28 Şubat operasyonu sonunda mahkemeye çıkarılıp yargılandıktan sonra tutuklanan Çevik Bir darbe için TSK İç Hizmet Kanununu işaret etti.
28 Şubat soruşturmasından tutuklanan Orgeneral Çevik Bir, postmodern darbe için TSK İç Hizmet Kanunu'nun kamuoyunda çok tartışılan 35. maddesini gerekçe gösterdi.
Bir'in yaverliğini yaptığı Kenan Evren gibi TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35'nci maddesine sığındığı ortaya çıktı. Bir, yargı mensupları ve medyaya verilen brifinglerin de 'görevleri dahilinde' olduğunu savundu
'Bin yıl süreceği' söylenen 28 Şubat postmodern darbesiyle 15 yıl sonra yüzleşiliyor. Darbenin mimarı Genelkurmay eski 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklandı. Sincan'da yürütülen tankları "balans ayarı" olarak tanımlayan Bir, savcılık ifadesinde ilginç ifadeler kullandı. Darbelere gerekçe olarak gösterilen TSK İç Hizmet Kanununun 35'nci maddesiyle 28 Şubat post modern darbesini savunan Bir, dindar insanları fişlemek için kullanılan 'istihbarat ağları' için, "35'nci madde bize bu yetkiyi vermektedir" dedi. Karargahın 28 Şubat'taki 'irtica' uygulamalarıyla ilgili Bir'in savunması da yine TSK İç Hizmet Kanunun 35'nci maddesiyle oldu. Bir'in 28 Şubat sürecinde Genelkurmay'da verilen birifingler için, "Bizim görevlerimiz dahilindedir" demesi anlamlı bulundu. İrticayla mücadele konusunda, "Biz asker olduğumuz için her konuya askeri yönden bakarız. Kimi zaman hukuki ve siyasi yönden bakamayabiliriz" cevabı da dikkat çekti.
'BİZE YETKİ VERİYOR'
Ankara Özel Yetkili Başsavcı vekilliği tarafından yürütülen soruşturma kapsamında savcı Mustafa Bilgili'ye ifade veren Bir, Bilgili'nin, "10 Nisan 1997 tarihli 2 sayfadan oluşan BÇG konulu belgenin 5C maddesinde irticai faaliyetlerin ülke çapında resminin ortaya çıkarılması amacıyla 'güvenilir bir istihbarat ağı' oluşturulması gereğinden bahsedilmektedir. Bu kapsamda mevcut istihbarat organları dışında alternatif bir istihbarat ağı oluşturulmuş olur. Güvenilir bir istihbarat ağından kast edilen nedir?" sorusuna, "Aşırı irticai gruplarla mücadele için bu yol seçilmiştir. İç Hizmet Kanunu 35. maddesi de bize bu yetkiyi vermektedir" cevabını verdi.
'TSK GÜÇLERİNİ KULLANIR'
Ergenekon ve Balyoz davasının asker sanıkları gibi TSK İç Hizmet Kanunun 35'nci maddesiyle Karargahın 28 Şubat postmodern uygulamalarını savunan Bir, sözde irticaya karşı alınan tedbirlerde de 35'nci maddeyi işaret etti. Bir, savcı Bilgili'nin, "Batı Harekat Konseptinde 'TSK'nin bütün ağırlığını irticaının daha fazla mesafe kat etmesini önlemede kullanacaktır' ifadelerinin gereği olarak ne tür faaliyetler icra ettiniz?" sorusuna, "İç Hizmet Kanunun 35. maddesinin TSK'ye vermiş olduğu yetki dahilinde faraziye ve uzun vadeli olarak iç tehdit olarak irticanın ortaya çıkması halinde TSK güçlerinin tüm ağırlığını aşırı irticayı önceleyek şeklinde kullanacağı maddede belirtmiştir" karşılığını verdi.
BÇG 'GİZLİ HAT' KURMUŞ
Çevik Bir'in savcılık ifadesi bir gerçeği daha gün yüzüne çıkardı. Batı Çalışma Grubu'nda görev alan personelin Genelkurmay içersinde oluşturulan özel bir hat ile iletişim sağladıklarını içeren belge Bir'e soruldu. Gözaltına alınan muvazzaf subaylar Kurmay Binbaşı Bahattin Çelik, Yüzbaşı Hakan Bural ile Üsteğmen Ahmet Dağcı'nın isimlerinin yer aldığı BÇG'nin çalışma alanına ilişkin kurulan özel dahili telefon ağı listesine göre 28 Şubat döneminde 3 askerin adlarının yanında parantez içinde "BÇG Planı Subayı" notu yer alıyor. Savcı, bu üç ismin içinde bulunduğu çok sayıda askerin adlarının yazıldığı belgeyi Çevik Bir'e "Bu şahıslar Batı çalışma Grubu'nda sizin emriniz altında mı çalıştılar?" diye sordu. Bir, "Bilgiler doğru olabilir. Fakat ben hatırlamıyorum" dedi. Bahattin Çelik'in adı "Batı Çalışma Grubu Cari Harekat Bölümü, Plan Bölümü, İstatistik ve Veri Hazırlama Bölümü, İstihbarat ve Değerlendirme Bölümleri'nde çalışan isimlerin yer aldığı" belgede de geçti.
28 ŞUBAT'TAN 1 HAFTA ÖNCE CIA İLE GÖRÜŞME
Bir'in 28 Şubat'tan 1 hafta önce CIA yöneticileriyle yaptığı görüşme de sorgusunda gündeme geldi. Bir'in “Türkiye İran yolunda” diye ABD'lilere yakındığı belirlendi.
♦ TSK olarak hafif dozda ilaç tedavisi uyguladıklarını belirten Bir'in “Atatürk prensipleri zarar görürse ilacın dozajı artırılacak” sözleri savcıdaki belgelerde yer aldı.
ÖNCELİKLİ HEDEF DYP'NİN ÇÖKERTİLMESİ
Bir'e ait olduğu öne sürülen bir belgede şok notlar yer aldı:“Öncelikli hedef DYP'nin çökertilmesi. Oy potansiyelini kırmak örtülü yapılmalı.”
DARBEYİ DEŞİFRE EDEN SORULAR
Emekli Oregeneral Çevik Bir'in savcılık sorgusu çarpıcı gerçekleri gün yüzüne çıkardı. İşte Bir'e yöneltilen sorulardan bazıları:
- Genelkurmay Başkanlığının 3 Nisan 2012 tarihli cevabı yazıları ekinde başsavcılığımıza gönderilen 10 Nisan 1997 tarihli iki sayfadan oluşan Batı Çalışma Grubu konulu belgeyi kimin emriyle hazırladınız?
- Planda 'Tarikatlara bağlı ve onların kontrolünde olan özel yurt, vakıf, okul ve dershanelerin, yeni amacı, öğrenci miktarı ve yöneticilerini tespit etmek, bunları finanse eden kurumları ve yöneticileri belirlemek, bunların zararlı faaliyetleriyle zayıf ve hassas yönlerini tespit etmek, bunların haberli ve habersiz denetimlerinin ve özellikle mali açıdan denetiminin ilgili makamlarca yapılamsını sağlamak, medyayı kullanmak suretiyle afişe etmek ve halkın gerçekleri öğrenmesini sağlamak' ifadeleri ile ne kast ediyorsunuz? Hangi medyadan kimleri ve nasıl kullandınız?
- Sivrilmiş fanatik irticai lider ve yönetici ne demektir? Tespit edilen sivrilmiş fanatik irticai lider ve yöneticilere pasifize etmek için geliştirilen hareket tarzları nelerdir? Pasifize etmekten kast edilen nedir? Pasifize etme çalışmaları arasında öldürmek de var mıdır?
- İran'dan kaynaklanan tehdit ve tehlikenin diyalog yoluyla makul çerçeve içinde tutulamaması halinde tedbirler almak. İran'ın yıkıcı faaliyetlerini tırmandırması halinde İran'daki rejimin değişmesi için gereken yollara başvurulması ifadeleri yer almaktadır. Bu tedbirlerin yasal dayanağı nedir?
- Savcılığımızca yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirilen 4 Nisan 1997 tarihli çalışma grubu oluşturulmasına ilişkin belge ekindeki bulunan bu yazılı not size mi aittir. Notta yer alan "Bugünkü ortamda öncelikli hedef DYP'nin çökertilmesi, dolayısıyla hükümetin derhal iktidardan çekilmesini sağlayıcı önlemleri almaktır. DYP'nin hükümetteki oy potansiyelini kırmak örtülü yapılmalıdır, Acil Tedbirler; hükümetin, RP'nin yumuşak karnını tespiti, menfaat çatışması yaratmak, söylenen ve yapılanlar arasındaki çelişkiler, ahlaki anlayışlarının çürüklüğü, Hükümetin ortağı DYP ile ilgili olarak; liderlerinin sağladığı menfaaat, DYP liderinin düşürülmesi, liderden kurtulmanın parti için kazançlı olacağı" ifadeleri yer almaktadır. BÇG lideri tarafından alınan bu notlardan BÇG çalışmalarının bir darbe çalışması olduğu ve amacının Hükümeti askeri müdahale ile devirmek olduğu anlaşılmaktadır. Bu çerçevede yürütülen çalışmalarla ilgili bilgilerinizi anlatınız?
- Savcılığımızca yürütülen soruşturma kapsamında ulaştığımız belgede Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir'in ABD'de Amerıcan Turkısh Councıl toplantıları esnasında, ABD Güvenlik Birimleri (NSA Başk., DIA Başk., CIA Bşk. Yrdc. ve CIA Başk. Vekili) yetkilileri ile 21 Şubat 1997'de yapıldığı anlaşılan görüşmede:
Siz Çevik Bir'in Refah Partisi'nin iktidara gelmesinin bir hata olduğu, asker olarak Refah Partisi'nin iktidara gelmesi durumunda neler yapılabileceği konusu gündeme getirdikleri, Refah Partisi'nin İslami fundamentalizmi gerçekleştirmek istediği, Türkiye'nin İran benzeri bir sisteme sahip olmasını arzu ettiği, bunun için bir plan uygulandığı, muhalefet partilerinin yüzde 80 civarında oy potansiyeline sahip olmalarına rağmen sessiz kaldıkları ve adete uyudukları, Cumhurbaşkanı Süleyman Demir'in askerle aynı görüşte olduğu, Refah Partisi'nin siyasal faaliyetleri yanı sıra yandaşlarını silahlandırdığı, Erbakan'dan sonra Melih Gökçek ve R. Tayyip Erdoğan'ın potansiyel lider adayı olduğu, ilk etapta M. Gökçek'in öne çıkmasına rağmen Tayyip Erdoğan'ın İranlı yetkililerle görüştükten sonra daha şanslı bir pozisyona yükseldiği, TSK olarak şu ana dek hafif dozda ilaç tedavisi uygulandığı ama Atatürk prensiplerinin zarar gördüğünün anlaşılması durumunda ilacın dozajının arttırılacağının belirtildiği...
ABD Güvenlik Birimleri yetkilileri ile yapılan özel nitelikli toplantıyı takip eden hafta 28 Şubat kararlarının hükümete dikte edildiği, hemen yakın bir süreçte de BÇG teşkilatlanmasının ve özel istihbarat ağının oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Genelkurmay 2. Başkanı olarak sizin seçimle en yüksek oy alarak iktidara gelmiş bir parti ile yüzde 80 oy potansiyeline sahip olduğu belirtilen muhalefet partilerine yönelik bir yabancı ülke güvenlik birimleri ile bu nitelik ve içerikte bir toplantı yaparak görüşme maksadınız ABD'nin en üst düzey güvenlik birimlerinden askeri müdahale konusunda icazet almak mıdır? Bu toplantı ve içeriğinden Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı'nın öncesi ve sonrasında haberi var mıdır?
BUGÜN