Yurt dışında tesadüfen rastladığı bir sabun dükkanından esinlenerek mutfağında sabun yapmaya başlayan Serap Gündüz, bu uğurda 19 yıllık bankacılık kariyerine son verdi.
Gündüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, el yapımı sabun yapmaya 4 yıl önce İngiltere ziyareti sırasında kokusuna dayanamayarak girdiği sabun dükkanından etkilenerek hobi olarak başladığını ve kendini aynı ülkede aldığı eğitimlerle geliştirdiğini söyledi.
Bu yılın Nisan ayında yönetici konumunda 19 yıl çalıştığı bankadan istifa ettiğini ve sabun yapmaya ağırlık verdiğini anlatan Gündüz, özellikle ABD ve İngiltere'de bir sürü kadının mutfaklarında çay partileri düzenlemek yerine sabun yaptığını ve ürünlerini internet üzerinden veya semt pazarlarında sattıklarını kaydetti.
''Sabun sanattır'' diye işe başlayan ve sabunlarını alışılmışın dışında farklı formlarda yaparken aromatik yağlar ve doğal bitki özleriyle zenginleştiren Gündüz, kurabiye, çikolata, lokum, çilekli, limonlu, çikolatalı pasta, Fransız pastaları, ''cheesecake'', çeşitli hayvan figürleri ve doğal taş formunda sabunlar yaptığını ifade etti.
Gündüz, el ve banyo sabunlarının yanı sıra içine yulaf, bal ve üzüm çekirdeği koyduğu peeling vücut sabunu, kabak lifli banyo sabunu, banyo köpüğü, banyo tuzu, dolap içlerinde kullanılmak üzere sabun topları, kötü kokuları gidermek amaçlı sabun asmaları yaptığını da dile getirerek, sabunlarında aralarında zeytinyağı, hurma yağı, jojoba yağı, Hindistan cevizi yağı, portakal yağı, limon yağının da bulunduğu 16 çeşit yağ kullanırken alkol, kimyasal koruyucu madde ve hayvansal yağa yer vermediğini söyledi.
-ATÖLYE OLARAK MUTFAĞINI KULLANIYOR-
Serap Gündüz, atölye olarak da mutfağını kullandığını belirterek, sınırlı sayıda ürettiği sabunlarını ''www.butiksabun.com'' internet adresi üzerinden tanıttığını ve sattığını bildirdi.
Ramazan ayı boyunca da Eyüp Sultan 15. Kitap ve Kültür Şenliği'nde stant açan Gündüz, ''Fuarı gezen insanlar benim standıma gelince şaşırıyor, 'Mum mu, kokulu taş mı, kül tablası mı, şeker mi, Çin naftalini mi?' diye soranlar var. Burada E.T. küçük maketlerini satsa, insanlar bu kadar şaşırıp bakmaz. Fakat 'sabun' deyince herkes donup kalıyor. Onları sabun olduğuna inandırmakta güçlük çekiyorum'' diye konuştu.
TÜYAP ve CNR'daki fuarlarda stant açmaya hazırlanan Gündüz, el yapımı sabunu halka tanıtmayı ve kullanmalarını teşvik etmeyi, ayrıca bu işle uğraşan insanları bir araya getirmeyi ve birlikte hareket etmeyi amaçladığını ifade ederek, el yapımı sabun kursu açmayı da istediğini söyledi.
El yapımı sabunları çamaşır makinesi üzerine, banyoya veya evin herhangi bir yerine koymak yerine kullanılmasını ve keyfine varılmasını isteyen Gündüz, okuma yazması olan herkesin evinde sabun yapabileceğini kaydetti.
Serap Gündüz ''Bana soruyorlar, 'üniversite mezunu musun?' diye. Sabun yapmak için üniversite mezunu olmaya gerek yok. Hatay'da sokak sabuncuları var. Bu insan üniversite mezunu mu, kimyager mi? Hayır. Babasından, dedesinden öğrenmiş. Bir sürü yerde köylü kadınlar sabun yapıyor. Sabun yapmaya okuma-yazma bilmek ve idrakinin olması yetiyor'' dedi.
-NİKAH ŞEKERİ YERİNE SABUN-
Sabunların içine fotoğraf da yerleştirebildiğini kaydeden Gündüz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Mesela bir arkadaşımızın nikahı için sabundan çok büyük bir pasta yaptım. Bildiğiniz çamaşır leğeninin en büyük boyunu kalıp olarak kullandım. Yaklaşık 55 kilo civarında, bol renkli, hoş kokulu bir pasta çalıştık. Pastayı nikah sonunda da keserek nikah şekeri olarak dağıttık. Çok enteresandı. İnsanlar şoka girdiler. 'Pastayı kapıda mı ikram ediyorsunuz?', 'Yiyecek miyiz?' diye soranlar oldu. İnsanları sabun olduğuna ikna etmekte güçlük çektik.''
-''NEDEN AFRİKA'DAN GETİRİYORLAR''-
Türkiye'de faaliyet gösteren bazı mağazaların Afrika'dan el yapımı sabun getirdiğini belirten Gündüz, ''Yurt içinde bu sabunları yapan varken neden yurt dışından getiriyorlar? Bize onlar kadar güvenmiyorlar mı? Marka çıkar kendi gelir, ona diyeceğim yok'' dedi.
Gündüz, fabrikasyon sabunların halkın ihtiyaçları gözetilerek değil, kurumun istediği şekilde sunulduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
''Annemin genç kızlığında da olan sabunlar şimdi de var, çocuğum zamanında da aynı sabun olacak. Ben mecbur muyum yıllarca aynı sabunu kullanmaya? Neden imajlarını değiştirmiyorlar? Ellerinde bir dünya imkan var, boyası, esansı, kimya laboratuvarı, kimyagerleri var. Niçin interneti açıp da dünyada neler olduğunu takip etmiyorlar? Ben artık sabun almıyorum, kendim yapıyorum. Yakınlarıma da sepet sepet gönderiyorum.''