Marmara Denizi kıyılarını kaplayan müsilaja ilişkin konuşan Doç. Dr. Yavuz, “Müsilaj nedeniyle farklı salgınlar ortaya çıkabilir. Marmara’da koli basili oranı çok yüksek çıktı, ishale bağlı hastalıklar yakından izlenmeli” diyor.
Marmara Denizi kıyılarını kaplayan, halk arasında deniz salyası olarak bilinen müsilaj, birçok kentte etkisini göstermeye devam ediyor. Müsilaj, çoğalarak sürerken uzmanlar halk sağlığı için önemli uyarılarda bulunuyor. Kıyıları kaplayan müsilajı Birgün Gazetesi'nden İsmail Arı'ya değerlendiren Halk Sağlığı ve Çevre Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, “Kıyılardan alınan ilk numunelerden ortaya çıkan bulgular bize deniz girmenin çok tehlikeli ve sakıncalı olduğunu gösteriyor. Farklı salgınlar ortaya çıkabilir. Bu dönem özellikle ishal hastalıklarını yakından izlemeliyiz. Şu an Marmara’ya hiçbir atık suyun deşarj edilmemesi, denize akıtılan atık suların ise acilen durdurulması lazım. Denizlerdeki ve kıyılardaki yükü daha fazla artırmamak gerekiyor. Önlem alınmazsa ve dikkatli olunmazsa daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalabiliriz” dedi.
KOLİ BASİLİ ORANI ÇOK YÜKSEK
“Marmara Denizi’nde koli basili oranının yüksek olması beraberinde denizde tehlikeli birçok bakteri ve virüs türünün de olabileceğini gösteriyor” diyen Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Müsilaj deniz bilimcilerinin aktardığı kadarıyla, stresli koşullar altında gelişen bir durum ve denizin bir yanıtı. Marmara’da özellikle atıklar ve iklim değişikliğinin etkisiyle deniz suyu sıcaklığının yükselmesiyle bu durum ortaya çıktı. Marmara, çok uzun yıllardır ciddi bir atık su yüküyle karşı karşıya. Müsilijla tehlikeli mikroorganizmaların aşırı derece çoğalması söz konusu. Geçtiğimiz hafta deniz suyundan örnek alındı koli basilinin normalden yüksek olduğu ortaya çıktı. Bu yüzden denize girmek çok tehlikeli. Ancak, sahil bandının tamamında risk aynı olmayabilir ve risk değerlendirmesi yaparak buna göre önlemler almak lazım.
TOPRAK VE YERALTI SUYU KİRLETİLMEMELİ
Deniz ürünlerinin tüketimiyle ilgili hızlı bir şekilde açıklama yapılması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı yetkilileri insan sağlığı için çalışmalar ve açıklamalar yapmalı. Müsilajın toplanmasının faydası çok kısıtlı olacaktır. Bu denizin derin tabakalarına kadar etki gösteren bir oluşum. Yüzeyden temizleme kısıtlı düzeyde yarar sağlar. Temizleme ve inceleme ekiplerinin de kendi sağlıklarını korumaları çok önemli. Hem kendileri hastalanabilir hem de çevrelerindekilere bulaştırabilirler. Toplanan müsilaj da bertaraf edilirken toprağın ve yeraltı sularının kirletilmemesi gerekiyor.”
Öte yandan Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu’yla ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Genelgede yer alan bilgilere göre, Koordinasyon Kurulu ayda en az bir defa toplanacak, davet üzerine ayrıca toplanabilecek, sekreterya hizmetleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülecek. Koordinasyon Kurulu, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanacak ve toplantıya katılan üye sayısının salt çoğunluğu ile karar alacak. Koordinasyon Kurulunca alt çalışma grupları oluşturulabilecek, toplantılara konuyla ilgili kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, meslek birlikleri ve özel sektör temsilcileri davet edilebilecek, bu temsilcilerin oy hakkı bulunmayacak.