Burundi'deki 'toplu mezar' raporları ABD'yi harekete geçirdi

Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları komisyonlarının Burundi'deki insanı hakları ihlallerini içeren raporları ABD'yi harekete geçirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Burundi'de son dönemde tacizler, tevavüzler ve toplu mezarlar bizi derin bir paniğe sevk etti" ifadesi kullanıldı.

Afrika İnsan ve Halklar Hakları Komisyonu ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği raporlarına göre iç savaşın eşiğindeki Burundi'de son haftalarda çatışmalar şiddetlendi. Görgü tanıklarının ifadelerine dayanan raporlara göre ülkede toplu mezarların sayısı arttı; bir çok insan kayboldu ve güvenlik güçleri tecavüz olaylarına karıştı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, diğer 3 raporu da gözönünde bulundurarak, Burundi hükümetinden, Afrika Birliği İnsan Hakları gözlemcilerinin iddiaları araştırmak için acilen ülkeye girmelerine izin vermesini istedi. ABD'nin açıklamasında, Burundi hükümetinin AU insan hakları ve askeri gözlemcilerinin önümüzdeki 6 ayda şiddet olaylarını araştırabilmeleri için bürokratik engelleri ve bütün bariyerleri kaldırmasının zorunluluğuna dikkat çekti.

BM'DEN ACİL UZLAŞI ÇAĞRISI

BM görevlisi Jamal Benomar, Burundi'de taraflar arasında arabuluculuk üstlenen Uganda'nın başarısız olmasının ardından, on beş BM büyükelçisinin ikinci defa Burundi'ye gideceğini, hükümetin taraflarla biraraya gelmesinin topyekün bir savaşı önlemek adına önemli olduğunu belirtti.

Burundi'de en son Pazartesi akşamı motorsikletli bir saldırganın başkent Bujumbura'ya yakın Bwiza'daki bir barda bombayla üç resmi görevliyi öldürerek, kayıplara karıştığı medyaya yansımıştı.

Belçika'dan bağımsızlığını kazandığı 1962'den beri iç savaş ve darbelerle boğuşan Afrika'nın küçük ülkesi Burundi'de son karışıklıklar Nisan ayında Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza'nın üçüncü dönem adaylığını koyması ile başladı. Nisan'dan günümüze Burundi'de 500'e yakın insanın öldüğü, 200 binden fazlasının da komşu ülkelere göç ettiği söyleniyor. Burundi'deki karışıklıkların bölgeye yayılmasından korkuluyor.

Burundi'de 2000 yılında eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela arabuluculuğunda Husiler ve Tutsiler arasında demokratik güç paylaşımı için Arucha Barış Anlaşması imzalanmıştı. Önemli silahlı grupları içine almayan anlaşma barışı sağlayamadı. 2004'e gelindiğinde ise BM ülkeye müdahele etti.

Siyasi ve askeri gücü elinde bulundurun yüzde 15'lik Tutsiler ile yüzde 85'lik Hutuların mücadelesine sahne olan ülkede çıkan karışıklıklarda, Tutsilerin iktidarda olduğu Ruanda'nın da parmağı olduğu söyleniyor. CİHAN
20 Ocak 2016 13:48
DİĞER HABERLER