğu iddia edilen örgütün yayın politikasına uygun yayınlar yaparak örgüt yöneticisi olduğuna dair delil bulunduğunu ileri sürdü.
Eski emniyet müdürleri için ise Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer, Kazım Aksoy, Erol Demirhan, Ömer Köse, Tufan Ergüder, Ertan Erçıktı ve Mustafa Kılıçarslan için ise delil durumu, mağdurlara baskı yapabilecekleri ve delilleri gizleme ihtimalleri gerekçe gösterildi.
Karara tepki gösteren Karaca'nın avukatı Fikret Duran, hakimin ret gerekçesinin bir itiraf niteliğinde olduğunu söyledi. Duran, daha önceki kararlarda örgütten bahsedilirken şimdiki kararın yayın politikasına dayandırılmasını itiraf olarak değerlendirdi.
Duran, "Daha önce örgüt ve kaçma şüphesinden bahsedilirken yayın politikasına indirilmesi yapılan savunmalar ve sunulan belgeler ile iddiaların çürütüldüğünü, bu iddialara artık hakimlerin de inanmadığını ortaya koyuyor. Hakimler de örgüt iddiasına yönelik delillerin olmadığını görüyorlar. İlk başta dosyayı incelemeyen hakimler örgütün varlığına inandırılmış olabilirler. Uzun uzun anlatıldığında böyle bir şey olmadığını gördüler, ama baskı nedeniyle taliye kararı veremiyorlar." dedi.
Duran, yayın politikasından kendi istedikleri gibi yayın yapılmaması durumunda siyasilerin rahatsız olabileceğini, hakimlerin böyle bir düşüncesinin olamayacağını vurguladı.
El Kaide ile bağlantılı olduğu belirtilen Tahşiye grubuna yönelik operasyonun kumpas olduğu iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında Karaca ile birlikte 8 eski emniyet müdürü tutuklanmıştı. Karaca dizi senaryosu gerekçe gösterilerek tutuklanmıştı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da açıklamasında Tahşiye sanıklarının aranarak şikayetçi olmalarının sağlandığını ifade etmişti. CİHAN