3 Ekim 2015 günü Rusya 32 Hava Kuvvetleri’ne ait bir savaş uçağının, Türkiye hava sahasını Hatay civarında ihlal etmesi üzerine, Türkiye iki F-16 jetini bölgeye göndermiş ve Rusya uçağını hava sahasından çıkarmıştı.

Dışişleri Bakanlığı 5 Ekim’de yaptığı açıklamada ise bir Rusya savaş uçağının Türkiye hava sahasını ikinci kez ihlal ettiğini duyururken, Rusya Büyükelçisi’nin bakanlığa çağırıldığı belirtildi.

Rusya olayın ‘navigasyon hatası’ sonucu meydana geldiğini ve birkaç saniyelik bir ihlal yaşandığını bildirmiş, Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Rusya’nın kendilerine bunu sehven yapıldığını bildirdiğini aktarmıştı.

Rusya Savunma Bakanlığı da Rusya savaş uçağının Türkiye hava sahasına yönelik kısa süreli ihlalinin kötü hava koşulları nedeniyle yaşandığını açıklamıştı.

Üye ülkeleri acil toplantıya çağıran NATO’dan, “Rusya, Suriye’deki muhalafete ve sivillere yönelik saldırılarını bir an önce durdursun. Rus savaş uçağının Türk hava sahasını ihlali çok tehlikeli ve sorumsuzca bir hareket. Rusya, Türkiye-NATO hava sahasını ihlal etmeyi durdursun ve acil konuya açıklık getirsin” denilmişti.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise “Rusya’nın Türkiye-NATO hava sahasını ihlali yanlışlıkla olmuş gibi görünmüyor” demişti.

Burhan Kuzu ya yanlış hatırlıyor ya da açıkça yalan söylüyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu, 15 Temmuz sonrasında bile Türk pilotun Rus uçağın angajman kuralları çerçevesinde düşürdüğünü söyledi, Dahası "Bir devri sabık yaratma çabası ve kendi dönemine yönelik bir dış politika sorgulamasına gidildiğini söyledi. İşte NTV yayınındaki o sözleri:

Burada kesin art niyet var. Kendince birileri geçmişi böyle saptırarak anlatma, bazıları da dış politikayı sorgulama şeyi var. Burada olan şey şudur. 19 Haziran 2012 uçağımız düştüğü zaman, silahlı kuvvetlere, o zaman başbakanımız, şimdi cumhurbaşkanımız Erdoğan, benim de katıldığım toplantıda değerlendirdik. Artık bundan sonra Suriye’den ülkemize yaklaşan uçak tehdit olarak görülmeli ve vurulmalı dendi. Yani Suriye’den uçan, hava sahası ihlali olmasa bile tehdit olsa dendi.

Ertuğrul Cihan/Özel Haber