CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, AK Parti İzmir milletvekillerinin seçimin ardından hiç vakit kaybetmeden gerçek yüzlerini gösteren açıklamalar yaparak ülkenin kaos ortamına nasıl çekildiği itiraf ettiklerini söyledi. Binali Yıldırım'ın yaptığı açıklama ile '1 Kasım'ın mimarının Erdoğan olduğunu ve başkanlık sisteminin fiilen Cumhurbaşkanlığı seçimi ile başlamış olduğunu' itiraf ettiğini dile getiren Çam, AK Parti İzmir milletvekillerinin de teşekkür turu adı altında yerel yönetimleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne karşı bugüne kadar nasıl kışkırttıklarını itiraf ettiklerini belirtti.
Yüzde 50'yi yok sayan bir zihniyetle Binali Yıldırım'ın 'saray vezirliği' yaptığını ifade eden CHP'li Çam, "Ana muhalefet partisine hükümet kurmayı bile teklif etmeden bu ülkeyi yeniden seçime götüren AKP'de, bu sürecin asıl mimarının Erdoğan olduğunu yaptığı açıklama ile Binali Yıldırım itiraf etmiştir. Bunu tabii ki hepimiz biliyorduk. Dile getirdiğimizde ise 'kukla' başbakan ön plana çıkarılmaya çalışıldı. Öğreniyoruz ki, başkanlık sistemi zaten varmış! Başkanlık sistemini savunup halka anlatırken yasamanın ve yürütmenin daha bağımsız olacağını belirtiyor, ardından parlamentoyu hiçe sayarak bu ülkeyi yeniden seçime götürenin 'başkanın' olduğunu dillendiriyorsun. Yani daha şimdiden yasamayı ve yürütmeyi yok sayan bir 'başkanın' var. Halka anlattığını, önce kendi cümlelerinde tutarlı hale getir. Demek ki başkanlık uğruna, 1 Kasım seçimleri uğruna bu ülkede yüzlerce yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan, ülkeyi kaos ortamına sürükleyen de aynı kişi, 'başkanınız'! Bu ülkenin değerlerini, Anayasa'nın değiştirilemez maddelerini, yitirdiğimiz canları; tehditlerinize, hilelerinize, 'Saray'ınıza rağmen size yok saydırmayacak, yok ettirmeyeceğiz" dedi.
'BÜYÜKŞEHİR YAPMIYOR ALGISI BİRİLERİNİN İŞİNE GELİYOR'
Öte yandan AKP İzmir milletvekillerinin teşekkür turu adı altında şimdiden 2019 yerel seçimlerine yönelik nabız yoklama çalışması yaptıklarını dile getiren CHP'li Çam şu çarpıcı açıklamaları yaptı: "İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinin arasını açarak, particilik yaparak her türlü saldırıyı yapıyorlar. Ben ilçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle İzmir'i gezen bir vekilim. Aslında devletin çözmesi gereken pek çok yerel sorunun çözümünün de Büyükşehir'den beklendiğine tanık oluyorum. Bunu yurttaşımıza anlatıyorum ama 'büyükşehir yapmıyor' algısı birilerinin işine geliyor. Sen iktidar olarak tabii ki vatandaşa devletin hizmetlerini getireceksin; bunu bir parti hizmeti gibi gösteremezsin. Yeni dönemde çalışma yapılacak ve hak edilen yardımlar kesintisiz alınacakmış. 13 yıldır iktidardasınız, kamunun tüm kaynaklarını sömürüyorsunuz, hak edilen yardımlar şimdi mi aklınıza geldi? Kişi kendinden bilir işi! Yardım kesen, 367 yıl hapis ile yargılayan, hizmetin önünü kesen, sürekli müfettişlerle CHP'li belediyelerin tepesine binen AKP, kendi belediyelerine gelince belediyecilik dersi vermeye kalkıyor! İzmir'de planlamayla ilgili bütün Meclis kararlarının İzmir Valiliği tarafından yargıya götürüldüğünü biliyoruz. En son 170 küsur dava olduğunu Büyükşehir Başkanımız Aziz Kocaoğlu açıkladı. Aynı dönemde valilikler tarafından Ankara Belediyesi'ne 3, İstanbul Belediyesi'ne ise sadece 1 dava açılmış! Bir proje için Büyükşehir belediyesinin Ankara'dan projenin onayını 2 yıl beklediğini başka belediyelerin 1 haftada izin aldığına da yıllardır şahidiz. İzmirlinin AKP'nin yalanlarına ve ikiyüzlülüğüne verecek oyu yok! CHP'li belediyelerin bu kadar baskıya, engellemeye rağmen yaptığı hizmetler ortada. Hiç kuşkunuz olmasın ki; 2019'da 30 belediyeyi de alacağız!" ? CİHAN