ABD Başkanı Barack Obama, ABD yönetiminin körfez ülkelerinin güvenliğini tehdit eden herhangi bir durum ile karşılaşması durumunda, askeri güç dahil her türlü yardıma hazır olduğunu söyledi.
Başkan Barack Obama, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri; Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Bahreyn, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin katıldığı Camp David’deki ABD-Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi’nin ardından basın açıklaması yaptı.
Başkan Obama, 70 yıldan bu yana ABD’nin genelde Ortadoğu ve özelde Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarına önem verdiğine dikkat çekti. Başkanlığa geçmesinden bu yana Körfez İşbirliği Konseyi ile güvenlik işbirliği meselesine yoğunlaştığını dile getiren Obama, El Kaide ve IŞİD ile mücadele, Esed rejimine karşı koyulması, Yemen’de meşru hükümete destek verilmesi ve İran’ın Ortadoğu’da istikrarı bozmasına karşı koyulması gibi konularda kapsamlı bir işbirliğinin söz konusu olduğunu dile getirdi.
GÜNDEME GELEN MESELELERİ SIRALADI
Camp David’deki görüşmelerde tarafların bazı konuda ilişkileri genişletme kararı aldığını belirten Obama, bu konuları sıralarken Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin toprak bütünlüğünü tehdit eden gelişmeler karşısında ABD’nin takınacağı tutum, mevcut güvenlik işbirliğinin güçlendirilme yolları, Körfez ülkelerinin kendilerini koruma noktasında askeri güçlerinin arttırılması, bölgedeki silahlı çatışmaların çözülmesi noktasında prensiplerin belirlenmesi ve İran’ın nükleer silah edinmesinin engellenmesi meselesine değindi.
“Körfez’deki ortaklarımızın güvenliği konusundaki taahhüdümüzü bir kez daha teyit ediyorum.” diyen Obama, BM sözleşmesine aykırı şekilde herhangi bir Körfez ülkesinin toprak bütünlüğüne tehdidin engellenmesi ve karşı koyulmasında birlikte çalışmaya hazır olduklarını belirtti. Obama, “Böylesi bir tehdit durumunda ABD, KİK ortaklarımızın savunulması için potansiyel askeri güç kullanımı da dahil hangi eylemlerin uygun olacağına bir an önce karar vermek için hazır olacaktır. Şunun altını çizmeme izin verin; ABD sözlerini tutar.” şeklinde konuştu.
İRAN’A GENİŞ YER AYIRDI
Obama konuşmasında Körfez ülkelerinin tehdit olarak gördüğü İran’a geniş yer ayırdı. Körfez ülkeleri temsilcilerini İran’ın nükleer silah edinmesini engellemek amacıyla yürütülen müzakereler konusunda bilgilendirdiğini söyleyen Obama, görüşmelerde bu konunun detaylı bir şekilde ele alındığına dikkat çekti.
İran'ın nükleer programına yönelik uluslararası ve bölgesel kaygıların olduğunu kaydeden Obama, söz konusu kaygıları bütünüyle ele alacak doğrulanabilir ve kapsayıcı bir çözümün özellikle güvenlik açısından herkesin menfaatine olacağını söyledi.
Obama, “İran ile nükleer anlaşmaya varalım veya varmayalım, hala istikrarsızlaştırıcı eylemler ile terörist grupların faaliyetleri dahil bölge genelinde çeşitli tehditlerle yüz yüze kalacağız. Bu yüzden, bu tehditlerin üstesinden gelmek için birlikte çalışacağız.” dedi.
İran ile ucu açık bir çekişmenin kimsenin çıkarına olmayacağını kaydeden ABD Başkanı, “Güvenlik işbirliğinin amacı İran ile herhangi bir uzun dönemli ihtilafı kalıcılaştırmak veya hatta İran'ı marjinalleştirmek değil.” dedi.
SURİYE’NİN GELECEĞİNDE ESAD’IN YERİ YOK
Görüşmelerde radikal gruplara karşı Suriye’deki ılımlı muhaliflerin güçlendirilmeye devam edilmesine karar verildiğini kaydeden Obama, Beşar Esad'ın olmadığı, tüm Suriye halkına hizmet eden kapsayıcı bir hükümet amacıyla müzakere edilmiş bir siyasi geçişe ulaşma adına çabalarının süreceğini dile getirdi.
Irak hükümetini reformlar ve IŞİD'le mücadelede desteklemeye devam edeceklerini dile getiren Obama, “Yemen’deki ateşkesi memnuniyetle karşılıyoruz. İhtiyaç duyulan yardımlar biran önce sivillere ulaştırılabilmeli. Ayrıca Yemen’deki tüm tarafları BM’in kolaylaştırdığı siyasi görüşmelere dönme çağrısı yapıyoruz.” dedi.
ABD Başkanı, ayrıca Libya’da artan terörist tehditlerine karşı ortak çabalarını artıracaklarını dile getirdi.
ABD Başkanı Filistin’de iki devletli çözümden yana olduklarını bir kez daha vurguladı. Obama, “İsrail ve Filistin arasında iki devletli çözüme acil ihtiyaç olduğunu yineledik.” dedi. Obama'ya, Vatikan'ın Filistin'i devlet olarak resmen tanıması konusu da soruldu. ABD Başkanı, iki devletli çözümün uzun dönemde güvenliğin sağlanması adına önemli olduğunu ifade etmekle yetindi.