Çavuşesku rejiminden kaçıp gittiğiniz ülkede pasaportunuz iptal edilse ne düşünürdünüz?

Romen gazeteci ve entelektüelleri, ünlü NBA oyuncusu Enes Kanter’in Türk elçinin hukuksuz talebine Dışişleri Bakanlığı tarafından onay verilerek Romanya’ya girişine engel olunmasına tepkiler devam ediyor.

Romanya Libera gazetesi yazarı Razvan Chiru?a, yayınladığı köşe yazısında Romen yetkililere „Erdoğan rejiminin hukuksuz taleplerine neden alet oluyorsunuz?” diye sordu.

Türkiye’de onbinlerce kişinin hayali suçlamalarla tutuklandığına dikkat çeken Chiru?a, Romen yetkilileri empati yapmaya davet ederek, “Çavuşesku rejiminden kaçarken gittiğiniz ülkede pasaportunuz iptal edilse ne düşünürdünüz?” diye sordu.

Yazar Razvan Chiru?a’nın “Neden Romen devleti Erdoğan’ın oyunlarına alet oluyor?” başlıklı yazısı şöyle:

"NBA oyuncusu ile ilgili yaşanan olayın benzeri birkaç ay önce aynı yerde meydana gelmişti. Otopeni Havalimanındaki aynı gümrük görevlileri, Ankara rejiminin pasaportunu iptal ettiği gerekçesi ile Romanya’dan çıkmak isteyen bir Türk vatandaşının pasaportuna el koymuşlardı. Suçlama: Fethullah Gülen sempatizanı olmasıydı. ABD’de süresiz oturma hakkı bulunan NBA sporcusu da sınır dışı edilerek geri döndü ve Türk işadamının pasaportuna hukuksuz bir şekilde el konulmuştu.  

"România libera" gazetesine manşet olduktan bir hafta sonra, el konulan pasaportu iade edildi.

Her iki olayda da en büyük problem, Bükreş Gümrük Polisinin, geçen yıl onbinlerce suçsuz insanı hayali suçlamalarla hapse atan bir diktatör rejiminin emri ile hareket etmesidir. 

Hatta daha ötesi, Romen yetkililerin hukuku ihlal etmesidir. Romanya kanunlarına göre bir belge, sadece mahkeme kararı ile iptal edilir. Başka güçlerin taleplerine göre değil. 

Ve sadece suçluluğu veya soruşturması kesinleştiği takdirde olur. Bir din adamına sempati duyduğu için değil. Birkaç ay önce el konulan pasaportun Dışişleri Bakanlığı tarafından bir hafta sonra işadamına iade edilmesi de ispatlıyor ki Romen yetkililer yanlış yaptıklarının farkına vardı.

Ancak bu kez aynı Erdoğan’ın emri ile spor turnesine çıkıp sekiz ülkede problemsiz şekilde seyahat edip Romanya’ya gelen ünlü bir sporcunun, girişine yasak konulması ve sınır dışı edilmesi, ne yazık ki, önceki yanlıştan hiç bir şey öğrenmediklerini gösteriyor.

Ve bu iki olay, hepimizin tedirgin olmamız gerektiğini gösteriyor. Düşünün ki, bizi yönetenler, hala otoriter komünist zihniyetle hareket ediyorlar. Her hangi bir batı ülkesi Çavuşesku rejiminden kaçan Romen vatandaşlarını iade ederek Çavuşesku’nun taleplerini yerine getirseydi ne düşünürdünüz?.  Aynı şekilde, Türk iş adamı, Erdoğan’ın zulmünden kaçarak  Romanya’ya sığındı. Türk iş adamı, S.C.  Mayıs 2015 yılında  İsviçre’de bulunduğu sırada ülkesinde problemler meydana gelir. Polis, Konya’daki evine baskın düzenledi. Mallarına el koydu. O sırada İsviçre’de bulunan S. C., tutuklanma korkusundan Türkiye’ye bir daha geri dönmedi. Eşi ve dört çocuğu ile beraber Bükreş’te yaşıyorlar.

Bu iki olay, Romen yetkililerin ne kadar kolay bir şekilde hukuk ihlalleri yaptığını gösteriyor. Güçlü birisinin talepte bulunması kafi. Hükümet, bir diktatörün taleplerini yerine getirdiği için her hangi bir rahatsızlık duymuyor. Bizi beş aydır köşeye sıkıştıran ve aynı partinin üyesi olan eski başbakan Victor Ponta, Erdoğan’la yakın arkadaş oluğunu açık bir şekilde söylüyordu. Ve şimdi Dışişleri Bakanlığı, Ankara ile Romen Gümrük Polisi arasında arabulucu gibi davranıyor. Bu yetkililer hiç kendilerine sormazlar mı.. Bir baskıcı devletten kaçan insanlara yardım edilmesi gerektiğini, hatta onların korunması gerektiğini..
Yapamazlar.. Çünkü, şimdi Bükreş’te bulunan güç kendi vatandaşlarına bile saygı duymuyor.”

24 Mayıs 2017 14:39
DİĞER HABERLER