'Terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla tutuklanan ve yerine kayyıma atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevin'den konuştu.

Cumhuriyet'ten Barış Terkoğlu'nun sorularını yanıtlayan Ahmet Özer, 'Bu operasyonun 3 amacı var' diyerek şöyle sıraladı:

1. Esenyurt’u ele geçirmek, daha önceden tadını aldıkları rantın sahibi olmak

2. Buradan bir sonuç alınırsa, ikinci hamleyi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Ekrem İmamoğlu üzerinde denemek

3. Parti içi çelişki ve kaos yaratarak, partinin iktidar yürüyüşünü engellemek ve kendi iktidarlarını halka rağmen devam ettirmek."

"Bunu başaramayacaklar, halk iradesi galip gelecek" diyen Özer, kendisine yapılan operasyonu beklemediğini söylerken, tutuklanmasına neden olan iddialar için şu ifadeleri kullandı: "Geçenlerde belediyenin kasasından 1 TL harcamadan festival yaptık. Festivalin açılışını da kaymakam yaptı. 10 gün içinde onlarca sanatçı geldi. İl dernekler birliği organizasyonu sağladı. İç Anadolulular için, Romanlar için, Doğu ve Güneydoğu için sanatçılar geldi. Rojda’yı da ilk orada gördüm. Daha önce tanımıyordum. Ama kendisini Tayyip Erdoğan’ın da bir etkinliğe çağırdığını duydum. Benimle ilgili iddialar gerçeği yansıtmıyor. Bana gelen kira parası, başsağlığı için aradığım Mehmet Kaya üzerinden delil yarattılar. Mehmet Kaya da dava açacak hakkındaki iddialarla ilgili. Bana Mehmet Kaya ile konuşurken neden ‘siz’ dediniz diye soruldu. Nezaketen kullandığım ‘siz’ kelimesine başka anlamlar yüklenmiş."

"Halk iradesini ağzından düşürmeyenlerin gerçek niyeti ve yüzü ortaya çıktı" ifadelerini kullanan Özer, tutuklanmasının ardından gerçekleşen protestolar için ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Halk, bir haftadır iradesine sahip çıkıyor. Demokratik tepkisini ortaya koyuyor. Ancak bu engelleniyor. Devletin kolluk kuvvetleri de bunun için kullanılıyor. Kim bu kolluk kuvveti? Maaşları bu haksızlığı protesto eden halkın vergileri ile ödenen kolluk kuvvetleri. Maalesef ellerine geçirdikleri bu hor kullanma tekelini halka karşı kullanıyorlar. Genel Başkanımız Özgür Özel’in belirttiği gibi; bu demir ablukayı sınırlarımız için kullansalardı sınırlarımız kevgire dönmezdi, sığınmacı akınına uğramazdık."