Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya ile uçak düşürme hadisesinden bu yana ilişkileri düzeltmek için samimi gayretlerinin olduğunu söyledi. Rusya ile ilişkileri düzeltmek için olgun bir tavır sergilediklerini anlatan Çavuşoğlu, "Kendisine güvenen çağdaş bir devlet gibi davrandık. Rusya'nın duygusal tepkilerine ölçülü cevaplar verdik. Bize yönelik aldığı kararlara karşılık vermedik, attığı adımlara karşılık vermedik, sabırla ilişkilerimizin düzelmesini bekliyoruz." dedi. Belgrad'da Lavrov'la görüşürken Rusya'ya bu süreçten çıkabilmek için ortak bir çalışma grubu kurma teklifinde bulunduklarını ifade eden Çavuşoğlu, "3 Aralık'tan bu yana epey zaman oldu fakat bir cevap gelmedi. Münih'te tekrar sordum Lavrov'a Putin'den bir cevap gelmediğini söyledi. Bu ortak çalışma grubu amacı bizim önerimize göre bir yerde toplanıp bu krizden nasıl çıkabiliriz. Türkiye Rusya ilişkilerini nasıl normalleştirebiliriz bu konuda kafa yorması ve önerilerle gelmesi idi. Henüz maalesef bir cevap gelmedi." şeklinde konuştu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özhan başkanlığında toplandı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, komisyon üyelerine Türk Dış Politikasında yaşanan son gelişmeler hakkında bilgi verdi.
Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin sürekli suça bulaştığı, Avrupa'dan gelirse suça bulaşır anlayışının doğru olmadığını belirten Çavuşoğlu, "Haksızlıktır. Gaziantep'in nüfusunun yüzde 18'i Suriyelidir. Kamplardakiler değil şehirdekiler. Suriyelerle ilgili hukuki işlem, yasal işlem oranı yüzde 3. Yüzde 3'ün hepsinde Suriyeliler suç işlemiş diyemeyiz. Bazen kendi aralarındaki uzlaşmazlıklardan kaynaklanıyor bazen de bizim vatandaşlarımızın onlara yönelik bazı eylemlerini kapsıyor. Suriyelilerin bir ilimizde işlediği suç oranı yüzde 1 bile değil. Onları da potansiyel bir suçlu olarak görmek insani değil." dedi.
Rusya ile uçak düşürme hadisesinden bu yana ilişkileri düzeltmek için samimi gayretleri olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, şöyle konuştu: "Ama Rusya'nın Suriye'deki müdahalesi, bölge ile olan sorunları farklı bir boyut kazandırdı. Özellikle sivillere ve hastanelere yönelik saldırılar yeni göç dalgalarına sebep oldu. Sınırımıza çok sayıda insan geldi, bir kısmını aldık, bir kısmını kontrollü alıyoruz ya da sınırın diğer tarafında gerekli ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ama biz Rusya ile ilişkileri düzeltmek için olgun bir tavır sergiledik. Kendisine güvenen çağdaş bir devlet gibi davrandık. Rusya'nın duygusal tepkilerine ölçülü cevaplar verdik. Bize yönelik aldığı kararlara karşılık vermedik, attığı adımlara karşılık vermedik. Sabırla ilişkilerimizin düzelmesini bekliyoruz. Belgrad'da Lavrov'la görüşürken Rusya'ya bu süreçten çıkabilmek için ortak bir çalışma grubu kurma teklifinde bulunduk. Kendi aramızda basınla paylaşmayacağımız konusunda hem fikir olduk. 3 Aralık'tan bu yana epey zaman oldu fakat bir cevap gelmedi. Münih'te tekrar sordum Lavrov'a Putin'den bir cevap gelmediğini söyledi. Bu ortak çalışma grubu amacı bizim önerimize göre bir yerde toplanıp bu krizden nasıl çıkabiliriz. Türkiye Rusya ilişkilerini nasıl normalleştirebiliriz, bu konuda kafa yorması ve önerilerle gelmesi idi. Henüz maalesef bir cevap gelmedi. Lavrov'a artık bunu basınla paylaşabileceğini Münih'te söyledim. Sözümüzü tutmama gibi bir şey söz konusu değil. Bu konularda tutumumuz ilkesel, tutumumuz nettir."
Avrupa Birliği ile yeni fasılların açılması gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Sadece 17. fasıl etmez. 5 fasıl üzerinde çalışıyoruz. Bunların ikisi çok önemli 23 ve 24. fasıllar. Yargı temel haklar özgürlük güvenlik gibi Türkiye'ye yönelik bir çok eleştiriyi kapsayan. Biz müzakereye hazırız, yükümlülüklerimizi yerine getirmeye hazırız. Korkacağımız hiç bir şey yok ama AB de samimi olsun. Bu iki faslın gayrı resmi açılış kriterlerini yerine getirdik. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru, insan hakları kurumu, ombudsmanlık müessesesinin kurulması gibi attığımız adımlarla 6 gayrı resmi açılış kriterini yerine getirdik. AB resmi olarak açılış kriterlerini bize bildirmediği için gayrı resmi diyorum. Bu fasılların açılmasının önemi uzun ve zorlu sürmesi." dedi.
İRAN'LA BÖLGESEL KONULARDA AYNI DÜŞÜNMÜYORUZ
İran'la bölgesel konularda aynı düşünülmediğinin sır olmadığını anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Kendilerine açık bir şekilde söylüyoruz. Özellikle Suriye ve Irak konusunda ayrı düşünmüyoruz. İran'ın üzerindeki ambargoların kalkmasından memnuniyet duyuyoruz. Nükleer silahlanma konusundaki anlaşmayı memnuniyetle karşılıyoruz. İran üzerindeki ambargonun kalkması İranlı kardeşlerimizin de yararına bölgenin istikrarı ve ekonomik kalkınması içinde faydalı. Biz ikili ilişkilerimiz bu sene de geliştirmek için müsteşar yardımcıları düzeyinde ilk toplantımızı yaptık. Başbakanımız ziyaret edecek. İran tarafı tarih önerilerinde bulundu. Mart içinde ama AB ile gerçekleşecek zirve zamanına denk geldi. Yeni bir tarih için görüşmeler devam ediyor. İran Dışişleri bakanı Türkiye'ye gelecek. Ruhani İslam İşbirliği teşkilatı zirvesine 13-14 Nisan'da katılacak. Hemen arkasından İran'la ilişkilerimizi stratejik düzeye çevirmiştik. Yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyimiz var. Ortak bakanlar kurulu şeklinde gerçekleştirilen bu toplantının üçüncüsünü Türkiye'de gerçekleştireceğiz. Ruhani bu toplantı için gelecek. Suudi Arabistan ve İran arasındaki gerginliği azaltmak için de son derece objektif bir tutum sergiliyoruz ve iki tarafa da çağrıda bulunuyoruz."
BUGÜNE KADAR FİLİSTİN'E 500 MİLYON DOLARA YAKIN YARDIM YAPTIK
Filistin konusundaki hassasiyetin belli olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Bu konuda Harem-i Şerif'e yönelik saldırıları uluslararası platformlarda da ikili düzeyde de gündeme getiriyoruz. Yardım konusunda hassasiyetimiz mevcut. Bugüne kadar Filistin'e 500 milyon dolara yakın yardım yaptık. Ama 200 milyon dolar civarında bir taahhüdümüz var. projelere bakıldığında bu rakamı aşacağız 2015-2017 yılları arasında. Maddi yardım, insani yardımlar konusunda da hassasiyetimiz devam edecek. İsrail'le ilişkilerimizin normalleşmesi için görüşmeler devam ediyor. 3 şartımızdan biri özür yerine gelmişti. Tazminat ve yine Filistin'e Gazze'ye gönderilecek yardımların önündeki ambargoların kalkması konusundaki görüşmeleri devam ediyor. Bugünlerde görüşmeler daha da sıklaştı. Özellikle 1 Kasım seçimlerinden sonra İsrail'in bu konudaki arzusunu ve kararlılığını daha fazla görmeye başladık." diye konuştu.
Cihan CİHAN