Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne ait polis aracı ve içindeki malzemelerin çalınmasına 'paralel örgüt' davası açan Ankara savcısı Serdar Coşkun hakkında HSYK’ya suç duyurusunda bulunuldu.

Bugün Gazetesi'nden Metin Aslan'ın haberine göre, ifadesinin baskı ve tehditle alındığını savunan polis memuru Seyit Akşit, kendi lehine olan delilleri savcının toplamadığını savundu.

Akşit, şüpheli Kadir İnan’ın savcılık ifadesini Organize Şube Müdürü Erdinç Elpe tarafından yönlendirilerek aldığı iddiasında da bulundu.

Savcı Coşkun’un görevini yerine getirmediği, görevini kötüye kullandığı öne sürüldü.

Dilekçede, “Müvekkilim 8 Ağustos 2014’te saat 17.00’da Organize Şube Müdürlüğü’nde gözaltına alınmış ancak saat 23.45’te nezarethaneye konulmuştur. Bu zaman zarfında müvekkilime suçtan kurtarılacağı vadedilerek yasa dışı yöntemlerle istenilen ifadeyi vermesi için baskı yapılmış ve bu baskı altında ifadesi alınmıştır” denildi.

Akşit’in kendisine baskı yapan Organize Şube Müdürü Erdinç Elpe, Komiser Murat Çelik ve polis memuru Ömer Faruk Dinçer hakkında şikayette bulunduğu hatırlatıldı.

Akşit’in gözaltında bulunduğu sırada gördüğü baskıları kanıtlamak için güvenlik kamera kayıtlarının ve diğer delillerin toplanması için yaptığı yazılı müracaatın savcı Coşkun tarafından reddedildiği vurgulandı.

Suç örgütünün lideri olduğu iddia edilen sanık Kadir İnan’ın ilk ifadesinde Akşit’i tanımadığını ve çalınan araçla ilgisinin olmadığını söylediği belirtildi. Avukatı olmadan 14 Kasım 2014’te ikinci kez alınan ifadesinde ise hırsızlık olayından kurtulmak için hiç ilgisi olmayan olayları dahi Akşit’in üzerine attığı vurgulandı.

Polis memuru Seyit Akşit, avukatı aracılığıyla HSYK’ya verdiği dilekçede sanık Kadir İnan’ın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada verdiği ifadeye de yer verdi. İnan, “İfademde Organize Şube Müdürü Erdinç Elpe savcının yanında olduğundan yönlendirmeler oluyordu” demişti. 

Soruşturmayı yürüten Elpe’nin, sanık İnan’ın ifadesini yönlendirdiği, tutanağa müdahale ederek sanığın iradesi dışında tutanağın tutulmasını sağladığı ve imzalattığı vurgulandı.

Dilekçede, “Savcı Serdar Coşkun maddi gerçeği ortaya çıkarmak ve adil yargılama için şüphelinin aleyhine ve lehine olabilecek delilleri toplama yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.

Talep ettiğimiz deliller savcılık tarafından toplanmadı. Kamera kayıtları organize şube tarafından gönderilmemiştir. Muhtemelen kayıtların silindiği cevabı gelecek ve deliller karartılacak” denildi.