Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ:

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: Filistine BM nezdinde gözlemci devlet statüsü verilmesi tarihi bir adımdır. Bu karar ile Filistin sorununda tarihi ve önemli bir kavşağın dönüldüğünü düşünüyorum -Bu milletin birliğine, bütünl
YOZGAT (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Filistine Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gözlemci devlet statüsü verilmesi tarihi bir adımdır. Bu karar ile Filistin sorununda tarihi ve önemli bir kavşağın dönüldüğünü düşünüyorum dedi.
     Bozdağ, Boğazlıyan Kaymakamı Ömer Faruk Çeliki ziyaretinde yaptığı açıklamada, BMnin Filistin hakkındaki kararının önemli olduğunu vurgulayarak, Filistinin BM nezdinde gözlemci devlet statüsü verilmesi tarihi bir adımdır. Bu karar ile Filistin sorununda tarihi ve önemli bir kavşağın dönüldüğünü düşünüyorum. Tabi bu Filistinin tam bağımsız bir devlet olması yolunda aşılmış önemli bir aşamadır. Umarız ki Filistinde Gazzede yaşanan sıkıntılar son bulur ve orası artık tüm dünyanın özlediği hür ve eşit devletler gibi, BMnin eşit üyelerinden biri haline gelir diye konuştu.
     Bu büyük bir başarı ama Filistin davası için yeterli değil diyen Bozdağ, şöyle devam etti:
     Bu davanın başarıyla sonuçlanması için tam ve bağımsız bir Filistinin, gözlemci üye statüsü değil, tam üye statüsü almış olması lazım ki Orta Doğuda yaşanan sorunların çözümünde de önemli bir kavşak aşılmış olsun. Çünkü Filistin sorunu çözülmeden Orta Doğudaki diğer anlaşmazlıkların kalıcı bir şekilde çözüme kavuşması zor gözüküyor. Anahtar Filistindedir. Bu sorunun çözülmesinde büyük fayda var. İsrail devletinin, hükümetinin ortaya koydukları haksızlıklar, hukuksuzluklar karşında da umarız BM sadece kınamak ve bir takım kararları alıp, o kararları uygulamaması halinde müeyyide uygulamayan yaklaşımından bundan sonra vazgeçer. Çünkü, BM yeni saldırılar olduğunda yeni ihlaller olduğunda bir takım kararlar alıyor ve bu kararlar uygulanmadığı içinde bir anlam ifade etmiyor. Yüzden fazla karar var ama maalesef bu kararlar uygulanamadığı için sonuçları da beklendiği gibi olmuyor. Onun için başka üye ülkeler söz konusu olduğunda alınan kararları BM nasıl kararlılıklar uyguluyorsa, alınan yaptırımlar nasıl kararlılıklar uygulanıyorsa, uymayan ülkelere başka yaptırımlar uygulanarak onları da bu kararlara uymaya zorluyorlarsa Filistin konusu ile alakalı yani İsrail söz konusu olduğunda da aynı adımın atılması lazım. Aynı kararlı uygulamanın gösterilmesi lazım.
    
     -Madımak olayının araştırılması-
    
     Bozdağ, Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün Madımak olayının araştırılması için Devlet Denetleme Kurulunu (DDK) görevlendirmesine ilişkin bir soru üzerine da Sivas olayları üzerinde yeniden bir inceleme ve soruşturma yapılmasını önemli bulduğunu söyledi.
     Umarım ki bu komisyon başarılı bir çalışma yürütür. Sivas olayları üzerinde bulunan sis perdesi aralanmış olur diyen Bozdağ, şöyle konuştu:
     Zira Sivas olaylarından mahkum olan insanlar konuştukları zaman suçsuz olduklarını söylüyorlar. Olay yerinde olmayan, o gün orada bulunmayanların oradaymış, olayın failiymiş gibi teczi edildiklerini söylüyorlar. Öte yandan da Sivas olaylarının mağdurlarının yakınları da gerçek faillerin cezalandırılmadığına, bulunmadığına ilişkin şikayetleri var. Hem müdahillerin hem de yargılanan kişilerin şikayetleri var. Belli ki bu konuda detaylı bir adli soruşturmanın yeterince yapılmadığı gözüküyor. Bu çok açık. O nedenle bu konunun Devlet Denetleme Kurumu tarafından ele alınması, yeni deliller ortaya çıkmasıyla adli yeniden harekete geçme imkanı bulunacaktır.
     Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özalın ölümüyle ilgili de herkesin kafasında sorular olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şunları anlattı:
     Bu sorulara ilişkin adımlar bir türlü atılmamıştı. Sayın Cumhurbaşkanımızın Devlet Denetleme Kurumunu harekete geçirmesi sonucu ortaya çıkan rapor, şüpheleri daha da kuvvetlendirmişti. Savcılık soruşturma başlattı merhum Özalın naaşına ulaşıldı. Yeniden inceleme yapıldı ve adli tıp raporu çerçevesinde bu şüphelerin haklılığı yönünde bulgular ortaya çıktığına dair kamuoyunda bilgiler var. Bütün bunları değerlendirdiğimizde, halkımız, bir yanlışlık varsa, bir suç ve kasıt varsa bunları işleyenler kimse, onlar cezalandırılsın, onların üzerine gidilsin, hak ettiği ceza neyse yargı onu versin istiyor. Bu noktada da rahmetli Özal ile ilgili başlatılan inceleme faydalı olmuştur. Umarım ki Sivas olaylarına ilişkin inceleme de faydalı olur. Bu olayın üzerindeki sis perdelerinin kalkmasına gerçeğin tartışmasız şekilde ortaya çıkmasına yardımcı olur.
    
     -Milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması-
    
     Bozdağ, milletvekillerinin dokunulmazlıklarına ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti:
     Dokunulmazlıklarla ilgili konuyu iyi değerlendirmek lazım. Herkeste bunu söylüyor. Fakat bir şeyi gözden kaçırmamak lazım. Teröristlerle kucaklaşanlarla milletvekillerinin fotoğraflarının olması suç üstü bir durumdur. Ortada böyle bir suç üstü durum varken kimsenin böyle bir hal yokmuş gibi davranmaması lazım. Davranamaz. Ortada milletin meclisinde görev yapan milletvekilleri var. Bu milletin birliğine, bütünlüğüne kasteden, askerimizi, polisimizi şehit eden teröristler ve ellerinde silah var. Bunlarla büyük bir muhabbetle kucaklaşan milletvekilleri var. Dünyanın hiçbir yerinde demokratik ülkelerin hiçbirinde bunu hiçbir demokrasi kaldırmaz. Hoş görmez, tasvip etmez, iyi oldu demez. Konuya buradan da bakmak lazım.
     Dokunulmazlık kaldırılırsa şöyle olur, böyle olur yaklaşımları elbette ortaya konabilir diyen Bozdağ, şöyle devam etti:
     Bunları BDPye dönük de söylemek lazım. Siz yanlış yapıyorsunuz. Terörle aranıza mesafe koymuyorsunuz. Teröristlerle böyle sarmaş dolaş çalışıyorsunuz. Bunlar size yakışmıyor. Bunlar suçtur. Milletin meclisinde olanların yapacağı işler değildir. Bu işlerden vazgeçin diye onlara dönük de yapmak lazım. Öte yandan suç varsa bu suça ilişkin, hukuku yürütmeye ilişkin savcılar ve makamlar varsa, bunlar görevini yaptığı zaman da Siz görevinizi yapmayın, bunların üzerine gitmeyin, bunların üzerini örtün demek de fevkalade yanlıştır. Bu süreç tamamen TBMMnin takdirindedir. Anayasa ve adalet komisyonundan oluşan karma komisyon bunu gündemine alıp değerlendirir ve dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde karar alır ve alınan kararın TBMM genel kurulu onarsa, o zaman dokunulmazlıklar kalkacaktır. Şu anda komisyon gündemine almış değil ve bu yönde bir adım atmış değil. Türkiye kamuoyunda tartışılan bir konudur.
     Bekir Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Dokunulmazlıkların kaldırılması konusundaki tartışmaları yanlış bilgiler üzerinden de yapmamak lazım. Dokunulmazlıkların kaldırılması milletvekilliklerinin sona ermesi anlamına da gelmez. Dokunulmazlığın kaldırılması sadece soruşturma konusu olan suçlara ilişkin, milletvekilliğinin soruşturması ve yargılanması önündeki engelin kaldırılması anlamına gelir. Milletvekili sıfatını sonlandırılması anlamına gelmez. Dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili, milletvekilliğini devam ettirir. Milletvekilliğine ilişkin bütün yetkilerini ve haklarını kullanabilir.
     Soruşturma devam ederken 1994deki olaylar tekrar eder, şöyle böyle olur yaklaşımları var diyen Bozdağ, Tabi kimse Türkiyede 1994te yaşanan hadiselerin yaşanmasını istemez, o fotoğraflar Türkiyeye bir şey kazandırmadı, aksine çok şeyler kaybettirdi. Umarım, Türkiyede dokunulmazlık kalksa dahi böyle fotoğrafların olmadığı bir Türkiye olur. Bu konuda da yargı görevini yapanlar, karar verir. Tutuklamak zorunlu tedbir değil. Takdire bağlıdır. Bu noktada karar onlara aittir. Türkiyeye böyle fotoğraf yaşatmaları da doğru olmaz ifadelerini kullandı.
    
     -Okullarda serbest kıyafet uygulaması -
    
     Okullarda kıyafet serbestliğini herkes ideolojik duruşuna göre değerlendirdiğine dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:
     Şimdi işin doğrusu ideolojilerimizin ölçüsüne göre vurursak herkesin ideolojisi farklı olduğu için buna herkes başka yerden bakar. Ama bizim bu işe ideolojilere göre, siyasi anlayışlarımıza göre bakmak yerine işin esası ve doğrusu ne ise ona göre bakmamız lazım. İşin esası ve doğrusu bu yasakçı anlayışın sona erdirilmesidir. Öğrencilerin ve velilerin bu konuda seçme hakkının saygı duyulmasıdır ve bu alanda hürriyetin tam tesis edilmesidir. Bizim bu yaptığımız şey öğrencilerimizin velilerinin kıyafetleri seçme konusunda belli kurallara riayet etmek kaydıyla bir hürriyet sağlanmasıdır. Bu kurallar da eğitimin sağlıklı yürümesi için yönetmeliğin içerisinde vardır. Buna uyulduğu taktirde veliler dilediği kıyafeti seçebileceklerdir. Öğrenciler hangi kıyafetle rahat ediyorlarsa onu giyebileceklerdir. Tek tip anlayış ortadan kalkacaktır.
     Askeri ve polis okullarında üniformalı öğrenciler olduğunu anlatan Bozdağ, Devlet okulları ve özel okullara baktığımızda da orada da üniformalı öğrencilerimiz var. Artık sivilleşmek zamanıdır. Üniformalı dönemlerin sona ermesi lazım. Hür oldukları ve istedikleri kıyafetler seçebildikleri, giyebildikleri farklılıkların rengarenk bir arada huzurlu ve mutlu bir biçimde olduğu bir yapıya doğru Türkiye gidecektir. Artık tek tipçiliğin savunucusu olan Kılıçdaroğlu ve arkadaşları buna alışmalıdır. Eminim Sayın Kılıçdaroğlu torunları için daha güzel kıyafetler seçme imkanı bulacaktır. Ona da hürriyet verdik diye konuştu.
     Bozdağa, AK Parti Yozgat Milletvekili Yusuf Başer, Ertuğrul Soysal, Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, Emniyet Müdürü Hasan Yılmaz, Milli Eğitim Müdürü Saim Kuş, AK Parti İl Başkanı Fahri Açıkgöz eşlik etti.
     Bekir Bozdağ, daha sonra, Boğazlıyan ilçesine bağlı Bahariye köyündeki sıcak su kaynağında incelemelerde bulundu.
    
     Muhabir: Ömer Sarı - Özcan Güney / Orhan Canbulatel
     Yayıncı: A. Fatih Tekcan
01 Aralık 2012 14:49
DİĞER HABERLER