Binalar da okunur mu demeyin!

Binalar da okunur mu demeyin!
Pek çok Anadolu şehri, yüzyıllar evvel misafir ettiği medeniyetlerden izler taşır. Antik kentler, tiyatrolar, su kemerleri, kiliseler, sarnıçlar ve çeşit çeşit binalar...
Mimarlık bilgisi olmayan pek çokları için bu binaların hepsi aynı dönemin özelliklerini taşırcasına birbirine benzer. Zira mimarlık eğitimi almamış sıradan vatandaşlar olarak, lise yıllarında kazara yolumuzun düştüğü sanat tarihi dersinden kalma 'barok' ve 'gotik' tabirlerinin ötesinde değildir bilgimiz. YEM Yayın'ın Türkçeye kazandırdığı 'Binalar Nasıl Okunur?' adlı kitap, Antik Yunan'dan itibaren farklı çağlara ait binaların ayırt edici özelliklerini inceliyor. Carol Davidson Cragoe tarafından yazılan kitap, gezintiye çıkarken sürekli yanınızda taşıyabileceğiniz türden. Her gün yüzlerce binanın önünden geçerken, bu binaların bazılarının farklı ya da özel olduklarını anlarsınız, fakat hangi açıdan farklıdır? Ne zaman ve ne için inşa edilmiştir? 'Binalar Nasıl Okunur?', tam da bu noktada binaları anlamanıza yardımcı oluyor. Peki, binaları 'okumak' nasıl oluyor diyebilirsiniz. Şüphesiz, bina yapma sanatı olarak mimarlığın da kendine ait bir dili var. Başlamak için temel bileşenleri anlamanız gerekiyor, bir kere dilin yapısını kavradınız mı her şeyi okuyabilirsiz. Kitapta binaları oluşturan malzemeler, kemer, tonoz, kubbe, kule, kapı ve pencere gibi yapı unsurları başlı başına bölümlerde anlatılıyor. Her bir bölümde öncelikle, yapıların kendi içerisinde gösterdiği çeşitliliğe değiniliyor. Sonrasında ise her birinin tarih boyunca geçirdiği dönüşümlerin izi sürülüyor. Romanesk, Rönesans, Klasik, Neoklasik, Gotik, Barok, Rokoko, Erken Hıristiyan, Yunan, Roma veya Modern tarzların hangisinde, kapıların, pencerelerin, asma kemerlerin, çıkma kulelerin sütunların nasıl şekiller ve üslup özellikleri kazandıkları görseller eşliğinde anlatılıyor. Bol görselli kitapta kullanılan gravürler sayesinde, okuyucu anlatılanları örnekleri üzerinden öğrenmiş oluyor. Kitap, 2008 yılından bu yana 15 dile çevrildi ve tüm dünyada 120 binin üzerinde satış rakamına ulaştı. Pelin Derviş'in Türkçeye çevirdiği kitabın editörlüğünü ise Bahar Demirhan yapıyor.
12 Kasım 2011 15:36
DİĞER HABERLER