Öyle bir ülke ki Botswana, kabilesinin ismi Tswana, dillerinin ismi Setswana, milliyetlerinin ismi ise Batswana. İşte bu Afrika’nın güneyindeki ilginç ülkeyi sizler için geziyoruz.

Başkent Gabaron’da Craft Center yani el sanatları merkezini geziyoruz. Botswana’ya has çok farklı hediyelik eşyalar satılıyor burada. Botswana’nın en önemli el sanatlarından olan serotolar ilgimizi çekiyor. Botswanalıların günlük hayatlarında saklama kabı olarak kullandıkları serotoların fiyatları hiç de ucuz değil doğrusu. Farklı farklı desenlerde işlenen serotoların yapımını da yerli bir Botswanalı anlatıyor bize. 

 

Başkentte açık hava lokantaları çok yaygın. Ağaç gölgelerine kurdukları tezgahlarda birbirinden farklı yemekleri satıyorlar. Kızartılmış Mopane kurtlarını ise çok seviyor onlar. Kurdun başının kopartılarak yendiğini gösteriyor bize satıcı. Satıcının kızartılmış kurtları nasıl yediğini hayretler içerisinde seyredeceksiniz.

Gaboron sokaklarında gezerken bir ayakkabı tamircisine rastlıyoruz. Günde 12 – 15 arası ayakkabı tamir eden tamircinin önü yığınla tamir edilmeyi bekleyen ayakkabılarla dolu. Yine aynı sokakta açık hava terzisine de rastlıyoruz. Her türlü onarım işlerini yaptığını söyleyen terzi hanım ay ortasında işlerinin az olduğunu, ancak maaşlar alındığı zaman müşterinin geldiğini söylüyor.

Başkent Gaboron’dan yola çıkıyor ve Botswana kırsalında ilerliyoruz. Geldiğimiz köyün evlerinde ne elektrik var ne de şebeke suyu. Taşıma suyla hayatlarını devam ettiriyor yerliler. Elektriği ise kendi buldukları yöntemlerle sağlıyorlar. Eşek arabaları bu köylerde hala kullanılmaya devam ediyor. Köyün çeşmesi uzak olunca bu eşek arabaları su taşımacılığında çok büyük bir öneme sahip.

Botswana halk dansları topluluğu Ayna'ya özel ülkenin farklı yörelerine ait hareketli danslardan derlemeler sunuyorlar.