Erdoğan darbesinden önce Başbakan olan Ahmet Davutoğlu döneminde, çok değil bundan 7-8 ay kadar önce vizesiz Avrupa hayallerini Türk milletine pazarlayan AKP hükümeti şimdi AB ile köprüleri atmaya hazırlanıyor
Bir sene içinde Rusya ile savaşın eşiğine gelip sonra sıkı müttefik olabilen 'de facto Erdoğan rejimi' Türkiye'yi karanlığa sürüklediği gibi halkı da olması mümkün görünmeyen hayallerle uyutuyor.
Bugün Avrupa Parlamentosu Türkiye'deki hukuksuzluklar sebebiyle müzakereleri durdurma kararı alırken Davutoğlu döneminde halka büyük propagandayla sunulan vize serbestisi anlaşması akıllara geldi. Avrupa ile yapılan mülteci geri kabul anlaşması çerçevesinde Türk vatandaşlarına vizesiz Avrupa seyahati sağlayan anlaşma AB Komisyonu'nun onayına sunulmuş, hükümet güdümündeki medya da 1 Temmuz itibariyle vizesiz Avrupa geliyor propagandası yapılmıştı.
Temmuz'da gerçekleşmeyen vize muafiyeti sonrasında da aynı basın yayın organları Ekim ayını işaret etmiş, 'Vizeler Ekim itibariyle kalkıyor' haberleri havada uçuşmuştu.
Tabii ki Türkiye gerekli şartları yerine getirmediği için bu anlaşma mümkün olmadı.
Neydi bu şartlar?
NEDEN OLMADI/OLAMAZDI?
Öncelikle anlaşmanın yürürlüğü için Avrupa'nın vizesiz seyahat izni veren 72 maddelik kriterleri bulunmakta. Türkiye bunlardan 67'sini yerine getirirken terörle mücadelede çerçevenin evrensel kriterlere göre çizilmesi gibi kilit maddelerde Türkiye üzerine düşeni yapmadı. Ev hanımından gazetecilere kadar çok geniş yelpazede terör operasyonları yapan ve 'terörist tanımı'nı olabildiğince Erdoğan kriterlerine göre belirleyen AKP hükümetinin bu konuda bir adım atmayacağı zaten biliniyordu. Ancak halka bu konuda adım atılmayacağı söylenmedi, 'bizim terörle mücadelemizi Avrupa istemiyor' söylemine başvuruldu.
Avrupa ise terörle mücadele tanımının iyi çizilmesi gerektiğinin üzerinde terörle mücadele adı altında soruşturulan Türklerin göçünden korktuğu için duruyor. Daha önce 90'lardaki yanlış terörle mücadele uygulamaları yüzünden yüz binlerce Kürt vatandaşın Avrupa'ya iltica etmesiyle bu konuda deneyim kazanan Avrupa, vize serbestisinin getireceği kolaylıkla Avrupa'ya ulaşan Türklerin oluşturacağı 'yeni bir Türk ve Kürt mülteci göçünü' göze alamadığı için bu şartta direniyor.
Şimdilerde hiçbir kıymeti kalmayan vize serbestisi yalanını artık oya telif edemeyecek ve meydanlarda kullanamayacak olan hamasi AKP hükümeti ise bunu dillendirmiyor.
Muhalefetin de iktidarı sıkıştırmaktan uzak olduğu ülkemizde duyarlı vatandaşın sorması gereken soru belli:
Avrupa'yla vize serbestisi anlaşması ne oldu?
Orhan Gür / Samanyolu Haber