Camiaya kurulacak kumpasla ilgili şok detaylar!

Camiaya kurulacak kumpasla ilgili şok detaylar!
Başbakan Erdoğan'ın meydanlarda bizzat dile getirdiği Cemaate yönelik "operasyonun" ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı.

Aktifhaber'in haberine göre, bir polis memurunun Ankara Cumhuriyet Savcılığına gönderdiği İHBAR MEKTUBU'nda Cemaate yönelik KUMPASA ilişkin çarpıcı ayrıntılara yer verildi.

KAPATILMIŞ DOSYALAR YENİDEN AÇILARAK "DELİL" ÜRETİLİYOR

KOM Daire Başkanlığı'nda görev yaptığını belirten polis memuru İhbar Mektubunda "kapatılmış soruşturma dosyalarının yeniden açılarak delil üretilmek suretiyle" Fethullah Gülen cemaati aleyhine işlem yapmaya zorlandıklarını açıkladı.

Söz konusu Polis Memuru, mektubunda özellikle 17 Aralık Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası yaşadıklarını anlatıyor. Hukuksuz işlere alet edildiklerini ve mesleğine karşı ihanet etmeye mecbur bırakıldıklarını anlatan polis memuru, özellikle görevlendirildiğini düşündüğü bir savcının hukuksuz talepleri olduğunu anlattı. Bu savcının adli süreçleri tamamlanmış ve kapatılmış olan dosyaları KOM'a ilettiğini ve hukuksuz olarak tekrar incelenerek mutlaka Fethullah Gülen Cemaati aleyhine malzeme bulunmasına çalışılmasını istediğini açıkladı.

İşte Polis Memurunun O Mektubundaki çarpıcı ifadeler;

"Uzun yıllardır polis memuru olarak hizmet verdiğim Emniyet Teşkilatı’nda 17 Aralık operasyonu sonrası yaşanılan süreci veya bir benzerini meslek hayatım boyunca ne gördüm ne de duydum.

Bunca yıllık tecrübelerim ışığında bizzat emniyet teşkilatının bu denli preslendiğini, adeta felç edilerek görevini yapamaz hale geldiğini, bazı teşkilat mensuplarının bilfiil hukuk dışına çıkarak belirli odakları suçlu gösterme girişimlerini hiçbir dönemde müşahede etmediğimi rahatlıkla ifade edebilirim.

Tayin furyası neticesinde KOM Daire Başkanlığı’nda göreve başlayan bir memur olarak hukuksuz işlere alet edilmenin vicdan azabını iliklerime kadar duyuyor, mesleğime karşı ihanet etmeye mecbur bırakılışımızı içime sindiremiyorum.

Benim durumumda olan pek çok arkadaşım olduğunu da yakinen biliyorum. Öyle ki teşkilat içerisinde -belki de vatana en önemli hizmetlerin verileceği- böyle bir dairede olmaktan büyük bir haz almak yerine kendimize olan saygımızı bile yitiriyoruz.

İşte kendimle olan bu iç hesaplaşmam neticesinde en son yaşanan büyük bir hukuksuzluğu ifade etmek istiyorum.

CEMAAT ALEYHİNE DELİL ÜRETİN

Kamuoyunun malumu olduğu üzere özellikle ve başta KPSS sınavı olmak üzere dönem dönem ÖSYM tarafından yapılan sınavlara ilişkin pek çok şayia ortaya atılmıştır.

Bu kapsamda teşkilatımızca gerekli soruşturmalar yapılmış olup pek çok sınav çetesi tespit edilmiştir ve hukuki çerçevede gerekli yaptırımlar yapılmıştır. Suçlular yakalanarak ilgili dosyalar kapatılmıştır.

DOSYALAR TEKRAR AÇILIYOR

Ancak, şu son yaşanan süreçte bu dosyaların hukuksuz olarak tekrar tekrar incelenmesi ve mutlaka Fethullah Gülen Cemaati aleyhine malzeme bulunması gerekliliğinin ifade edilmesi en hafif ifadesi ile mesleğimizin ve görevimizin suiistimal edilmesi anlamına gelmektedir.

Öncelikle, maksatlı olarak bu işin üzerine gittiğini düşündüğüm bir savcı bugüne kadar gerekli tahkikatlar yapılarak adli süreçleri tamamlanmış ve kapatılmış olan dosyaları dairemize iletti.

DOSYALAR MESAİ SAATİNDEN SONRA GİZLİCE GETİRİLDİ

Bu dosyaların bırakın incelenmesi, adliyeden çıkarılarak dairemize getirilmesi bile çok büyük bir suçtur. Mesai sonrası geç bir vakitte birkaç araba ile bu dosyaları büyük bir gizlilik ve tedirginlik içinde dairemize getirdik. Sahte deliller üretmek suretiyle masum insanlara ve hatta topyekün bir cemaate kumpas kurmamız için zorlandık, zorlanıyoruz.

"MUTLAKA CEMAATE MAL EDİLMELİ" DİYORLAR

Özellikle, 2010 yılı KPSS sınavı ile ilgili olarak sınava ilişkin hukuksuz işlerin failleri olan suç şebekeleri deşifre edilmiş iken bu işi Cemaate mutlaka mal etmemiz gerektiği üstlerimiz tarafından sürekli dile getirilmektedir. Önceleri bu dosyalar üzerinde büyük bir gizlilik ile 2-3 ay gibi bir zaman çalışarak cemaat mensubu olduğu düşünülen kişilere ve hatta bazı kurumlara operasyon yapılacağı ifade ediliyordu.

SAHTE DELİLLERLE FEZLEKE

Ancak, bugünlerde bu işlemin seçim öncesi yapılması gerektiği, bu noktada siyasi iradenin en üst perdeden kesin talimatları olduğu bize bildiriliyor. Dolayısıyla, sahte ve temelsiz delillerle şahıslar için uydurmadan ve kurgulamalardan ibaret fezlekeler büyük bir hızla hazırlanıyor.

CEMAATE OPERASYON AN MESELESİ

Savcı da zaten ifade ettiğim gibi maksatlı ve belli ki bu işe özel ayarlanmış bir kişi olduğundan amacı sadece Cemaatin itibarsızlaştırılması olan bir operasyonun yapılması an meselesi haline geliyor.

TRT'DE SÖYLEMİŞTİ

Zaten, bizzat Başbakan’ın demeçlerinin satır araları incelendiğinde aslında bu konu açıkça anlaşılıyor. Hele hele TRT Haber’deki Başbakan’ın röportajını izlediğimde yüreğim ağzıma geldi ki neredeyse tüm bu hukuksuz işleri televizyonda bizzat kendisi deşifre edecek zannettim.   

Ayrıca, bu zorlama sürecin sadece KPSS ile sınırlı kalmayacağı ve diğer tüm sınavlar için de benzer çalışmaların yapılması isteniyor. Zaten gelen klasörlerde YDS-YGS-HAKİMLİK-SAVCILIK-KAYMAKAMLIK-POLİSLİK-KOM. YRD. gibi sınavlara ilişkin geçmişe dönük tahkikatlar da var. Sonuç olarak, ülkemizin geçirdiği bu badirede hukukun tamamiyle ayaklar altına alındığını görüyor ve şerefli bir polis memuru olarak bu işe alet olmak istemiyorum."

BAŞBAKAN ERDOĞAN TRT'DE NE DEMİŞTİ?

Polisin ihbar mektubunu Başbakan Erdoğan'ın TRT'deki programda yaptığı açıklamalar doğruluyor. Nasuhi Güngör'ün modere ettiği programda Başbakan Erdoğan, KPSS ve üniversite sınavlarıyla ilgili incelemelerin olduğunu söylemiş ve "Kim bilir buralardan nerelere ulaşılacak" demişti.

İşte Erdoğan'ın TRT'deki O Sözleri;

"KPSS'de olanlar, üniversite sınavlarında olanlar bunlarla ilgili de bazı inceleme ve araştırmalar var. Kim bilir buralardan nerelere ulaşılacak. Bakıyorsunuz KPSS'de karı koca aynı puanı alıyor. Hata yok tam puan"

26 Mart 2014 16:47
DİĞER HABERLER