Ulu Camii'nde namaz sonrası Bakan Veysel Eroğlu'na, "AKP iktidarında camimiz neden kapatıldı" sorusunu yönelten gurbetçi Mevlüt Dönmez, Kütahya Valisi Şerif Yılmaz'ın parmak sallayarak "İsraiuşağı yetiştiriyor, ondan kapattık" şeklinde verdiği cevabı sonrası hem sözlü hem de fiili tacize uğradığını söyledi. Bakan beye sorduğu soruya sonradan vali olduğunu öğrendiği Kütahya Valisi Şerif Yılmaz'ın protokol kurallarını hiçe sayarak cevap vermesinin ardından sözlü ve fiili tacize uğradığını ifade eden gurbetçi Dönmez, kapatılan Hüda Rabbim Camii'ne giderek yaşadıklarını anlattı.

Dönmez, şunları söyledi: "Hüda Rabbim Camii'ne çocuklarımla namaza geldim. Kapalı olduğunu öğrenince Ulu Camii'ne gittik. Olağanüstü bir hal vardı. Bakan beyin de camiye geldiğini öğrendim. Namaz çıkışında Bakan beye desteklediğimiz partinin neden camimizi kapattığını sordum. Sonradan kim olduğunu öğrendiğim Kütahya Valisi Şerif Yılmaz, araya girerek ve parmak sallayarak orada 'İsrail uşağı yetiştiriliyor' cevabını verdi. Vali bey benim soruma sinirlendi. Nedense anlam veremedim. Camiden çıkana kadar da sözlü tacize devam etti. Bakan bey çok kibar davrandı. 'Biz cami kapatmaz açarız' dedi. Bizim ülkemizde de demokrasi ve hukuk hakim olsun istiyoruz. Herkese eşit olsun istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz. Ben ne İsrail uşağıyım. Ne parelelim ne de IŞİD'ciyim. Sadece bir vatan aşığıyım. Umarım camimiz yeniden ibadete açılır. Kütahya valimizin de ismi cami kapatan vali diye geçmez."

Çocukluğunda din eğitimi aldıkları camilerinin kapatıldığını öğrenen gurbetçiler, kapısına kilit vurulan Hüda Rabbim Camii'ne koştu. 

"Her yıl memleketi Kütahya'ya geldiğinde çocukluğumun geçtiği ve din eğitimi aldığım ailemi buraya getiririm. Anılarımı tazelerim" diyen gurbetçi Avrupa Kütahyalılar Federasyonu Denetleme Kurulu Üyesi İdris Eyice, "Kütahya Valisi Şerif Yılmaz'ı Almanya'da gerçekleştirdiğimiz Kütahya Tanıtım Fuarı'ndan iyi tanırım. 'Bu camide İsrail uşağı yetiştiriliyor, onun için kapattım' şeklindeki açıklamaları beni çok rahatsız etti. Haberi duyunca uykularım kaçtı. Kendisinden hiç beklemediğim bir açıklamaydı. Benim çocukluğumun geçtiği, din eğitimini aldığım yer için nasıl bir böyle bir şey söyledi şaşırdım. Kur'an okumayı ben burada öğrendim. Vatanıma, bayrağıma saygıyı burada öğrendim. Ne İsrail uşağı oldum, ne de IŞİD'ci." ifadelerini kullandı.

Ülkede zaman zaman sıkıntılar olduğunu, 12 Eylüller, 28 Şubatların yaşandığına dikkat çeken Avrupa Kütahyalılar Federasyonu Üyesi gurbetçi İdris Eyice, "Biz bu sıkıntılı dönemlerde de camimize gelip gidiyorduk. İbadetlerimizi rahatça yapıyorduk. Fakat camimizin kapısına kilit vurulmamıştı. Şimdi ne oldu da en ufak bahaneyle cami kaçak denilerek kapatıldı. Kütahya'mızda başka ruhsatı olmayan cami, kurum ve kuruluş yok mu? Özellikle bu cami neden seçilerek gelindi mühürlendi. Üzüntümü dile getirmekte zorlanıyorum. Çok üzgünüm. Dua ediyoruz camimiz yeniden açılır. Eskisi gibi gelir ibadetlerimizi yapar, anılarımızı tazeleriz. Camiler kapanmaz. Bize buralarda böyle öğretildi." diye konuştu.

Camilerinin kapatılmasına üzgün olduğunu dile getiren mahalle sakinlerinden İşçi emeklisi Mehmet Erdem de "Açıldığı günden bu yana 36 yıldır bu caminin cemaatiyim. Hüda Rabbim Camii Kütahya Müftülüğü'ne ait, kadrolu imamı olan bir camidir. İsrail uşaklığıyla, terörle bir işi olamaz. 'Vakıf arazisi ruhsatsız' denilerek alelacele kapatılmıştır. Kütahya'da sadece ruhsatı olmayan yer burası mı kaldı da kapatıldı. Burası cami. Sahibi Allah. Camimizin kapatılmasına mahalleli çok üzgün. Özellikle yaşlılar uzak camilere gitmekte zorlanıyor. Ancak elimizden dua etmekten başka bir şey gelmiyor." şeklinde konuştu.