Çok gizli belgeler hayat kadınının evinden çıktı. İlişkisi olan albay bakın kim?
ASELSAN ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait gizli belgeler, tutuklu sanık Askeri Hakim Albay Zeki Üçok'la ilişkisi tespit edilen hayat kadınının evinden çıktı.
Fuhuş ve casusluk çetesinin devlete ait gizli belgeleri şantaj yoluyla elde etmesinin yankısı sürerken bir skandal da 'sahte çürük çetesi' soruşturması kapsamında ortaya çıktı. ASELSAN ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait gizli belgeler, tutuklu sanık Askeri Hakim Albay Zeki Üçok'la ilişkisi tespit edilen hayat kadınının evinden çıktı.
Devletin 'gizli' belgelerini şantaj yoluyla ağına düşürdüğü asker ve bürokratlar üzerinden elde ederek yabancı ülke istihbaratlarına satan fuhuş ve casusluk çetesinin yankısı sürerken benzer bir skandal da 'Sahte Çürük Çetesi' soruşturması kapsamında ortaya çıktı. Devletin hayati önem taşıyan gizli belgeleri, 'Sahte Çürük Raporu Çetesi' davasının tutuklu sanığı Askeri Hakim Albay Zeki Üçok'la 'otel ilişkisi' tespit edilen hayat kadınının evinden çıktı.
DEVLETİN BELGELERİ EVDEN ÇIKTI
Sahte Çürük Raporu Çetesi soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan Üçok'la ilişkisi tespit edilen Didem Bektaş'ın evinde 24.09.2009 tarihinde yapılan aramalarda 22 adet CD ele geçirildi. Bektaş, 31.12.2009 tarihinde 'Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme' ve 'Yasaklanan bilgileri temin etme' suçlamasıyla İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı.
ASELSAN SIRLARI CD'LERDE
Ele geçirilen CD'lerin içeriğinde devletin güvenliği için hayati projelere imza atan ASELSAN ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na (DKK) ait 'gizli' belgeler tespit edildi. Tespit edilen belgeler arasında DKK'ya helikopter teminiyle ilgili evrak da bulundu. Denizaltı Savunma Harp Seminerleri, askeri şahsi teçhizatlarla ilgili dokümanlar, tatbikat raporları ve denetleme brifingleri de tespit edelin 'gizli' belgeler arasında yer aldı.
İçeriğinde 'GİZLİ' ibareli belgeleri barındıran CD'ler, soruşturmayı yürüten savcılık tarafından Genelkurmay Başkanlığı'na soruldu. Savcılığın talebi üzerine CD'leri inceleyen Genelkurmay, 08.12.2009 tarihli cevap yazısında içerikteki dokümanların 'Askeri gizli belge' olduğunu belirtti. 22 adet CD içerisindeki dokümanlardan 18'inin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 327. Maddesi kapsamında olduğu ve 'devletin güvenliğine veya iç dış siyasi yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken' belgeler olduğu tespit edildi. CD'lerdeki 157 farklı dokümanın da TCK'nın 334. Maddesi kapsamına giren ve 'açıklanması yasaklanan ve niteliği itibariyle gizli kalması gereken' belgeler olduğu görüldü.
CD'LER YÜZBAŞI ENİŞTEMİN
Bektaş, devletin gizli belgelerini içeren CD'leri ablası ve subay eniştesinin kendi evinde unuttuğunu iddia etti. Bektaş, ifadesinde gizli belgelerin kayıtlı olduğu CD'ler için "Ablam F. B. ve eniştem A. B. ikametimizde bahse konu CD'leri unutmuş. Eniştem A. B. İzmit Deniz Hava Komutanlığı'nda yüzbaşı olarak görev yapmaktadır. Ancak şu an kendisi Eylül ayından beri ABD'de dış görevde bulunmaktadır" şeklinde konuştu. Emniyet ifadesinde CD'lerin içeriği hakkında hiçbir bilgisinin bulunmadığını ileri süren Bektaş, şöyle devam etti: "CD'ler belirttiğim gibi eniştem olan A. B.'ye aittir. Daha önce sizin tarafınızdan yapılan operasyon sonucunda savcılığa sevk edilip serbest bırakıldıktan sonra bu CD'leri enişteme sordum. Eniştem bana kendisinin de tam olarak hatırlamadığını fakat tatbikatlarla ilgili olabileceğini ve unuttuğunu söyledi."
Üçok'tan 400 dolar aldım
Didem Bektaş, Emniyet ifadesinde ise 'sahte çürük' sanığı Albay Zeki Üçok'la ilişkisini de anlattı. Üçok'la İstanbul'da bir otelde buluştuklarını anlatan Bektaş, "Otelde kaldığımız gece ben Ahmet Zeki Üçok ile fuhuş yaptım. Yapmış olduğumuz fuhuş karşılığı Ahmet Zeki Üçok'tan 400 Amerikan Doları aldım" Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, sahte çürük soruşturması kapsamında "yağmaya azmettirme" ve "örgüt üyeliği" iddiasıyla 25 Eylül 2009'da tutuklanmıştı. Çete üyeleri arasında kod adı "Bamya" olarak geçen Ahmet Zeki Üçok'un görevi gereği bilgi sahibi olduğu çürük raporunda sorunu olan ve özellikle zengin kişilerin isimlerini çeteye verdiği iddia edilmişti.