Türkiye’nin harekatının ilk iki gününde Suriye’de 100 bin kişi yerinden oldu. Sivillerin korunması ve insani bir felaketin önlenmesi çağrısı yapan BM ve uluslararası yardım kuruluşları teyakkuzda.
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda başlattığı askeri operasyon üçüncü gününe girerken, tırmanan çatışmaların bölgede bir insani krize yol açması endişesini artıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası yardım kuruluşları tarafından art arda yapılan açıklamalarda hem Türkiye’ye hem de bölgedeki diğer aktörlere sivillerin korunması, yeni bir insani felaketin önlenmesi çağrıları yapılıyor.
"Türkiye güvence verdi”
Türkiye’yi ziyaret eden BM’nin İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, “Sınırın her iki tarafındaki sivil ölümler ve Suriye içinde, çatışmalardan kaçma umuduyla, çok sayıda kişinin bölgelerinden ayrılmasından ötürü çok kaygılıyım” diye konuştu.
Tüm taraflara itidal, BM Şartı ve uluslararası insancıl hukuka uygun hareket etme, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterme, sivillerin ve sivil altyapının korunması çağrısını yaptıklarını söyleyen Lowcock, “Konuları Türk hükümeti ile görüştüm, bana sivillerin korunması, zarar görmelerinin önlenmesine azami önem verdikleri yönünde güvence verdiler” dedi.
100 bin kişi kaçtı
Birleşmiş Milletler, Suriye'nin kuzeydoğusunda harekatın başlangıcından bu yana yaklaşık 100 bin kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını bildirdi. Barınak ve okullara sığınan kişilerin sayısının giderek arttığını bildiren BM, "Kaçanların çoğu civar bölgelerde barındırılıyor. Ancak Haseke ve Tal Tamer'deki toplu barınaklara sığınanların sayısı giderek artıyor. Pek çok kişi de okullara sığınıyor" açıklaması yaptı.
BM Dünya Gıda Programı (WFP) ise yaptığı açıklamada, Türkiye’nin harekatında baraj, su kaynakları ve elektrik santrallerinin isabet aldığına dikkat çekti, BM’nin gıda yardımından yararlanan Suriye’nin kuzeydoğusundaki 650 bin kişiye erişimin açık tutulması için tüm taraflara çağrı yaptı.
Türkiye'ye hukuk hatırlatması
Cenevre’de operasyonun yol açtığı sivil ölümler konusunda açıklama yapan BM İnsan Hakları Komiseri’nin Sözcüsü Rupert Colville ise kendilerine Türkiye’nin harekatı ile sivil altyapıyı hedef aldığı yönünde “rahatsız edici raporlar” ulaştığını duyurdu.
Türk ordusu ve ona bağlı silahlı grupların, hava ve karadan saldırılarında sivil halk için kilit öneme sahip, su kaynakları gibi altyapının etkilendiğini söyleyen Colville, Haseke'deki bir bölgede suyun tamamen kesildiğini, binlerce kişinin temiz suya erişimden yoksun kalma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu kaydetti.
Colville, askeri operasyonların uluslararası insani hukuka uygun yapılması gerektiğine dikkat çekerek, yoğun nüfuslu bölgelerde patlayıcı kullanmaktan kaçınılması, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmayarak aksine korunması, kişilerin yerinden edilmesi halinde bu insanlara destek ve koruma sağlanması gerektiğini hatırlatmak istediğini vurguladı.
"300 bini bulabilir”
Uluslararası yardım kuruluşları teyakkuzda. Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) Direktörü Misty Buswell, Türkiye’nin operasyonunun sürmesi halinde bir kaç günde yerinden edilen kişi sayısının 300 bini bulabileceğini söyledi.
“Tek hastane kapandı”
Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü (MSF) ise sivillerin, hastaların ve sağlık görevlilerinin güvenliğinin sağlanması çağrısı yaptı.
MSF'in Suriye Acil Durumlar Sorumlusu Robert Onus, Tel Abyad'daki tek hastanesinin kapatılmak zorunda kalındığını açıkladı, hastane personelinin topçu ateşi sonucunda aileleriyle birlikte kaçmak zorunda kaldıklarını anlattı.
Onus, “Zaten halkın sağlık ihtiyaçlarının karşılanması güçtü, yerinden edilen kişi sayısının artması ve çatışmaların şiddetlenmesi sınırlı kaynaklarla verilecek sağlık hizmetini daha da zora sokacak” diye konuştu.