Son günlerde yapılan seçim anketlerinde MHP’nin baraj altında kalmasına öfkelenen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, anket şirketlerine tepki gösterdi.
Kamuoyu araştırma şirketlerinin dış bağlantılı hain bir kurgunun Türkiye’ye sızmış lejyonları olduğunu ileri süren Bahçeli, ‘‘Bu köksüz anketçilerden elbette hukuk nezdinde ve maşeri vicdan eşliğinde hesap sorulacaktır. Vaki hesaptan hiçbir demokrasi infazcısı kaçamayacaktır.’’ dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmeleri yazılı bir açıklamayla paylaştı. Anket şirketlerine tepki gösteren Bahçeli şunları söyledi:
“BU KÖKSÜZ ANKETÇİLERDEN HESAP SORULACAKTIR”
"Bilhassa Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve Cumhur İttifakı’nı oy oranı bazında aşağı çekip zillet ittifakını yüksek gösteren laçkalaşmış kamuoyu araştırma şirketleri esasen dış bağlantılı hain bir kurgunun içimize kadar sızmış lejyonlarıdır. Bu köksüz anketçilerden elbette hukuk nezdinde ve maşeri vicdan eşliğinde hesap sorulacaktır. Vaki hesaptan hiçbir demokrasi infazcısı kaçamayacaktır."
BABACAN’IN ‘‘BİR AYAĞI SİYASETİN, BİR AYAĞI ŞİDDETİN İÇİNDE’’ ÇIKIŞINA TEPKİ
Bahçeli'nin gündeminde kendini eleştiren Ali Babacan da vardı. Bahçeli "Ayrıca devası derdine yetmeyen, küçücük ve ipotekli aklıyla partimizi şiddetle bir gösteren selamsız sevimsiz Babacan’ın asıl şiddet ve dehşet faili bölücü terör örgütüne tek kelam edememesi, hatta teröristlere şirinlik taslaması düştüğü çukurun derinliğini göstermesi bakımından ibret verici bir hüsrandır. Bu şahsın muadili ve mukallit benzeri serok Ahmet’in Suriye’de yaşayan Kürt kökenli kardeşlerimizi istismar eden ayıplı sözleri şahsıyla müsemma olan bozgunculuğa yeni bir misaldir" ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN SURİYE İLE GÖRÜŞME DÜZEYİNİ SİYASİ DİYALOG MERTEBESİNE ÇIKARMASI CİDDİYE ALINMAYA DEĞERDİR”
Suriye ile diyaloğa yeşil ışık yakan Bahçeli "Türkiye’nin Suriye konusunda attığı adımlar değerli ve isabetlidir. Bu ülkede yaşayan hiç kimse, kökeni ve mezhebi ne olursa olsun ülkemizin ötekisi veya hasmı değildir. Hepsi kardeşimizdir, aramızda tarihe, kültüre ve inanca dayanan kuvvetli bağlar vardır. Dışişleri Bakanımızın Suriyeli muhaliflerle Esad rejimi arasında barışın tesis edilmesi hususundaki yapıcı ve gerçekçi sözleri kalıcı çözüm arayışlarına güçlü bir nefestir. Bundan hiç kimsenin rahatsız olmasına gerek yoktur.
Türkiye’nin Suriye ile görüşme düzeyini siyasi diyalog mertebesine çıkarması, bu çerçevede terör örgütlerinin yuvalandıkları her coğrafi alandan işbirliğiyle sökülüp atılması önümüzdeki siyasi gündem konularından birisi olmaya namzettir ve hatta ciddiyetle ele alınmaya değerdir" dedi.