Birleşen Gönüller filminin başrol oyuncusu Hande Soral, “Bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim” dediği filmi iki-üç kez izleyen tanıdıkları olduğunu ve kendisinin bundan büyük keyif aldığını söyledi.
Hande Soral, “Hikâyeyi okuduğum andan itibaren filmi kafamda çekmeye başladım” diyen Soral, yabancı filmlerde “biz niye yapamıyoruz” denilen şeyin Birleşen Gönüller ile başarıldığını dile getirdi. Dijital yaşam dergisi Mars TAB'ın Aralık sayısına konuşan Hande Soral, birçok konuda ilginç açıklamalar yaptı.
İNANILMAZ BİR GERÇEK HİKÂYE
Psikoloji bölümü mezunu olan Soral, bu alanda daha da ilerleyerek “oyuncu psikoloğu” olma hayalinden vazgeçmemiş gibi. Başarılı oyuncu, çok bilinen diğer hedefini de bırakmış değil: Bir komedide oynamak! “Böyle bir proje geldi mi?” sorusuna, iç geçirip gülerek şu cevabı veriyor: “Gelmedi, gelmiyor! Daha önce dramalarda oynamış oyuncuların komedi de yapabileceklerini hayal edemiyorlar gibi geliyor bana.”
Soral, Birleşen Gönüller filmiyle ilgili tecrübesi konusunda şunları söylüyor: “Birleşen Gönüller benim ilk sinema filmim. Bu açıdan benim ilk göz ağrım; çok önemliydi benim için. Hikayeyi okuduğum andan itibaren ben kafamda çekiyordum zaten filmi. Ama bu kadar güzel olabileceğini düşünmemiştim. Çok emek ve para harcandı. İnanılmaz görüntüler ve inanılmaz bir hikaye oldu. Yabancı filmlerde görüp de ?Biz niye yapamıyoruz” dediğimiz her şeyi bu sefer biz yaptık galiba. Savaş sahnelerinden görsel efektlerine kadar hiçbir kusuru olmayan bir film oldu.”
YAKINLARIM, BENDEN DAHA FAZLA HEYECANLA KARŞILADI
Filmi, yakınlarının nasıl karşıladığı sorusuna ise şu cevabı veriyor başarılı oyuncu: “Onlar benden daha heyecanlı karşılıyorlar genelde. Filmin afişleri Türkiye’nin çeşitli yerlerinde görünmeye başladığı zaman telefonuma sürekli oradan buradan çekilmiş afiş fotoğrafları gelmeye başladı. Bir de dizi olduğu zaman çok algılayamıyorum. Film olduğu zaman vakit ayırıp sinemaya gitmek durumundasınız. Filmi iki üç kez izleyen tanıdıklarım var. Çok keyifli tabii bunları duymak.”
İSTANBUL’DA YAŞAMAK ‘SURVİVOR’ GİBİ…
Kapadokya’daki dizi çekimleri sebebiyle İstanbul’un keşmekeş içerisindeki hayatından kurtulduğu için çok huzurlu ve dingin olduğunu söyleyen Soral, Kapadokya’daki evinde televizyon bile olmadığını söylüyor. Soral, “İstanbul kimseye cömert davranmıyor gibi geliyor bana. Burada bir tür ?survivor” durumu var. Hayatta kalabilmek için gözünün açık olması gerekiyor. Çalışman, tutman ve biriktirmen gerekiyor. İstanbul’da yaşamak çok zor ve katlanmak zorundasın birçok şeye. Öyle bir şehir ki burası, seni bir kere içinde aldıysa bir daha bırakmıyor. Ama diğer her şeyine de katlanmak suretiyle.” diyor.
Başarılı oyuncu, daha önce İstanbul dışında çalışmaktan çok korktuğunu; ama şimdi geriye baktığında “hayatının en doğru kararını verdiğini” ekleyerek şöyle devam ediyor: “Uykumu daha iyi alabiliyorum. İstanbul’da uyuduğum zaman bile dinlenmiş uyanmıyordum. Bunu daha iyi hissediyorum şimdi. Doğa yürüyüşleri yapıyorum, film izliyorum, kitap okuyorum. Kendime gerçekten vakit ayırıyorum.”
GÜVEN VERMEK ÇOK ÖNEMLİ
Şöhretin kendisini pek fazla değiştirmediğini söyleyen Soral, “sanki hep ünlüymüş” gibi bir ruh hali taşıyor. “Birey olarak sizi en çok ne incitir?” sorusuna ise şu cevabı veriyor: “En başta güven... Eğer güvenle ilgili bir problem yaşıyorsam, en çok bu yaralıyor beni; riyakarlık ve yalan!”
Öte yandan 24 Ekim'de vizyona giren "Birleşen Gönüller" filmini şu ana kadar 1 milyon 454 bin 443 seyirci izledi. Vatandaşların senaryosu ve görsel efektleriyle büyük beğeni toplayan filme ilgisi devam ediyor.
Mars TAB dergisinin Aralık sayısında Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Ceyda Karan ile basın özgürlüğü konusunda yapılan bir başka röportajın yanı sıra birçok ilginç başlık da yer alıyor.
iPad’in yanı sıra iPhone ve Android cihaz kullanıcılarının beğenisine de sunulan Mars TAB, AppStore’dan ve GooglePlay’den ücretsiz olarak indirilebiliyor.
Cihan