Anlaşma, iki ülkenin birbirine yönelik herhangi bir silahlı saldırıyı ortak tehdit kabul edeceği taahhüdünü içeriyor. Bu madde, geçtiğimiz hafta benzer bir taahhütle nükleer caydırıcılıkta koordinasyon sözü veren Birleşik Krallık ve Fransa arasındaki ortak bildiriyi takip ediyor.

Almanya Başbakanı Merz, Mayıs ayında iktidara geldiğinden bu yana Avrupa’nın güvenlik alanında daha bağımsız bir rol üstlenmesi için öncü bir figür haline geldi. Starmer ise Birleşik Krallık’ı Ukrayna’ya destek konusunda Avrupa’nın öncüsü konumuna taşımaya çalışıyor.

Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasının ardından iki ülke arasında savunma alanında kurumsal bir iş birliği çerçevesi oluşmamıştı. Bu boşluğu kapatma amacıyla atılan imzalar, Brexit’in ardından oluşan mesafeyi kapatma çabasının bir parçası olarak görülüyor.

Almanya anlaşmayı “dostluk sözleşmesi” olarak tanımlarken, Birleşik Krallık ile daha önce olmayan kurumsal temeli bu anlaşmayla attı. Alman yetkililere göre bu adım, güvenliğin yanı sıra ticaret, bilimsel araştırma ve ulaşım gibi alanlarda iş birliğini derinleştirecek. Özellikle demiryolu bağlantılarının geliştirilmesi ve gençlerin karşılıklı ziyaretlerinin kolaylaştırılması da anlaşmanın parçaları arasında yer alıyor.

İki ülke arasında göç konusu da gündemdeydi. Almanya ile yapılan anlaşmada insan kaçakçılığına karşı ortak mücadele ve sınır geçişlerinde kolaylık sağlayacak düzenlemeler yer aldı. Alman okul çocuklarının İngiltere’ye daha rahat ziyaret gerçekleştirmesi, İngiliz vatandaşlarının Alman havalimanlarında daha kolay geçiş yapabilmesi gibi uygulamalar planlanıyor.

Fransa ile geçen hafta yapılan benzer göç anlaşmasında ise küçük teknelerle Manş Denizi’ni geçen düzensiz göçmenlerin Fransa’ya iadesi ve İngiltere’ye kabul edilecek mültecilerin sayısında denge sağlanması hedeflenmişti.

Almanya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana silahlanma politikasında büyük bir değişikliğe giderek savunma harcamalarını 2029 yılına kadar GSYİH’nın yüzde 3,5’ine çıkarma kararı aldı. Almanya, ABD ve Birleşik Krallık’ın ardından Ukrayna’ya en fazla askeri destek sağlayan üçüncü ülke konumunda.

Avrupa ülkeleri, Donald Trump faktörü nedeniyle ABD’nin güvenlik şemsiyesine olan güvenlerini kaybetmiş durumda. Bu durum, Avrupa’nın savunma alanında daha özerk hareket etme arzusunu hızlandırdı. Birleşik Krallık-Almanya anlaşması da bu eğilimin son örneği oldu.

Her iki liderin de göreve yeni gelmiş olması, ilişkilerin uzun vadede derinleşebileceğine işaret ediyor. Starmer birinci yılını geride bırakırken, Merz görevinin henüz ikinci ayında. Uzmanlara göre iki lider, Avrupa’nın yeni güvenlik mimarisinde birlikte yön belirleyen aktörler olabilir.