DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ekonomik olarak zor bir dönem geçiren Türkiye’nin mali bünyesinin kriz öncesinde de zayıf olduğuna dikkat çekerek ''Merkez Bankası’ndaki yedek akçeler bile Hazine’ye devredildi ve harcandı. 2019’un karı ve yedek akçesi ocak ayında alındı ve harcandı.'' diye konuştu.
Babacan katıldığı programda şunları söyledi:
“Türkiye’nin zaten mali bünyesi, finansal bünyesi bu kriz salgınından önce oldukça zayıflamıştı. Merkez Bankası’nın rezervleri önemli ölçüde erimişti. 136 milyarı gören rezervler, 85 milyona indi şu anda brüt, nette 25, hatta swap anlaşmalarında ve Hazine’nin Merkez Bankası’nda tuttuğu mevduatları düşünürseniz rezervler eksi. Merkez Bankası sadece rezervleri eritmedi, aynı zamanda kredibilitesini kaybetmiş bir Merkez Bankası idi.
Hükümetin aşırı müdahalesi ve neredeyse Merkez Bankası’nın bağımsızlığının tamamen ortadan kalkması Türkiye’nin kurumsal yapılarının erozyona uğraması, diğer bağımsız kurularının da artık kurum olarak güvenirliğini ve itibarını yitirmiş olması bizim en büyük sorunlarımız zaten.
Bu kriz öncesinde de böyleydi. Bunun yanında bütçe açığı artmıştı, mali alan daralmıştı. Merkez Bankası’ndaki yedek akçeler bile Hazine’ye devredildi ve harcandı. 2019’un karı ve yedek akçesi ocak ayında alındı ve harcandı.
“GENÇ İŞSİZLİK KRİZ ÖNCESİ YÜZDE 27’Yİ GÖRDÜ”
Bir diğer önemli konuda Türkiye’deki serbest piyasa mekanizmaları, Kambiyo Rejimi, sermaye hareketleri ile ilgili de ciddi bir müdahalenin olduğu dönemi yaşıyordu Türkiye. Zaten devlet müdahalesinin çok aşırı olduğu, dolayısıyla aşırı müdahale sebebiyle de öngörülemezliğin arttığı bir dönemi yaşıyordu Türkiye.
Böylesine ekonomik olarak son derece sıkıntılı olduğumuz bir dönemde, işsizliğin arttığı, genç işsizliğin bu kriz öncesi yüzde 27’yi gördü. Rekordur yani. Türkiye maalesef zayıf bir dönemde yakalandı.
Bir de kriz başladıktan sonra yapılanlar, kriz yönetimi. Özellikle ekonomi bakımından söylüyorum. Son derece büyük hatalar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor.”
“HİÇBİR TARİKATA ÜYE OLMADIM”
Babacan, “Herhangi bir tarikata üye misiniz?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Hiçbir zaman olmadım. Benim annem, babam da hiçbir zaman olmadı. Ailemde hiç kimse olmadı, yakın çevremi söylüyorum.
Çünkü biz açıkçası aile olarak akla çok önem veriyoruz. Ben aklımı asla hiç kimseye teslim etmedim bugüne kadar. Her zaman kendi hür irademle hareket ettim. Benden büyük tek bir irade var, o da ilahi irade. Onun haricinde ben kendi irademle hareket ettim.”