Başka bir helikopter daha var mıydı?

Başka bir helikopter daha var mıydı?
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu, gündeme damga vuracak bir rapor hazırladı.
Kaza anına kadar bölgede yoğun bir hava trafiği vardı. Kazadan sonra kesildi. Helikopteri yanından geçen bir uçak düşürmüş olabilir. Başsavcılık incelemeli... Pilot Kaya İstektepe önemli rahatsızlıklar geçiriyordu. Ancak bu durum sağlık kuruluşları ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden gizlendi... Helikoptere ait bazı parça ve atıklar yakılarak kısmen yok edildi. Bunun sorumlusu DAK timi Ankara JOAK Dağcılık timi olabilir... Enkazın Karayakup bölgesinde olduğuna ilişkin görgü şahitlerinin beyanları ve TİB'den alınan bilgilere dayalı olarak oluşturulan haritalar dikkate alınmadı... BBP eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili kuşkular artarken Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu, gündeme damga vuracak bir rapor hazırladı. DDK, helikopterin uçuşu sırasında bölgede çok sayıda hava aracının olduğunu belirledi. Sivil radarlarda tespit edilen hava araçlarına Genelkurmay Başkanlığı tarafından gönderilen radar raporlarında yer verilmemesine dikkat çekilirken helikopterin pilotu Kaya İstektepe'nin ağır hasta olduğuna ilişkin raporların gizlendiği belirlendi. Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den helikopter kazasının araştırılmasını istemişti. Gül'ün talimatıyla DDK tarafından yapılan soruşturma sonucunda hazırlanan rapor açıklandı. Meçhul uçaklar tespit edildi Bölgede yoğun bir hava trafiği yaşandığına işaret edilen raporda "Helikopter kazasının olduğu günün sabahından itibaren kazanın olduğu bölge yakınlarında yoğun bir hava aracı hareketliliği olduğu, kaza anında da söz konusu hareketliliğin devam ettiği, ancak muhtemel kaza saatinden sonra iki saat kadar hava hareketliliği yaşanmadığı ve daha sonra yeniden bir hava hareketliliğinin görüldüğü tespit edilmiştir. Radar görüntü irtifasının daha altında uçan ve transponderini kapatan bazı hava araçlarının da bulunabileceği anlaşılmıştır" denildi. Genelkurmay radarında yok! Sivil radarlarda tespit edilen hava hareketliliğinin Genelkurmay tarafından gönderilen raporlarda yer almadığına dikkat çekildi. Raporda, "Söz konusu hava araçlarının sivil radarda bazı anlarda gözüküp kaybolması nedeniyle irtifa ve güzergahları net olarak tespit edileme mistir. Sivil radarlarda görülen mezkur uçakların, Genelkurmay Başkanlığınca gönderilen radar iz haritalannda yer al madiği görülmüştür" denildi. Başsavcı incelemeli Bölgede yaşanan yoğun hava hareketliliğinin mutlaka araştırılması is tendi. Savalara şöyle çağrıda bulunuldu: "Bu itibarla, helikopterin çok yakınından geçen bir başka uçak nedeniyle savrulmuş veya düşmüş olabileceği iddiası araştırılmaya değer bulunmuştur. Radar gö-rüntüleriizlene-meyen, ancak bölgede uçtukları yine sivil radar görüntülerinde zaman zaman görünüp kaybolmalarından anlaşılan diğer uçakların güzergâh ve irtifalannın, uçaklarda bulunan kayıt dhazlanndan elde edilecek veriler çerçevesinde Cumhuriyet Başsavcılığınca incelenmesi ve bu konudaki tüm tereddütlerin giderilmesi önerilmektedir." Helikopterin pilotu Kaya İstektepe'nin sağlık durumuyla ilgili de önemli bilgiler dile getirildi. Buna göre İstektepe ağır bir rahatsızlık geçiriyordu ancak bu sağlık kuruluşları ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden gizlendi. İkinci kişi yaşıyordu Kazadan sonra İsmail'in Güneş'in yanısıra Yüksel Yancı'nın da yaşadığı tespit edildi. DDK raporunda "112 Acil Servisi tarafından gerçekleştirilen yedinci görüşmede Güneş'in yaralılardan birisine 'sıfır beş yüz kaç abi' diye sorduğu ve sonra 0-543'le başlayan numarayı yazdırmaya başladığı tespit edilmiştir. 0-543 ile başlayan bir tek Yancı'ya ait telefon hattı bulunduğundan, Yancı'nın yaşadığı değerlendirilmiştir" ifadelerine yer verildi. Arama yanlış yerde yapıldı DDK'nın arama faaliyetlerine yönelik tespitleri de oldukça çarpıcı. Raporda şöyle denildi: "Arama kurtarma çalışmalarında eldeki imkanlar (Binlerce asker, sivil savunma ekibi, korucu ve diğer vatandaşlar) etkinlikle kullanılmamış olup eldeki tek bilimsel veri olan TİB'-den alınan bilgi ve bu bilgiye dayalı olarak oluşturulan haritalar, arama kurtarma çalışmalarında dikkate alınmamıştır. Bu bilgi ve haritalar il valisi ve içişleri bakanı ile paylaşılmamış ve aramalar büyük oranda görgü şahitlerince bildirilen ve doğruluğu yeterince araştırılmayan yanlış alan ve yerlerde yapılmıştır. Bu esnada, helikopter enkazının Karayakup bölgesinde olduğuna ilişkin görgü şahitlerinin beyanları ile diğer görevlilerin ikazlarının da yeterince dikkate alınmadığı ve TİB verileri ile birlikte değerlendirmesinin yapılmadığı görülmüştür." Raporda jandarma ve emniyetin arama faaliyetleri konusunda ihmallerinin bulunduğu dile getirildi. Cihazları Skorsky mi kaçırdı? Raporda kaza mahallinde bazı parça ve atıkların yakıldığına dikkat çekilirken "Kaza mahallinde yakılarak kısmen yok edilen helikoptere ait bazı parça ve atıkların, 28.03.2009 günü bölgede bulunan DAK timi ve daha sonra oraya ulaşan ve gece orada kalan Ankara JOAK Dağcılık timi tarafından yakılmış olabileceği anlaşılmıştır" denildi. JOAK'ın, Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı'na bağlı dağcılık timi olduğu belirtiliyor. Enkazda bulunamayan, ARGUS 5000 CE markalı GPS cihazı ile SKYMAP IIIC bilgilere yer verilirken bu cihazların kayıp olduğuna kaza kırım raporunda değinilmediği vurgulandı: "Cihazların 31.03.2009 günü öğle saatleri arasında yok olduğu/çalındığı anlaşılmıştır. Bölgede saat 17:00'ye kadar çalışmalarını sürdüren Kara Kuvvetleri'ne ait Skorsky helikopterin kaza kırım heyetinde yer alan bazı personelin TC-HEK işaretli helikopter enkazı üzerinde çalışma yaptıkları görülmüştür. Başta Skorsky helikopterin kaza kırım heyeti olmak üzere tüm şüpheliler hakkında Cumhuriyet Savcılığı'nca soruşturma yapılması önerilmektedir." ELT cihazı hatalı monte edildi Raporda helikopterde bulunan ELT cihazının hatalı monte edildiği belirtildi. Antenin kırılma sebebinin bundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının araştırılması talep edildi: "Esas Havacılık personeli teknisyen Mehmet Aytar'ın ELT antenini iki yönden hatalı monte ettiği tespit edilmiştir. Bunlardan ilki vidalama ve torklama işleminin hatalı yapılması, ikincisi ise en yakın antene uzaklığının en az 75 cm olacağı kuralına uyulmamış olmasıdır. KSK raporunda bu hususa hiç değinilmemiş olması bu yönde bir tespitin yapılamadığını göstermektedir. Antenin kırılma nedeninin hatalı montaj olup olmadığı ODTÜ'de yapılacak inceleme sonucu ortaya çıkacaktır." Kazayı araştıran Devlet Denetleme Kurulu, hazırladığı raporda kazanın sebebini aradı:
25 Ocak 2011 08:52
DİĞER HABERLER