'Ben olmasaydım seni kimse almazdı' cümlesi boşanma sebebi sayıldı

BURSA (CİHAN)- Eşine 'seni sevmiyorum' diyen koca ile 'Seni sevmiyorum, istemiyorum seni, hayatımda başka bir kadın var ve o kadını seviyorum' diyen kocayı tazminat ödemeye mahkum eden Yargıtay, bu kez, "Ben olmasaydım, seni kimse almaz" sözünün kadını aşağılayıcı nitelikte olduğuna hükmederek, davacı kadını haklı bularak çiftin boşanmasına karar verdi.

Ağrı'da ikamet eden S.Ç. isimli kadın, evin ihtiyaçlarını karşılamayan ve tartışma sırasında sürekli kendisine, "Ben olmasaydım, seni kimse almazdı" dediğini öne süren kocası M.A.'dan boşanmak için 2013 yılında Ağrı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne müracaat etti. Mahkemede eşinden boşanmak istediğini söyleyen kadın, evde huzur olmadığını, sürekli tartışma yaşandığını söyledi. Mahkeme, kadının talebine rağmen çifti boşamadı. Mahkeme kararını, davacı kadın temyiz etti.

" 'SENİ ALMAZDIM' DEMEK GEÇİMSİZLİK ANLAMI TAŞIR, KADINA TAZMİNAT ÖDENMELİ"

Dava dosyasını yeniden değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme kararının bozulmasına hükmetti. Davalı kocanın evine bakmadığı ve evin ihtiyaçlarını karşılamadığına dikkat çekilen kararda, "Davalı koca, davacı eşine, tartışmalarında, 'Ben olmasaydım seni kimse almazdı' şeklinde sözler söyleyerek aşağıladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır. O halde; Türk Medeni Kanunu'nun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Temyiz edilen hükmün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir." denildi. CİHAN
17 Mart 2015 17:14
DİĞER HABERLER