Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin Afrin’de yürüttüğü operasyonu dışarıda olduğu kadar içeride de hazmedemeyenlerin bulunduğuna öne sürdü.
‘BANA GELİP YALVARAN BİR ZAVALLI’
Türkiye’de de ‘Efendim destekliyoruz harekâtı’ deyip sonra da harekâtı küçüksemek için veya iktidarı suçlamak için değişik yollardan saldırı yapanlar olduğunu söyleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, IŞİD tarafından 101 gün rehin alınan Türkiye’nin eski Musul Başkonsolosu, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz’a yönelik sert eleştirilerde bulundu. Bakan Çavuşoğlu, konuşmasında, “Hele CHP’nin bir genel başkan yardımcısı var, benim memurumdu eskiden, kısa bir süre. Şimdi bunları söylemek istemezdim ama bana gelip, ‘Bu bakanlıkta bir tek Ak Partili varsa benim’ deyip yalvaran bir zavallı, şimdi partinin adını bile doğru söylemiyor. Şimdi gelmiş Özgür Suriye Ordusu’na çamur atıyor. Sen nasıl milli bir insansın” ifadelerine yer verdi.
‘BAŞKONSOLOS BEN DEĞİLDİM DİYEN KORKAK BU’
Çavuşoğlu, DEAŞ’in Türkiye Musul Başkonsolosluğu’nu ele geçirdiğinde, o dönem başkonsolos olan Yılmaz’ın korkusundan ‘Başkonsolos ben değildim’ dediğini ve bu konudaki ifadelerin de Bakanlık kayıtlarında olduğunu öne sürdü. Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Başka bir şey daha söyleyeyim ben size: O gün Musul Başkonsolosluğumuz DEAŞ tarafından ele geçirilince bu zat, bana bunu oradaki korumalar, özel harekâtçılar ve çalışanlar söylüyor, ifadelerinin kayıtları da bakanlıkta, korkusundan ‘Başkonsolos ben değildim’ diyen bir korkak bu. Ya, biz bunları yani kimseye saldırmamak, uğraşmamak için bugüne kadar söylemedik. Ama sen benim teröre karşı mücadelemde beni zayıf düşürmek için böyle alçakça açıklamalar yaparsan ben de bunları söylerim. Tüm Türkiye bilsin.”
‘AB BAKANLIĞI’NDAN DA KOVULDU’
CHP’li Yılmaz’ın Avrupa Birliği Bakanlığı’ndan da kovulduğunu ileri süren Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Ayrıca bu zat 15 gün Avrupa Bakanlığı’nda görev aldı ve kovuldu sonra. Onu da Volkan Bozkır’a sorun, neden kovulduğunu. Girmek istemiyorum. Peki be gafil, sen nasıl oluyor da bugün askerimizle omuz omuza yürüyen kişilere DEAŞ’çı diyorsun? Senin problemin ne, ne için söylüyorsun? Onlar ilerledikçe, zafer elde ettikçe, Allahu Ekber dediği için mi rahatsız oluyorsun? Biz de Allahu Ekber diyoruz, biz de mi DEAŞ’çıyız. Bizim dinimiz DEAŞ gibi teröristlere mi kalmış? Onlar teröristtir. Hem de biz Allahu Ekber diyoruz, senin geçmişin gibi ‘Tanrı uludur’ demiyoruz. İşte muhalefetin hali böyle, zavallılar kalkmış askere ve teröre karşı, peki sen acaba onların ideolojisini mi benimsiyorsun da Marksist, Leninist, Komünist, Ateist ideolojinde bu kadar onlara karşı mücadele edenlere saldırıyorsun. Bana ne senin ideolojinden, inancından ama takiye yapma. Sen Kars, Ardahan, Iğdır bölgesindeki yiğitlerimizden hiç ders almadın mı? O bölgede birçok Azeri asıllı kardeşlerimizde var, onlardan mertlik, bir şey öğrenmediysen Strazburg’da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde Türkiye’nin yanında dimdik duran Samad Seyidov’dan da mı utanmadın? İşte böyle. Ben size soruyorum şimdi: Siz bu ülkeyi böyle kişilere teslim eder misiniz? İçinde DHKP-C’lilerin olduğu PKK’lılara sempati duyan ve destekleyen partilere Türkiye’yi emanet eder misiniz? O zaman daha çok çalışmamız lazım.”