Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) sonuçları doğrultusunda yerleştirmeler tamamlandı. Yerleştirmeler sonucunda beyin cerrahisi ve kadın doğum alanlarının neredeyse tercih edilmediği, genel cerrahi ve kalp-damar cerrahisinin ise tercihte alt sıralara düştüğü belirlendi. Geçmiş yıllarda yarışa girilen alanların şimdi hiç tercih edilmiyor olmasının ise ilerleyen dönemde sağlık açısından önemli sorunlara neden olacağı belirtiliyor.

Hürriyet gazetesinden Meltem Özgenç'in haberinde görüşlerine yer verilen uzmanlar, cerrahinin tercih edilmeme nedenlerini anlattı.

Genel cerrahi ciddi mücadele edilen, okul birincilerinin tercih ettiği oldukça popüler bir alanken, şimdi ‘neden az tercih ediliyor’ diye sormak lazım.

Cerrahların yıllar içinde ciddi gelir kayıpları oluştu. Bunun en önemli nedeni ise ne yazık ki performans sistemi. Hala SGK’nın performans listesinde adı geçmeyen bir sürü ameliyatımız var. Böyle olunca da bu ciddi bir isteksizlik doğuruyor. Mezunlar ‘Ben enayi miyim neden para kazanamayacağım, çok iş yükü altına gireceğim bir alanı seçeyim’ diye düşünüyor. Örneğin ürolojinin bize göre çok daha kolay yapılan, az yorucu, kısa sürede bitirilen girişimleri var. Ama bizim büyük ameliyatlarımızla hemen hemen aynı puanla değerlendiriliyor.

Öte yandan çok riskli alanlar. Ameliyat sırasında ya da sonrasında komplikasyonlar çıkabilir. İnsanlar bu durumda ya şiddete ya da yargıya başvuruyor, doktorlar ciddi tazminat yüküyle karşılaşıyor.

Gençlerin bu alanları daha az istemesinin diğer bir sebebi de örneğin beyin cerrahisinde, kalp damarda, kadın doğumda nöbet işi çok fazla. Uykusuz kaldığınız, ameliyathanede geçirdiğiniz saatler o kadar fazla ki bu sizin beden sağlığınızı, aile hayatınızı çok etkiliyor. Artık gençler ailesine, sevdiklerine zaman ayırmak istiyorlar.

Cerrahi artık tercih sıralamasında alt sıralara düşüyor ve tercihlerini kazanamayanlar gidip istemeye istemeye cerrahiye giriyorlar. Bu da idealist, işini aşkla yapan, kaliteli hekimlerin yetişmemesine; sadece görevini yapan, daha fazlasıyla ilgilenmeyen cerrahların sayısının artmasına neden oluyor. Bu durum da önümüzdeki dönemde kaliteli hekime ulaşmakta sorun yaşanmasına neden olacak.” 

“Kadın doğumda eğitim süreci çok yoğun ve meşakkatli. Asistanlık dönemlerinde ayda 10-15 geceye varan nöbetleri var. Doktorlarımız 5-10 dakika içinde doğru müdahaleyi yapmazlarsa anne de bebek de kaybedilebilir. Bu durumda milyon liralık maddi tazminat davalarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Riski daha az branşlara göre kadın doğum hekimlerinin kazançlarında farklılık yok denecek kadar az. Önümüzdeki dönemde doğru düzgün hizmet verecek Türk vatandaşı kadın doğum uzmanı kalmayacak, bu uzmanlık alanı göçmen hekimlerle dolacak. Bu nedenle kanuni düzenlemelerle kadın doğum gibi riskli ama ülke için önemli ve stratejik uzmanlık dallarının desteklenmesi gerekiyor.”

TUS 2020 1. dönem sınav sonuçları doğrultusundaki yerleştirme listesine göre, ilk 100 arasında en çok tercih edilen branş 40 kişi ile deri ve zührevi hastalıkları alanı, 16 kişi ile plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi alanı oldu. Bir diğer en çok tercih edilen branş ise toplamda 13 kişinin tercihiyle radyoloji. Nöroloji, kalp ve damar cerrahi, tıbbi biyokimya, kardiyoloji, nükleer tıp, tıbbi patoloji ve ruh sağlığı ve hastalıkları ana branşlarına ise yalnızca 1 hekim yerleşti.