Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi'nde Afrin harekatı sebebiyle lokum dağıtanlara bir grup öğrencinin, 'Katliamın lokumu olmaz' diyerek karşı çıkmasına 'komünistler, teröristler, bunlara okula hakkı vermeyeceğiz' diye cevap vermişti. O öğrencilerden yanıt geldi
Erdoğan, Boğaziçili öğrenciler için 'komünist' ve 'terörist' nitelendirmesinde bulunmuş, söz konusu öğrencilere okuma hakkı vermeyeceğini de duyurmuştu. Cumhurbaşkanı yine aynı öğrencilerin gözaltına alınmaları için de kamera ile tespit edileceklerini söyledi; bu sözlerin ardından birçok Boğaziçili öğrenci gözaltına alındı.
Erdoğan’ın "terörist" olarak nitelendirdiği Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Erdoğan'a cevap verdi.
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğrencileri yaptıkları açıklamada, “Hükümetin güvenlik politikalarını eleştirmek terör örgütü propagandası değildir. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının devletin güvenlik politikalarını eleştirmeye hakkı olduğunu ve gözaltına alınan arkadaşlarımızın fikrini ifade etme hakkını savunuyoruz” şeklinde konuştu.
Arkadaşlarının okul içinde ve dışında hedef gösterildiği belirten grup, Türkiye’de ifade özgürlüğünün giderek artan düzeyde bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu ve bu durumun Boğaziçi’ne yansıdığını paylaştı.
‘’Hükümete doğrudan veya dolaylı yoldan yapılan her eleştiri terör ile bağdaştırılmakta, eleştirme cesaretini gösterenler ise 'kamuoyunun hassasiyetleri' üzerinden hedef gösterilmektedir. Bizler Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden öğrenciler olarak, üniversitemizin özgür ruhunu ve üniversitemizde bulunan herkesin fikrini ifade etme hakkını savunuyoruz,’’ diyen öğrenciler arkadaşlarının düşünce ve ifade özgürlüklerine yapılan kısıtlamanın, hükümetin bir politikasını eleştirmenin teröristlikle eş değer tutulmasını doğru bulmadığını ifade etti.
Öğrenciler, şu ifadeleri kullandı:
Türkiye, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ne (ICCPR) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) taraf bir devlettir. Dolayısıyla, Türkiye’nin bu bağlayıcı sözleşmelerde yer verilen haklara saygı gösterme, bu hakları koruma ve teşvik etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 26. Maddesi, vatandaşlarının ifade özgürlüğü hakkını koruma altına almaktadır. Birçok uluslararası sözleşme ve anayasamızla koruma altına alınan bu hak ve özgürlüklere rağmen, son zamanlarda üniversitemizde bulunan muhalif seslerin kendilerini duyurması daha da güç bir hale gelmiştir. Hükümet tarafından eleştirel olarak değerlendirilen görüşleri ifade eden herkes internet üzerinden tehdit, gözdağı ve taciz, cezai kovuşturmalar, gözaltı, üniversiteden atılma ve sansüre maruz kalma tehlikesi altında bulunmaktadır. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının devletin güvenlik politikalarını eleştirmeye hakkı olduğunu ve gözaltına alınan arkadaşlarımızın fikrini ifade etme hakkını savunuyoruz. Hükümetin güvenlik politikalarını eleştirmek suç veya terör örgütü propagandası değildir. Bu soruşturmaların usulünde ve içeriğinde hak ihlali vardır. Hükümetin güvenlik politikalarını eleştirmek terör örgütü propagandası değildir.''