Özel Kuvvetler Davasında tanığı susturan soru Sanık avukatları sorularıyla tanıkları terletti, tüm yollar Zekai Aksakallı'da kesişti. Mahkeme, Zekai Aksakallı'nın dinlenme talebini reddederek bir kez daha darbe tiyatrosunun karakutusunu kamuoyu önünden kaçırdı. Duruşmaya ise savcı ile avukatlar arasındaki diyalog damga vurdu
Özel Kuvvetler Davasında tanığı susturan soru
15 Temmuz'da Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda Tuğgeneral Semih Terzi'yi öldüren Astsubay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesiyle ilgili dava Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.
MAHKEME BAŞKANI GÖREVDEN ALINMIŞTI
Mahkeme başkanı İsmail Ademoğlu'nun geçen hafta görevden alınması nedeniyle kıdemli üye Fahrettin Aksoy'un başkanlık yaptığı bugünkü celsede geçen ay olay mahallindeki keşifte dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine başlandı.
İlk tanık Albay Mustafa Yılmaz Sayar o gece ÖKK nizamiyesinde yaşananları ve içeriye nasıl girdiklerini anlattı. Nizamiye önünde olduğu için Semih Terzi'yi getiren helikopterlerin siluetini gördüğünü, sonrasında yoğun ateş sesi duyduğunu belirten Sayar, içeri girmeden önce Terzi'yle gelen timden Üsteğmen Mihrali Atmaca'yla telefonla görüşüp, içerideki durumu sorduğunu söyledi. Sayar sanık avukatlarının sorusu üzerine Başçavuş İsmail Oğuz'un karargahta bulunan tim tarafından vurulmasının fiziken mümkün olmadığını bildirdi.
“NİYE SIZMA YAPMADINIZ SORUSU”
Sayar'ın ifadesi üzerine söz alan sanık Mihrali Atmaca, darbecilerin helikopterlerini dinlediklerini kaydederek, "Biz biraz daha geç kalmış olsaydık nizamiye önündeki kişileri de vuracaklar ve şehit sayısı 10'larca olacaktı" dedi. Sanıklardan Mehmet Bilge de şunu sordu: "Nizamiyeye gelip 2 saat pazarlık yaptınız. Rehine kurtarma operasyonu yapmıyorsunuz. Ben defalarca sızdığım için biliyorum, niye sızmaya tenezzül etmediniz de çatışmaya girmeyi beklediniz?" Sayar'ın evlerinden üzerlerinde ne varsa ÖKK'ya gittiklerini, neyle karşılaşacaklarını bilmedikleri için ikna yolunu denediklerini anlatması üzerine bilge, "Kıyafetiniz yok, ama ısrarla kurşunun olduğu yere gidiyorsunuz" karşılığını verdi.
HALİSDEMİR ÖKK ALINDIKTAN SONRA ŞEHİT EDİLMİŞ
Tanıklardan sağlık astsubay Kamil Aksoy da şunları söyledi: "İlerleyen saatlerde ambulans istendi, karargaha yönlendirildik. Bir tim sağa sola yatmış etrafı gözetliyordu. Hepsi tam teçhizatlı olduğu için yüzlerini göremedim. Yerde bir kişi yatıyordu. Ona yöneldim. 'ona değil içeriye' dendi. İçeriye yöneldik, ama oradan çıkan biri girmeyin dedi." Başkan Fahrettin Aksoy'un, "İçeri girmeyin" diyenin kim olduğu sorusuna, "Benimle muhatap olan yüzbaşı" cevabını veren Kamil Aksoy şöyle devam etti: "Yerde yatanın boynuna baktım. Çok zayıf da olsa nabzı vardı. Bunun üzerine malzemeleri istedim. Gördüğüm tek yarası göğsünün alt kısmındaydı. Bakarken 'çekil' dendi. Uzun boylu biri geldi, iki el ateş etti. Yüzünü hatırlamıyorum, sadece uzun boyluydu. O yüzbaşı, 'niye vurdun, iyi çocuktu', timden biri de 'konuştururduk' dedi. Yerde yatanın Ömer Halisdemir olduğunu çok sonra öğrendim."
“KOMUTANIMIZ ZEKAİ AKSAKALLI'DAN ULAŞAN MESAJ SONUCU ÖĞRENDİK”
15 Temmuz gecesi ÖKK nizamiyesi önüne gidip, sabaha karşı karargaha giren, ayrıca ÖKK'nın 15 Temmuz'a ilişkin idari tahkikat raporunu hazırlayan isimlerden olan Albay Tan Dervişoğlu o gece üsteğmen Mihrali Atmaca'yla yaptığı görüşmeleri anlatıp, "Her taraftan ateş edildiğini söyledi. Şaşkınlık vardı. Semih Terzi'nin darbeci olduğunu söyleyince burada neler oluyor komutanım diye şaşkınlıkla sordu. Kimin dost, kimin düşman olduğunu bilemez durumdaydı" dedi. Dervişoğlu, sanık avukatı Çiğdem Koç'un "Semih Terzi'nin darbeci olduğundan nasıl emin oldunuz?" sorusuna, "Orada konuşulanlardan ve komutanımız Zekai Aksakallı'dan ulaşan mesaj sonucu öğrendik" karşılığını verdi.
TANIĞIN CEVAP VEREMEDİĞİ SORU
15 Temmuz'da GATA'da yaralı bir silah arkadaşına refakat ederken, Aksakallı'nın "Semih Terzi'yi ne yap et, etkisiz hale getir" talimatı verdiği tanık Erkan Tokgöz soruları cevaplandırırken tartışma yaşandı. Binbaşı Fatih Şahin'in avukatı Çigdem Koç, "Etkisiz hale getirmenin" anlamını sorup, "Bu sadece öldür anlamına gelmiyor değil mi?" dedi. Tokgöz, "O anlama da gelebilir" karşılığını verdi. Söz alan Fatih Şahin'in o gece Albay Oğuz Tozak'ın kendisini arayıp, karargahtaki time talimat vermesini anlatmasından sonra Avukat Koç, tanık Tokgöz'ün bu önemli olayı hatırlamamasını eleştirip, "Peki Tozak'ın darbeci dediği birisini arayıp, talimat vermesini istemesi normal midir?" diye sordu. Tokgöz'ün bu soruyu cevaplamak istememesi üzerine Avukat Koç tepki gösterdi.
Bu arada savcı Mustafa Manga'nın Başkan Aksoy'la konuşmasına daha da sinirlenen Koç, "Sanırım avukata söz verme yetkisinin başkanda olduğunu söylediniz. Evet izin verme yetkisi sizde, ama Savcı Bey ne yapmaya çalışıyorsunuz, benden üstünlüğünüz ne?" dedi. Tokgöz'e yöneltilen diğer bazı sorularda da tartışma yaşanınca Avukat Koç şöyle tepki gösterdi: "Tanığın gerekirse cevap alabileceğimiz bir ortamda yeniden dinlenilmesini talep ederiz."
SAVCI TALEP EDİLMEYEN TAHLİYENİN REDDİNİ TALEP ETTİ!
Tanıkların dinlenmesinin tamamlanmasından sonra Başkan Aksoy, Savcı Manga'dan mütalaa istedi. Savcı Manga, "Tüm sanıkların tutukluluğuna, tahliye taleplerinin reddine" deyince avukatlar, henüz tahliye talebinde bulunmadıklarını hatırlatıp, "Birazdan yapılacak olan tahliye taleplerinin reddine deseniz" uyarısında bulundular. Bunun üzerine Savcı Manga, "Dilekçeyle yaptıkları tahliye taleplerinin reddine" diye düzeltti, ama bu defa da Avukat Çiğdem Koç, "Benim dilekçemde yok" dedi.
BÜTÜN YOLLAR AKSAKALLI'YA ÇIKIYOR
Savcının mütalaasının ardından avukat ve sanıkların talepleri alındı. Bu aşamada Avukat Çiğdem Koç şu ifadeyi kullandı: "Bütün yollar Roma'ya, tüm soruların cevapları Zekai Aksakallı'ya çıkıyor. O yüzden tahliyemden önce Aksakallı'nın dinlenmesini talep ediyorum."
Bu çıkışa rağmen mahkeme, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın tekrar dinlenme talebini reddetti.
ARA KARAR AÇIKLANDI
18 kişinin yargılandığı davada ara kararını açıklayan mahkeme, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın tekrar dinlenme talebini reddeden mahkeme, duruşmayı 13 Temmuz gününe erteledi.