Venezuela, yakın tarihte örneği olmayan bir ekonomik çöküntü yaşıyor. Yaşananlar için bir yıkım ve felaket anlamına gelen ‘katastrofi’ tanımlaması yapılıyor.
ABD yaptırımları ile dünya gündeminde olan Venezuela’da, gelinen yıkım tablosunun bir numaralı sorumlusu olarak gösterilen Nicolas Maduro hükümeti ise işi Amerikan komplosuna bağlayarak koltuğu bırakmıyor.
Bloomberg, adil olmayan bir seçim sistemi eleştirilerine de neden Venezuela’da neler olup bittiğine dair son durumu anlatan bir belgesel hazırladı.
“Venezuelayı kurtaracak gizli altın pazarlığı” başlıklı belgeselde, Türkiye ile Venezuela arasındaki ilişkilere ilişkin dikkat çeken detaylar yer alıyor.
İki ülke arasındaki beklenmedik diplomatik dostluğun Maduro için finansal bir yaşam çizgisine nasıl dönüştüğünün araştırıldığı belgeselde, Maduro ve Erdoğan'ın dostluğunun 15 Temmuz gecesi başladığına vurgu yapılıyor.
15 Temmuz’un yaşandığı sırada Erdoğan’ın kendisini dışlanmış hissetiği belirtilen belgeselde, “O gün, dünyada hiç kimseden çok fazla destek alamıyordu. Kendisine gelen ilk aramalardan biri, Venezuela’daki Türk konsolosluğuyla irtibata geçen Venezuela hükümeti temsilcisindendi” deniyor.
Gelen destek telefonunda, "Sizinle birlikteyiz. Darbe girişiminin kurbanı olmanın nasıl bir şey olduğunu biliyoruz. Amerikan hükümetinin bir şekilde bu işin arkasında olduğuna eminiz” ifadelerinin kullanıldığı aktarılıyor ve ekleniyor:
"Maduro ve Erdoğana kadar uzanan bu görüşme, gerçekten de Maduro için altını ülkesinden çıkarıp paraya dönüştürmeye sağlayan kilit bir görüşmeydi."
Bloomberg, Türkiye ile yapılan gizli altın pazarlığının, Venezuela’nın altın rezervlerini satmasını ve rejimini iktidarda tutmasını sağladığına dikkat çekiyor.