AYM, ‘ihtiyat akçesi’ itirazını karara bağladı

AYM, ihtiyat akçelerinin Hazine’ye devredilmesini öngören yasa maddesinin iptal istemini oyçokluğu ile reddetti. Karara karşı oy kullanarak şerh düşen AYM Başkanı Arslan, düzenlemeyi Merkez Bankası ve tüzel kişilerin “mülkiyet hakkına sınırlama” olarak niteledi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Merkez Bankası (MB) Yasası’na eklenen ve ihtiyat akçelerinin Hazine’ye devredilmesini öngören yasa maddesinin iptal istemini oyçokluğu ile reddeti. Karara muhalif kalan AYM Başkanı Zühtü Arslan, düzenlemenin hem MB’nin hem de tüzel kişilerin mülkiyet hakkına yönelik bir sınırlama niteliğinde olduğunu vurgulayarak, anayasaya aykırı olduğunu kaydetti. 

17 Temmuz 2019’da yapılan değişiklikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yasası, “ihtiyat akçelerinin genel kurul kararı aranmaksızın Hazine’ye verileceği” şeklinde düzenlendi. CHP, söz konusu düzenlemeyi, “birikmiş ihtiyat akçelerinin tamamının Hazine’ye verilmesinde kamu yararı bulunmadığı” gerekçesiyle AYM’ye taşıdı. Başvuruyu görüşen AYM, oyçokluğu ile iptal istemini reddetti. Kararda, hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını desteklemenin, MB’nin temel görev ve yetkilerinden olduğuna işaret edilerek, ihtiyat akçelerinin Hazine’ye devredilmesinin bu görev ile uyumlu olduğu kaydedildi ve “Kuralda, kamu yararına dayalı meşru bir amacın bulunduğu anlaşılmaktadır” denildi. Kararda, düzenlemenin bir defaya özgü olduğu, bu yüzden mülkiyet hakkına getirilen sınırlamanın kişilere aşırı bir yük getirmediği savunuldu. 

"İRADELERİ DIŞLANDI"
AYM Başkanı Arslan’ın da arasında bulunduğu beş isim ise karara şerh düştü. Arslan, karşı oy gerekçesinde, MB’nin hissedarları arasında Hazine ve kamu bankaları dışında özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerinin de bulunduğunu, bu gerçek ve tüzel kişilerin de ihtiyat akçesinin kullanımı üzerinde söz sahibi olduğunu vurgulayarak, “İptali istenen kanun hükmü, Merkez Bankası’nın gerçek ve tüzel kişilerinin mülkiyet hakkına yönelik bir sınırlama mahiyetindedir. Bankanın birikmiş ihtiyat akçesinin, genel kurul kararı aranmaksızın doğrudan Hazine’ye verilmesini öngören kuralın orantılı bir sınırlama öngördüğünü söylemek zordur. Her şeyden evvel genel Kurul kararının aranmaması, kurulda söz hakkı olan özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerin iradelerinin tamamen dışlanmasına yol açmaktadır. Kuralın Anayasa’nın 35. maddesine aykırı olduğunu düşündüğümden ret yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum” ifadelerini kullandı. 
10 Temmuz 2022 09:38
DİĞER HABERLER